Galaksimizin merkezindeki devasa kara delik, şu anda bir cismi pamuk şeker gibi parçalara ayırıyor. Ve bilim insanları bu ekstrem kozmik olayın nadir rastlanan görüntülerine sahip.

X7’ olarak adlandırılan kalın gaz ve toz bulutu, hızla süper kütleli kara delik Sagittarius A*'ya yaklaşıyor.

Kara delikler aşırı yoğun kütleleri nedeniyle hayal bile edilemeyecek bir çekim gücüne sahip. The Astrophysical Journal'da yayınlanan son gözlemler, X7'nin trilyonlarca kilometre uzadığını ortaya koyuyor; şu anda tahminen 3,000 astronomik birim uzunluğunda. Bir astronomik birim, 149 milyon kilometreye eşit ve bu da Güneş ile Dünya arasındaki mesafeye denk düşüyor.

Gökbilimciler son yıllarına yaklaşan X7'nin değişimini yaklaşık yirmi yıldır izliyor. Ve görünüşe göre, X7’nin fazla zamanı kalmadı, çünkü kara deliğin çekim gücü gerçekten acımasız.

Los Angeles'taki California Üniversitesi'nden astrofizikçi ve araştırmanın başyazarı Anna Ciurlo Mashable'a yaptığı açıklamada, "Yakın gelecekte X7'yi parçalara ayrılacak. Onu şu anda gözlemlediğimiz için şanslıyız” dedi.

X7'nin muazzam uzunluğu aynı zamanda kara deliğin kozmik gücünü gösteriyor

Bulutun ön ucu kuyruğa göre daha fazla çekim gücüne maruz kalıyor ve bu da esnemeye neden oluyor. X7, 2036 yılına kadar Sagittarius A* etrafındaki en yakın konumuna gelecek ve kısa bir süre sonra da dağılıp yok olacak. Ardında bıraktığı kalıntılar kara deliğin etrafında dönerek ısınacak ve uzaya enerji yayacak; önemli bir kısmı kaçınılmaz olarak kara deliğin içine düşecek ve bundan asla kurtulamayacak. Kara delik üstündeki ‘olay ufku’ adı verilen sınırı geçtikten sonra herhangi bir şeyin kaçması mümkün değil.

Gökbilimciler gözlemlerini dünyanın en büyük iki teleskopuna ev sahipliği yapan Hawaii, Mauna Kea’daki W. M. Keck Gözlemevi’nden gerçekleştirdi. Aşağıdaki grafikte, X7'nin 2002 ve 2021 yılları arasında giderek esnediğini görebilirsiniz.

W. M. Keck Gözlemevi’nin yaptığı sosyal medya paylaşımında ise, X7’nin süper kütleli kara deliğe yaklaşırken parçalara ayrıldığını ve sonra da yok olduğunu gösteren bir animasyon yer alıyor.

GÖKBİLİMCİLER GALAKSİNİN MERKEZİNİ GÖRÜNTÜLEMEYİ NASIL BAŞARIYOR?

X7 gibi bir cismi galaksimizin merkezinden geçerken gözlemlemek son derece zor çünkü yıldız, gaz ve toz bulutlarıyla dolu; bu da pek çok aktiviteyi perdeliyor. Ancak Ciurlo ve ekibi X7'yi aşağıdaki dört faktör sayesinde izlemeyi başardı:

Teleskobun boyutu: Daha büyük bir teleskop, özellikle ışık yılı uzaklıktaki nesnelerde daha yüksek çözünürlük ve daha fazla ayrıntı anlamına geliyor. W. M. Keck Gözlemevi, yukarıda da belirtildiği gibi dünyadaki en büyük teleskoplardan ikisine ev sahipliği yapıyor.

Kızılötesi görüntüleme: Ciurlo, "Galaktik merkezi gözlemlediğimizde, çok fazla miktarda tozun ötesine bakıyoruz” diyor. Galaksimiz çok sayıda yıldız ile birlikte aynı zamanda devasa toz ve gaz kütleleri içeriyor. Bu durum galaktik düzlemin gözlemlenmesini de çok zorlaştırıyor. Gökbilimciler kızılötesi kamerası ve orta kızılötesi enstrümanı olan teleskoplarla evreni bugüne kadar hiç görmediğimiz derinlikte görmemizi sağlıyor, kızılötesi dalga boylarında gözlem yaparak ışığı emen toz bulutlarının ötesine bakabiliyor.

Uyarlanabilir optik sistem: Keck teleskopları, Dünya'nın değişken atmosferinden gözlem yaparken kaçınılmaz olarak ortaya çıkan bozulmaları ortadan kaldıran ve 'uyarlanabilir optik sistem' adı verilen güçlü bir teknoloji kullanıyor.

Tekrarlanan gözlemler: Galaktik merkezin sürekli gözlemlenmesi, gökbilimcilerin kara deliğe yaklaştıkça X7’de meydana gelen değişiklikleri ve ayrıntıları takip etmesini sağlıyor.

PEKİ NEREDEN ÇIKTI BU X7?

Gaz ve toz bulutu olan X7'nin nereden gelmiş olabileceği konusunda araştırmacıların iki fikri var:

X7'nin daha büyük bir gaz bulutundan kopmuş olması ve yörüngesinin onu Sagittarius A*'ya doğru göndermiş olması mümkün.

Ayrıca X7 iki yıldız arasındaki yakın bir selamlaşma sırasında uzaya ‘püskürtülmüş’ olabilir. Bilim insanları, bu gibi bir karşılaşma gerçekleştiğinde ortaya bir gaz çıktığını ve cismin bu şekilde oluşmuş olabileceğini düşünüyor.

İlk defa 2022 yılında görüntülenen Sagittarius A* insanlık tarihinde görüntüsü alınabilen ikinci kara delik oldu. Samanyolu'nun ortasında yer alan süper kütleli kara delik Dünya'dan 26 bin ışık yılı uzaklıkta ve Güneş'in 4 milyon katı kütleye sahip.

Ciurlo ve ekibi kozmik yaşamının son yıllarına giren X7’nin süper kütleli kara delik tarafından yok edilişini izlemeye devam edecek. Derin uzayda meydana gelen bir ‘korku filmi’ izlemek herkese kısmet olmayan olağanüstü bir şans.

Kaynak: Mashable Türkiye

Editör: Bilge Güler