6+HDP masasının başındaki adamları, yöneticileri görüp Türkiye’yi bunlara teslim etme hayali kuran kim varsa emin olun kriz, kaos arayışında olan kişilerdir. Çünkü bu masa yönetmeye değil, yönetememeye gelmek istemektedir. Bunun en son örneğini Ahmet Davutoğlu yaptığı açıklamayla gösterdi. "Bir cumhurbaşkanı seçtiniz ve sizin aldığınız oy düşüktü, ben bu kararı veriyorum derse ne olur?" sorusuna "Dediği anda kriz çıkar. Çok açık söyleyelim ve o cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder ve ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır" cevabını vererek Türkiye’nin yönetiminde canlı bomba olacaklarını açık ve net göstermiştir.

Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde de "Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacaklar" diyerek 7 Kocalı Hürmüz hükümeti kuracaklarını ve âdeta “Kukla” aradıklarını ifade etmişti.

Düşünsenize masanın büyük partileri CHP-HDP-İP kendi arasında aylardır didişirken, küsuratlı partiler de şimdiden posta koymaya başlamıştır. %0,1 civarındaki Ahmet Davutoğlu şimdiden 6+HDP masasının krizlere davetiye çıkardığını Türkiye’ye duyurmuştur.

Ahmet Davutoğlu, bizim aylardır 6+HDP masasının siyasi karakterini anlatmaya çalıştığımız konularda bir nevi bizi tescillemiştir.

Düşünsenize Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meral Akşener’e siyasi manada yapmadığı iyilik kalmadığı hâlde, Meral Akşener onun cumhurbaşkanı adaylığına her türlü engeli çıkarmaya çalıştı. Aylarca CHP’nin iki çapsız belediye başkanı üzerinden onu ezdi. Açıkça ”Kemal Kılıçdaroğlu kazanamaz. Adayımız Mansur-Ekrem ikilisinden birisi” diyerek karşısına geçti. Hele Saraçhane toplantıları var ki, bu da tarihe Kemal Kılıçdaroğlu’na kumpas olarak geçti. Bu masada iyiliğe bile nankörlük, sırta ise her fırsatta hançer saplama vardır.

Şimdi böyle bir masada kukla biri cumhurbaşkanı oldu diyelim. Cumhurbaşkanlığı makamında imza yetkisi işleminde Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibi isimlerin kaprislerini, inatlaşmalarını mı izleyeceğiz?

Yahu iki senedir oturuyorsunuz daha aranızda cumhurbaşkanı adayı bulamadınız. İmza yetkisini tartışarak ne kadar vahim hâlde olduğunuzu gösteriyorsunuz.

Ali Babacan, aday belirleme sürecini Vatikan’a Papa seçme örneğindeki gibi "En sonunda o 6'lı masada bir beyaz duman tütecek. Beyaz duman tüttüğünde de diyeceğiz ki hayırlı olsun" şeklinde tarif etmişti. Hâlâ beyaz dumanları tütmedi. Masanın etrafından hâlâ simsiyah bulutlar çıkıyor.

Cumhurbaşkanı adayları yok ama şimdiden krizi müjdeliyorlar.

Bunlar Allah göstermesin “kukla” bir adayla seçimi kazansınlar, Türkiye’yi oraya-buraya çekiştirerek ne düzen, ne intizam bırakacaklar. Zaten her birinin içinden ihanet politikaları irin gibi akarken Türkiye’yi ne hâle getireceklerini şimdiden gösteriyorlar.

Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları 6’lı masanın yazar ve yorumcuları tarafından “Niye gereksiz konuşuyor, milleti ürkütüyorsun” diye eleştirilmiştir. Oysa Ahmet Davutoğlu olacakları şimdiden söylüyor. Onu masadakilere tepeden bakarak söylüyor. Çünkü kibirli, çokbilmiş hâli herkes tarafından bilindiği için şimdiden “Ülkeyi seçime götürürüm” diyor. Hayırdır Davutoğlu!

Alacağın oy %0,1 ama Meclisteki tüm milletvekilleri senin olacak gibi konuşuyorsun?

Yapılacak seçim cumhurbaşkanlığı seçimi. Biri “Ben başbakan olacağım” diyor. Diğeri “Cumhurbaşkanı bizi dinlemezse anında kriz çıkar” diyor. Bu curcuna hâli bile ülkenin bunlara teslim edilemeyeceğinin delili değil mi?

Ortada adayı olmayan masa adına konuşan Ali Babacan “Yazılacak metinlerde kullanılacak punto, font, satır aralığı, marjlar, metinlerin dili hazır…" demişti. Madem bunlar hazır o hâlde şimdiden büyük puntolarla “6+HDP masası geçmiş olsun” yazın.

“Kriz için iktidara geliyoruz” diyen şaşkınlar…