Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Kemal bey pusuda

Kemal bey pusuda

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Özgür Özel partinin ikinci adamıyken etrafa verdiği enerjiyi genel başkanlık koltuğunda kaybetti.

Haftalık olarak verdiği söyleşi, röportaj performansı izlenirlik açısından bir hayli düşük kalıyor.

Bunun başlıca nedeni CHP Genel Başkanlığı koltuğunu hala dolduramamış olması.

Sadece diksiyon, hitabet, genel kültür bilgisiyle Cumhuriyetle yaşıt bir parti olan CHP’nin genel başkanlık makamını doldurabilmek mümkün değil.

Bu özellikleri etkin hale getirecek bir “ruh” lazım.

O ruh CHP’nin kuruluş değerlerine sahip çıkmaktır.

Oysa Özgür Özel ruhunu çoktan teslim etmiş gibi…

Bu bakımdan koltuğu devraldığı Kemal Bey’den pek farkı yok.

Özgür Özelin şimdiye kadarki genel başkanlık mesaisi PKK’nın siyasi partisinin gönlünü tavlamak uğruna CHP’nin kuruluş değerlerini ayak altına almakla geçti.

Özgür Özel “Cumhuriyetle hesaplaşacağız” diyen HDP’lilerle seçim işbirliği yapmak için Kürdistancı Pervin Çakar’ın ellerini öptü, Abdullah Öcalan’ın “eşit vatandaşlık” söylemine “Türkiye'de herkes eşittir ama Kürtler daha az eşittir” diyerek destek oluşturdu.

Musul ve Kerkük davasından çekilmemize neden olan Şeyh Sait isyanına bölücülerin gönlünü okşayacak şekilde  “Acılara saygılı olunmalı” yorumunu getirdi.

PKK’lı Selahattin Demirtaş’a olan sempatisini ve ilgisini zaten duymayan kalmadı.

Belli ki Özgür Özel’in CHP genel başkanlığındaki vadesi uzun süreli olmayacak.

Bu yüzden de mağlup komutan Kemal Kılıçdaroğlu dış kulvardan kalkacağı sprint için son hazırlıklarını kolluyor.

Siyasi ofisinde yeni dönem için çalışmalar yürüten Kemal Kılıçdaroğlu çırağı Özgür Özel’in yerel seçimleri eline yüzüne bulaştıracağını görerek “Ben Kemal. Geliyorum” seslenişiyle yeniden CHP’nin başına geçmeye hazırlık yapıyor.

CHP’nin böylesi geri dönüşlere dair bir sirkülasyon alışkanlığı da var.

İsmet Paşa devletin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığına kadar çıktıktan sonra CHP’nin başına dönüp 1960 darbesinden sonraki süreçte başbakanlık yapmıştı.

Deniz Baykal’ın da genel başkanlık deneyimi indi bindi usulüyle 3 ayrı dönemde gerçekleşmişti.

Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nu yeniden CHP’nin genel başkanlık koltuğunda görmek kimse için şaşırtıcı olmayacak.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki yerel seçimlerin kaybedilmesinden sonra ilk yapacağı iş kurultayda adaylığını ilan edip CHP’yi yeniden kontrol altına almaya çalışmak olacak.

Alır mı, alamaz mı, Ekrem İmamoğlu faktörünü aşabilir mi, bunları şimdiden kestirmek zor.

Çünkü arada partinin kaderini belirleyecek bir yerel seçimler var.

Bir bakıma CHP’ye yeniden genel başkan olmayı istemek Kemal Kılıçdaroğlu’nun en doğal hakkıdır.

Çünkü Özgür Özel’in izlediği siyaset, Kılıçdaroğlu siyasetinin kötü bir kopyasından ibarettir.

Kemal Kılıçdaroğlu Özgür Özel’in taklit yeteneğine bakıp “Aslı dururken taklide ne gerek var” diye hayıflanmakta sonuna kadar haklıdır. Bu hak ona yerel seçimleri izleyen kurultayda aday olma motivasyonu sağlayacaktır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *