Zillet ittifakının kurulduğu günden bu yana gizli ortağı HDP’ye karşı özel bir tutum içinde olduğu, bu tutumun bir yerlerden gelen talimatların neticesinde şekillendiği söylendi.

CHP ve İP’de hâkim olan HDP’ye muhtaçlık iklimi bu söylemin en büyük dayanağıydı.

Biz CHP’nin iyi gün kötü gün ayırt etmeksizin kendini HDP’nin yanında konuşlanmasından takındığı özel tavrı anlıyorduk.

İP’in özel tavrını da kimi zaman kurduğu özenle seçilmiş cümlelerden, kimi zamanda girdiği sessizlik girdabından çözüyorduk.

***

Ortada bir muhtaçlık olmasa CHP, tüm değerlerini inkâr edip HDP’nin savunuculuğuna sığınır mıydı?

Ortada bir muhtaçlık olmasa İP, HDP’li Fatma Kurtalan’ın “İyi Parti, size söylüyorum… Size rağmen içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ya içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şuan koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz. CHP’yle yaptığınız ittifakta HDP’nin oylarının etkisi vardır. Ne yapacaksınız şimdi? Ne diyeceksiniz buna?” sözlerini kuzu kuzu dinler, cevapsız bırakır mıydı?

***

Haftalar önceydi.

Kandil’den HDP’ye bir mektup gönderildiği, 2023 seçimleri öncesi izlenecek siyaset ile ilgili talimatların yağdırıldığı iddia edilmişti.

Mektubun en dikkat çekici kısmı PKK’nın HDP’ye “CHP ve İyi Parti’yi uyarın, biz olmazsak kaybedersiniz mesajı verin” dediği kısımdı.

***

Bu mektup sonrası CHP ve İP’te PKK’nın HDP üzerinden gönderdiği mesaja harfi harfine uyulduğunu gösteren iki gelişme yaşandı.

Birincisi Kemal Kılıçdaroğlu’nun saçma sapan gerekçeleri öne sürüp PKK terörüne son darbeyi vuracak tezkereye “hayır” oyu vermesiydi…

İkincisi de Meral Akşener’in “Burası Kürdistan” sözleri karşısındaki yumuşak üslubuydu…

***

Lafı eğip bükmenin, uzatmanın gerçekten bir anlamı yok.

Çünkü geldiğimiz nokta gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Kandil davulu CHP ve İP’in boynuna asmış, tokmağı da HDP’nin eline vermiştir.

***

Biz HDP’yi gizli ortak sanıyorduk, meğerse onlar PKK’dan aldığı talimatlarla CHP ve İP’in politikalarını belirliyorlarmış…

Gerçi bu durumu CHP ve İP’ten istifa edenler partilerini yönetenlerin her kalıba girmek gibi bir hastalığının olduğunu, iktidara gelmek için her yolu mübah olarak gördüklerini, seçimleri kazanmak için PKK taleplerine bile evet diyebileceğini söyleyerek geçmişte duyurmuşlardı.

Dün söylenenlere inanmayanlar için bugün tekrar duyurulur…