Mevlana diyor ya “Ya Olduğun Gibi Görün Ya da Göründüğün Gibi Ol…”

          Türk siyasetinin en büyük ihtiyacı da budur. Çünkü Türk siyaseti olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi olmayanlarla doludur. Bu konudaki örnekleri sıralamaya ne sayfalar ne de zamanımız yeter…

          Meral Akşener’in ABB Belediye Başkanı CHP’li Mansur Yavaş ile iftar programı düzenlediği ve orada yaptığı konuşmanın haberini okuyunca Mevlana’nın yukarıdaki sözü aklıma geldi.

Dikkatimi çeken ve bu yazıyı yazmama vesile olan haberin o bölümü şöyle:

          Meral Akşener, ziyaret ettiği illerde vatandaşlar tarafından kendisine yöneltilen "Siz geldiğinizde nasıl düzelteceksiniz, kaynağı nereden bulacaksınız?" denildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

          "Ben de diyorum ki çalmayacağız, çaldırmayacağız, israf etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz, yolsuzluk yapmayacağız, yaptırmayacağız. Zaten buradan çıkan kaynak şu kadar eder dediğimde 'Tamam abla gerisi tamam. Anladık' diyorlar. Şimdi Türkiye'nin imkânları var, Türkiye'nin gerçekten büyük bir gücü var ama maalesef Türkiye'nin bu büyük gücü refaha, milletin refahına harcanmak yerine çarçur ediliyor. Yandaşlara veriliyor, öyle oluyor, böyle oluyor."

          Oysa bu cümleleri kuran Meral Akşener’in partisinin yöneticileri, milletvekilleri CHP’li belediyelerde ihale kovalıyor, her türlü yolsuzluğa karışıyordu.

          Mesela, Meral Akşener yanında nutuk attığı Mansur Yavaş’a kendi milletvekili Bedri Yaşar’a 107 milyonluk ihale verdiğinde “Siyasi ahlak olarak bu uygun olmadı” şeklinde bir uyarısı olmuş muydu?

          Yoksa İP Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’ın “İhaleyi alan firmanın başında çocuklarım duruyor. İhaleyi çocuklarımın başında durduğu firmanın aldığını bende sonradan öğrendim”  dediği için ikna mı olmuştu?

          “Çalmayacağız, çaldırmayacağız, israf etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz, yolsuzluk yapmayacağız, yaptırmayacağız.”

Öyle mi?

Bunu kim diyor?

          “CHP’li Ekrem İmamoğlu İP’e 80 milyon TL yardımda bulundu” iddialarını yalanlamayan Meral Akşener…

          Meral Akşener Mansur Yavaş’ın yanında bu nutukları atarken, Mansur Yavaş’ın sır ortağı, BBP’de siyaset yaptıkları günden itibaren yoldaşı olan Danışmanı Servet Avcı dört ay önce yazdığı “Serpico” başlıklı yazısında ABB içindeki yolsuzluklara, haram havuzlarına nasıl sesleniyordu?

          “Mesai arkadaşlarının rüşveti ve yolsuzluğu hayatın olağan akışı haline getirdiğini gördükçe…” içeriğinde New York Polis Departmanı'nda bir polisin hikâyesini anlatsa da konunun kendi “mesai arkadaşları” olduğu çok açık ve netti.

Ve yazısı içindeki şu cümleler kendini ve içinde bulunduğu atmosferi tarif ediyordu:

          “Keşke dünyanın her yerinde Serpicolar çok olsa… Yalnızlıkları göze alarak, karanlıkları yarmaya çalışıp, suçun, kirin, pasın üzerine gün ışığı düşürüp ifşa etseler… Kimse kimsenin, emeğini, alın terini, hikâyesini, ideallerini, hayallerini kirletemese…

          Harama, hırsızlığa ve yolsuzluğa kutsal gerekçeler giydirilip meşru hale getirilen düzenlere, gücünün yettiği her yerde çomak sokacak kararlılığa bürünse… “

          Servet Avcı, ABB’deki “Anket AŞ. Yönetim Kurulu Üyeliği” görevinden istifa ettikten sonra bu yazıyı kaleme almıştı. ABB’de hangi yolsuzluklara tepki göstermişti?

Hangi haram havuzlarını görmüş, hangi hırsızı suçüstü yakalamıştı?

          Meral Akşener, Servet Avcı’yı arayıp bunları sormuş olsaydı belki bu nutukları atmaya yüzü kızarırdı. Gerçi tüm bunları kendisi bilmiyor mu?

          MHP’yi menfaatleri için satanların, Mansur Yavaş’ın etrafını bürüyüp para için ABB’de nasıl yamyam gibi sağa-sola saldırdıklarını bilmemesi mümkün mü?

Çünkü “Fareli Köyün Kavalcısı” gibi onların hepsini peşine takıp MHP’den götüren kendisiydi.

          Paravan şirketler kurarak ve başkalarının şirketleri üzerinden komisyonculuk yaparak ihale kovalayan kaç İP’li Genel Merkez yöneticisi ve milletvekili var araştırın, hepsini teker teker bulacaksınız. Sadece Ankara’da değil, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de, Antalya’da hep aynı ilişkiler ağı vardır.

ABB’deki lağım yakında öyle bir patlayacak ki, pisliğin büyük bir bölümü de İP’e bulaşacaktır.

          Siz bizim uyarıları dikkate almayın ama kendi adamınızı dikkate alarak “Servet Avcı yazısıyla bizi uyarmıştı” dersiniz.

          Bir türlü olduğu gibi görünmeyen ve göründüğü gibi olamayan Meral Akşener, eski yardımcın ve milletvekilin İsmail Ok, senin Mansur Yavaş’ın ABB adaylığı için seçimlerden önce nasıl karşı çıktığını ve onu istemediğini anlatmıştı. Şimdi İP’li yöneticileri, milletvekillerini beslediği için mi onu övmeye başladın?

Yoksa karşılıklı birbirinizi idare ederek rolünüzü mü oynuyorsunuz?

          Kimseye “Çalmayacağız, çaldırmayacağız, israf etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz, yolsuzluk yapmayacağız, yaptırmayacağız.” hikâyesi anlatmayın…

Yolsuzlukta da, israfta da, vurgunda da kabiliyet olarak İYİ’siniz İYİ…