Gaziantep gibi zor bir takımı yenerek lige 3 puanla başlayan Fatih Karagümrük’ün, Rizespor karşısında 3 puanı hedeflediği her halinden belli oluyordu. Geçen yıl takımın virtüözü olan Biglia sanki gençleşmiş gibi daha hırslı, daha istekli. Balkovec ve Hedenstat ise ustaca hareketleri ile oyuna heyecan katıyorlar. Ahmet Musa ise kıvrak hareketleri ile bütün takımların defansı için, korkulacak bir forvet görüntüsü veriyor.

Francesco Farioli 4-1-4-1 düzeni ile takımını sahaya sürerken Aleksander Pesiç’i gol ümidi olarak düşünmüştü. Pesic, markajdan kendini kurtaramayınca sonuca gidemedi. Karagümrük’ün geçen seneki “Takım oyunu oynayamama” problemi bu sene de devam ediyor. Takımda bireysel kabiliyetlerin yaratıcılığına mahkumiyet devam ediyor. Bu da gol atmayı zorlaştırıyor.

Geçen hafta ligin açılış maçında Beşiktaş karşısında hiçbir varlık gösteremeyen, rakip kaleye isabetli şut dahi atamayan ve “lige hazır değil” görüntüsü veren Rizespor, dün akşam biraz toparlanmış gibiydi. Bülent Uygun hafta başında reçeteyi yazmış, tedaviye de başlamış anlaşılan. İlerleyen haftalarda Rizespor daha da iyi futbol oynayacağının sinyallerini verdi. Defansta Gökhan Gönül tecrübesi ve hırsı ile arkadaşlarına örnek oldu. Karagümrük kalecisi Viviano başarılı kurtarışlar yapmasa Rizespor en azından iki farklı galip gelirdi.

Statlarımızdaki zemin problemi had safhada. Maçın başında iyi gibi göründü saha, ama ilerleyen dakikalarda ayak basılan her yerde çukur oluştu. Avrupa’nın en modern ve yeni statlarına sahibiz. Ama zeminlere bakmayı beceremiyoruz. Transferde çuvalla para harcayan takımlar, bir çim mühendisine maaş vermekten kaçıyorlar. Volkan Bayarslan, 1- 2 sarı kart ve faul hatasının dışında maçı iyi yönetti. Ceza alanların da kritik pozisyon yaşanmadı. Oyuncuların ve teknik adamların da iyi niyetli olması hakemin işini kolaylaştırdı