Ligde ve Avrupa’da kaybeden Beşiktaş, her iki kulvarda da kazanan Galatasaray’ı ağırladı. Siyah Beyazlıların genç teknik direktörü savunma ezberini bozup, hücumdaki en etkili oyuncularıyla ‘atarak’ kazanma hedefiyle maça başladı. Sarı Kırmızılıların deneyimli hocası, Moskova’da çok beğendiği “sabırla savunalım, yemezsek, sonrasına bakarız” anlayışlı tek santrforlu düzenle sürdü sahaya takımını.

Terim’in düşüncesindeki boşluk, Beşiktaş’ın Lokomotiv’den çok daha becerili ve saldırgan ayaklara sahip olmasıydı. Her kaptığı topta rakibinin üzerine giden Siyah Beyazlılar, rakip savunmaya zor anlar yaşattı. Önceliği savunmak olan Sarı Kırmızılılar, Kerem’in bireysel zorlamaları dışında rakip ceza alanını göremedi.

Kaleye giden ilk vuruşta Cicaldau’nun golü, Larin’in Muslera’nın hatasına ceza kesmesi ilk yarının güzellikleriydi.

İkinci yarı da benzerdi. Terim, tek top oynayan Morutan’ı çıkartıp, topla oynayan jokeri Babel’i ve Halil’i oyuna sürdü. Çift santrforlu düzene geçme adımı, köşe vuruşu zaafıyla yara aldı. Sonra hücum emri verdi, her soktuğu oyuncuya. Baskı kurdu. Pozisyon buldu. Bir penaltı kaçtı. Ancak, bu kez şansı yaver gitmedi. Ve sonrasına bakmadan, önce golü düşünen Sergen Yalçın haklı çıktı.