İş bilmezliği, tatilseverliği, belediyeyi borç batağına sokmasına rağmen İstanbul’a bir çivi çakmamış oluşu, aradan geçen onca zamanda tek bir seçim vaadini gerçekleştiremeyişi, İstanbulluları canından bezdirişi...

Bunların hiçbirini umursamıyorlardı.

Belediyeye doldurduğu PKK’lıları, büyükelçilerle girdiği gizli saklı ilişkileri, İP Genel Müdiresinin arkasına saklanıp kendi genel başkanına meydan okumaları…

Bunların hepsini görmezden geliyorlardı.

***

Adam bir Karadeniz turuna çıktı ki bu çıktığı ilk tur değildi, ne olduysa birden harekete geçtiler, aralarında Nagehan Alçı’nın da bulunduğu fotoğrafını bahane edip deliye döndüler, bir baktık ki yandaş yazarı, sanatçısı hep birlikte kendi yarattıkları İmamoğlu putunu lime lime doğramış, afiyetle yiyor…

Aklımıza geçmişte yaptıkları güzellemelerden yola çıkarak “hani İmamoğlu İstanbul’un başına gelmiş en güzel şeydi, her şey çok güzel İmamoğlu da cumhurbaşkanı olacaktı, ne oldu da bugün dünün tam tersi düşüncelerdesiniz?” sorusu gelse de soracak zamanımız olmadı.

Çünkü onlar kustukları kinleri ile birlikte keşke İstanbul’u kazanmasaydık noktasına çoktan gelmişlerdi, İmamoğlu’nun defterini dürüp eline verdiler, “bunca laf söyledik, gelecekte bu adama nasıl oy isteyeceğiz” sorusunun cevabını düşünmediler bile…

***

İmamoğlu balonu elinde patlayan CHP, bu sefer de Kaftancıoğlu balonunu şişirmeye başladı.

Kamu görevlisine, Cumhurbaşkanı’na hakaret ve Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen aşağılama suçlarından ceza almış olmasını mağduriyetmiş gibi göstererek Kaftancıoğlu’ndan kahraman devşirme uğraşına giriştiler...

Ahlaktan yoksun düşünceleri, küfür ve hakaretleri “ifade özgürlüğü” kılıfıyla savunma görevi CHP’lilere kaldı.

Boşa atıp dolu tutmak istiyorlar ama nafile uğraştalar…

***

Onlar ortada bir mağduriyet varmış gibi göstermeye çalıştıkça, Kaftancıoğlu’nun sözde Ermeni soykırımına verdiği destek akıllara geliyor…

Onlar ortada bir mağduriyet varmış gibi göstermeye çalıştıkça, Kaftancıoğlu’nun “Mustafa Kemal’in askeriyiz” sözüne karşı duruşu gündem oluyor…

Onlar ortada bir mağduriyet varmış gibi göstermeye çalıştıkça, Kaftancıoğlu’nun PKK sevdası, terörist Demirtaş övgüsü, DHKP-C savunuşu, MLKP kurucusu teröriste selam çakışı hatırlanıyor…

Böyle bir kadının Atatürk’ün partisi CHP’de il başkanlığı görevinde nasıl bulunduğu daha çok sorgulanıyor…

***

Şu an bu durumu umursamıyor, görmezden geliyorlar…

Asıl film, Canan Kaftancıoğlu’nun CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde sergilenen şovla, CHP yandaşı üç beş yazar ve sanatçının bugünkü desteğine kanıp daha üst makamlar için arzı endam etmeye başlamasıyla kopacak…

Ekrem İmamoğlu örneği ortada…

Kocasının çeyrek domuzu 7 dakikada yutmasına benzer şekilde Kaftancıoğlu’nu siyaseten yok edecek isimler bugün en yakınında duruyor, haberi olsun…