Kazakistan’da yaşananları büyük üzüntü içerisinde takip etmekteyiz. İlk başlarda sosyal sorunlardan kaynaklanan protestolar, yerini siyasi krize bıraktı. Birçok şehirde insanlar sokağa döküldü, çatışmalar yaşandı. Protestocular devlet binalarına baskın yaptı, bazı binaları ateşe verdi. Şimdi bu yaşananları bir kenara bırakıp önce daha geriye gidelim, geçen yıl ve ondan önceki gelişmelere göz atmakta fayda var.

Güney Kazakistan ili resmi kararla ismini değiştirerek ‘Türkistan’ ili olmuştu. Bu görünürde sadece sıradan bir isim değişikliği değildir, tarihe ve kültüre sahip çıkmanın, Türkistan geleneğinin devlet seviyesinde devam ettirilmesinin mesajıdır.

13 Aralık 2020 - Rusya Dumasında, Birleşik Rusya Partisi’nin milletvekili Vyaçeslav Nikonov’un, “Kazakistan toprakları, Rusya ve Sovyetler Birliği’nden Kazakistan’a büyük bir hediyedir” açıklaması üzerine Kazakistan, Rusya’ya nota verdi. Ardından Kazak gençleri Rus milletvekiline mektup yazarak “Sayın Rus milletvekili! Sizlere tüm dünyada sevilen Kazak çikolatasını gönderiyoruz. Ambalaj kâğıdı, modern ve bağımsız Kazakistan haritasını gösteriyor. Afiyet olsun, tarihi ve coğrafyayı da öğrenin” şeklinde cevap verdi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Tokayev, Egemen Qazaqstan gazetesinde 5.01.2021 tarihinde “Bağımsızlık Her Şeyden Değerlidir” başlığı ile bir makale kaleme alarak “Artık kimse onunla ilgili tartışamaz” uyarısında bulundu, hatta Kazakistan’ın ulusal çıkarlarını hem yumuşak hem de sert güçle savunmaya hazır olduklarını beyan etti.

28 Ocak 2021 – Kazakistan Ulusal Alfabe Komisyonu, Latin harflerine uygulanan yeni Kazak alfabesini tanıttı. Bununla alakalı geniş çapta işler hayata geçirildi. Yeni alfabenin tanıtılması için internet siteleri kuruldu. Hatta bu süreçte birçok Kazak, haklı olarak şu cümlelerle tepki verdi: ‘Biz Latin alfabesine geçmiyoruz, Latin alfabesine dönüyoruz’.

8 Aralık 2021- Cumhurbaşkanı Tokayev, Başbakan Askar Mamin’i kabul etti. Görüşmede genel nüfus sayımı incelendi. Sonuçlara göre ülke nüfusunun yüzde 70’den fazlası Kazaklardan oluşuyor. Bağımsızlık yıllarının ilk döneminin rakamlarıyla kıyasladığımızda Kazak nüfusunun yüzde 40’tan 70’e yükselmesi nüfus politikasının ve göç sorunun manzarasını ortaya koyması elbette ki ilgili aktörlerin endişesine sebep olmuştur.

23 Aralık 2021 – Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin basın toplantısında Kazakistan’ı Rusça konuşan bir ülke olduğunu söyledi ve Kazakistan devletine Rusçaya destekleri için teşekkür etti. ‘Rus dilinin gelişimini desteklemeye yönelik özenli tutumları için Kazakistan yönetimine çok minnettarım. Kazakistan kelimenin tam anlamıyla Rusça konuşan bir ülkedir. Rus dili ve yükseköğretim kurumlarının dallarını inceleyen okulların sayısı gün geçtikçe de artıyor’.

30 Aralık 2021- Kazakistan’da Rusça yazılması zorunluğu ortadan kaldırıldı. Başta reklam pano ve afişleri olmak üzere görsel bilgilerde Rusça yazılması zorunluğu kaldırıldı. Artık her şey Kazakça yazılmaya başlandı.

2022 ilk ayı Kazakistan için iyi başlangıç olmadı.

Akaryakıt protestolarından kaynaklanan olayların sonucu:

- Hükümet istifa etti

- İnternet ve telefon faaliyetlerinde kesintiler yaşandı.

- Ulusal lider Nazarbayev’in heykelleri devrildi.

- Nazarbayev, Güvenlik Konseyi Başkanlığından istifa etti.

- ABD, ülkedeki büyükelçiliğini kapattı.

- Protestocular çeşitli şehirlerde hükümet binalarını ele geçirdi.

- Ülkede olağanüstü hâl ilan edildi.

Protestolar amacından çıkarak yağma, yakma, yıkmaya dönüştü. Olayların bu boyuta ulaşmasından önce, yani eylemlerin ilk günü Cumhurbaşkanı Tokayev, mevcut durumu, halkın taleplerini ve ekonomi şartlarını araştırılması ve hükumet komisyonun oluşturulması talimatını vermişti. Komisyon protestoların çıktığı Mangistau bölgesine giderek müzakere süreci başlattı. Görüşme sonucu yapılan zamların geri çekildiği ve fiyatların düşürüldüğü açıklandı. Mangistau bölgesinde sert bir müdahalenin yaşanmadığı da bilinmektedir.

Büyükşehirlere olayların sıçraması ve daha da vahim hal alması, sosyal taleplerden çıkarak farklı bir boyuta geçmesi ise çok düşündürücü. Halk ve güvenlik güçleri arasında can kayıpları yaşanmakta. Ortada bilgi kirliliği mevcut, hangisinin doğru haber olduğunun şaşkınlığı halkı daha da umutsuzlaştırıyor. Polis ve askerin yetersiz kalıp dışarıdan destek istemesi sorunun boyutuyla beraber gelen güçlerin de orada hangi tutum sergileyeceği de çok önemli. Umarız Kazakistan’da yaşanan istikrarsızlık, sosyal patlamalar veya güvenlik güçlerinin başlattığı terörle mücadele operasyonları egemenliği tehlikeye atmaz. Çağrılan yahut gelen ‘barış’ gücü altında yeni ilhaklar yaşanmaz.