Nefesleri kesen bir final izledik. Maça çok iyi başlamıştı, Arjantin. Sakatlıktan dönen Di Maria’nın muhteşem oyunu ile arka arkaya buldular golleri. 34’lük yıldız bir penaltı yaptırdı, bir de gol attı. Milli Takımı bırakma niyetindeydi, bıraktırmadılar. Grup maçlarında oynayamadı. Son 16’da kadrodaydı, oyuna giremedi.

Çeyrek finalde sadece 8 dakika yer alabildi. Yarı finalde de oyuna giremedi. Bir baktık, Teknik Direktör Lionel Scaloni finalde ilk 11’de sahaya sürdü Di Maria’yı, o da oyunda kaldığı 63 dakika içerisinde mahcup etmedi hocasını. Ama ne olduysa Di Maria oyundan çıktıktan sonra oldu. Bir anda oyunun seyri değişti. Deschamps sahada gezen Dembele, Hernandez, Griezman ve Giroud’u kenara aldı. Otamendi’nin yarattığı penaltı, Fransa’yı ve Mbappe’yi uykudan uyandırdı. Goller arka arkaya geldi, Fransa oyuna ortak oldu, maçı uzatmaya taşıdı.

Uzatma dakikalarında bu kez Fransa durdu, Arjantin oyuna yeniden döndü. İlk bölümde arka arkaya golleri kaçırdılar. Ama ikinci uzatma bölümünde Lionel Messi çıktı ortaya. Rekorların adamı golü attı. Tam bu iş bitti derken, yine Mbappe, yine penaltı ve yine eşitlik geldi. Uzatma dakikalarında da eşitlik bozulmayınca hikayeye penaltılarla noktayı Arjantin koydu, 3. Kez Dünya Kupası’nı müzesine götürdü.