Ortalık toz duman. Yönetim, teknik kadro, futbolcular… Hepsi birbirine saydırıyordu. Sonra yönetim, teknik direktör buluştu. Birbirlerinin gazını aldılar. Rahatlayan teknik direktör ilk antrenmanda, futbolculara seslendi, en neşeli haliyle, “Nerede kalmıştık?” Ve Ankaragücü maçına hazırladı takımı. Rakip ligin galibiyet görmeyen tek takımı, üstelik kovid engelli…

Bu takıma karşı yapılması gereken çok basitti. Çıkacaksın, sezon başında yaptığın gibi, rakibi boğacaksın, oyuna tempo vereceksin, dikine kaleye oynayacaksın.

Savunman tamam, orta sahan eksiksiz, forvetin, kime versen havada kapar, oynatır oynatmaz, onun sorunu… Eksik yok yani. Ancak, işler beklenen gibi gitmedi. Çünkü, bir takımın kazanmak için ya ezberi olur ya da beyni… İkisi de olmayınca, üretim yok, futbol yok. Bu sırada Saracchi çıkıverdi sahneye, iki delici atak, bir isabetli orta… Saracchi sakatlanınca kenardan sahaya müdahale, Arda girdi, Diagne çıktı, santrfor yokken yapılmayan, isabetli, isabetsiz kenar orta sayısı arttı. Sonuca değil sonuca gidilen yola bakılınca gerçek şu ki, Terim doğru söylemiş, kaldığı yerden devam ediyor..