CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı gösteren 7’li masa Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için “Karar ver” sloganı ve “En iyi kadro bizde” söylemi üzerinden kampanya başlattı.

Kendi içlerinde bile birçok anlaşmazlığı bulunan ve Cumhurbaşkanı adaylarını bile 1 yılda yaptıkları 13 toplantı sonunda kavga dövüş açıklayan 7’li masa seçmene “karar ver” telkinin de bulundu.

Türkiye’yi en az 50 yıl geriye götürecek olan yıkım kadrosunu da “en iyisi bizde” diyerek pazarlamaya çalıştı. 9 kafadar’ın arkasına aldığı Kandil ve uluslararası tefecilerle kurduğu kadro, “Kumar ittifakı” dalında “en iyi kötüler” ödülüne aday olur belki…

Bu kadroda kimler yok ki…

Avrupa’daki tefecilerin dört gözle beklediği, Kandil’in mumla aradığı, Türk ve Türkiye düşmanlarının umut ışığı Kemal Kılıçdaroğlu…

Finans ekonomisini üreten ekonomiye tercih eden ve anayasanın ilk dört maddesini yeri ve zamanı geldiğinde değiştireceklerini söyleyen Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan…

28 Şubat MGK kararlarının “harfiyen uygulayıcısı” ve terörist Selahattin Demirtaş’ın kahvaltı arkadaşı İP Başkanı Meral Akşener…

Suriyeli sığınmacıların akın akın Türkiye’ye gelmelerinin mimarı, Cumhuriyet tarihinin en beceriksiz dışişleri bakanı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu…

Partisinde bile saadet bırakmayan,  eser ve hizmetleri israf olarak gören, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu…

Varlığı ve yokluğu bir olan, yuvarlak masanın kenar süsü Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal…

Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne kasteden, Türk milletinin arasına fitne olarak yerleşen HDP ve kuyrukları…

İstanbul’un çöp, çukur, çamur günlerini tekrar bir nostalji gibi canlandırmaya çalışan, tatilleriyle meşhur İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu…

Ankara’nın hiç çalışmadığı halde algı belediyeciliğinde gördüğü en mahir kişi ve HDP’nin güçlü bir şekilde TBMM’de temsil edilmesini dileyen Mansur Yavaş…

Ve daha nice Türkiye hasmı…

Bu kadro Türkiye’ye hizmet etmek için değil aksine geriye götürmek için özenle kurulmuş… Kadronun başkanı teslimiyetçi, teknik direktörü bölücü, oyuncuları da ilkesizdir.

***

Bu kadro 2. tur için strateji ve söylem değişikliğine giderek hem samimiyetsizliğini gösterdi hem de tribünlere oynadığını ispatladı.

Seçmene “karar ver” telkinin de bulunanların önce kendilerinin bir karar vermesi gerekmez mi?

Mesela, önce sen karar ver Kemal Kılıçdaroğlu…

PKK terör örgütünün uzantısı HDP ile bölücülük yapmaya mı devam edeceksin, yoksa bölünmez Türkiye’den mi yana olacaksın?

Mesela, önce sen karar ver Meral Akşener…

HDP ile ittifaka tepki mi göstereceksin, yoksa Selahattin Demirtaş’ın yolunu gözlemeye mi devam edeceksin?

Mesela; önce sen karar ver Ali Babacan…

Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmekte yeminli misin, yoksa anayasaya sadakatten ayrılmayacak mısın?

Mesela, önce sen karar ver Ahmet Davutoğlu…

“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünden rahatsız olmaya mı devam edeceksin, yoksa varlığını Türk varlığına mı armağan edeceksin?

Mesela, önce sen karar ver Temel Karamollaoğlu…

Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlayan yatırımlara karşı çıkamaya mı devam edeceksin, yoksa destekleyip büyütmeye razı mı olacaksın?

Mesela, önce sen karar ver Gültekin Uysal…

Masanın kenar süsü olarak mı kalacaksın, yoksa yeni akrobatik hareketlerle göz mü dolduracaksın?

Mesela, önce sen karar ver Ekrem İmamoğlu…

Şehit Eren Bülbül’den mi yana olacaksın, yoksa onu şehit eden alçak PKK’lıların sözcülerinden taraf mı?

Mesela, önce sen karar ver Mansur Yavaş…

HDP’nin güçlü bir şekilde TBMM’de yer alması için canla başla çalışmaya mı devam edeceksin, yoksa yutkunacak mısın?

***

Herkesin kararı net olduğuna göre, seçmeni aptal yerine koymanın manası ne?