Yeni hükümet sistemi ve Cumhur ittifakının ivmesiyle Türkiye, hızlı biçimde dünya liginde etkin, saygın, belirleyici ve oyun kurucu bir seviyeye ulaşmıştır. Sayın Cumhurbaşkanının katıldığı Milli Uzay Programı’nın tanıtımında bulunduk. Açıklanan hedefler ümit ve heyecanımızı daha da arttırdı. Bu ülkenin bir ferdi, bu milletin evladı olmaktan bir defa daha gurur ve onur duyduk. Artık uzayı hedeflemiş, 2023’de Ay’a ayak basmak için kolları sıvamış bir ülkeyiz. Elbette sorunlarımız var ve bunların çözülmesi için de bütün imkanlar seferber edilmektedir. Birlik ve beraberliğimizle üstesinden gelemeyeceğimiz mesele yoktur ve kısa zaman içinde çok daha iyi, çok daha ileri bir seviyeye geleceğimizden en küçük bir kuşkumuz bulunmamaktadır.

ÇILGINA DÖNDÜLER

Türkiye’nin bu durumunun ülke ve millet düşmanlarını çok rahatsız ettiğinin farkındayız. Kelimenin tam anlamıyla zıvanadan çıkıyor ve yolumuzu kesebilmek için şeytani planlar yapıp devreye sokuyorlar. Artık kendilerini gizleme gereği bile duymadan açıktan saldırıyor ve güya tehdit ediyorlar. Sözde müttefikimiz olan ABD’nin açık bir düşmanlık içinde olduğunu ibretle izliyoruz. Türkiye’nin kendi kararlarını alması ve uygulaması, milli güvenliğini kendi imkanlarıyla ve kimseye minnet etmeden sağlaması, savunma sanayini geliştirip dünyada söz sahibi olması, hak ve hukukunu korumakta ki kararlılığı karşısında çılgına döndüler. Bütün Türkiye düşmanları, ABD’nin yeni Başkanı Biden’ın bize karşı daha saldırgan, daha düşmanca bir tavır almasını istiyor ve bunun için üzerinde bir baskı oluşturmaya uğraşıyorlar.

ZAVALLI MACRON VE MİÇOTAKİS

Türkiye ile meselesi olan diğer ülkelerin de durumu farklı değil. Fransa’nın başındaki Macron denilen adam resmen kudurmuş vaziyettedir. Türkiye ile yatıp kalkıyor. Kendi kirli ve kanlı geçmişine bakmadan Türkiye’yi karalamaya çabalıyor. İçi boş tehditler savurup, güya bize gözdağı vermek istiyor. Yunanistan’ın zavallı durumunu da kullanarak, karşı bir cephe oluşturmak için her yolu deniyor. Karabağ’da, Libya’da, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Ege’de, Suriye’de ve her yerde karşımıza çıkıyor, ama ne elinden bir şey geliyor, ne de ciddiye alınıyor. Yunanistan deseniz, ayrı bir tiyatro. Askerinin ayağına bot alacak hali kalmamış, Türkiye’ye meydan okuyor. Miçotakis denilen zavallı adam ülkesinin perişan halini bir kenara bırakmış Türkiye’ye ayar verme cüretinde bulunuyor. Ancak, söylediklerine ne inanan, ne de dikkate alan var. Onların havlamalarına aldırmadan ve hak ettikleri cevap verilerek, Türk kervanı yoluna devam ediyor.

HEPSİ AYNI FREKANSTA

Avrupa’nın birçok ülkesi gibi dünyanın başka yerlerinde de Türkiye’nin, “lider ülke” yürüyüşünden rahatsızlık duyan devletler var. Her kalleşlik bizi daha da hırslandırıyor, daha da hızlandırıyor. Kimseye eyvallahımız yok. Bunları biliyoruz, tanıyoruz ve ona göre davranıyor, ona göre gardımızı alıyoruz. Peki, kendi içimizdekileri ne yapacak, nereye koyacağız? Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve yancıları ile birlikte bütün zillet güruhunun yazdıklarına, söylediklerine, itirazlarına, savunmalarına bakın; alın yanına Macron’un Miçotakis’in itirazlarını koyun, arada hiçbir fark olmadığını hayretle göreceksiniz. Onlar ne kadar rahatsızsa, neye karşı çıkıyor ve ne söylüyorsa, sanki paslaşmış gibi bizimkiler de aynı yerdeler, aynı frekanstalar.

ÜLKENİN FAYDASINA BİR LAF EDİN

Libya’ya gideriz Macron’dan önce İP’den itiraz gelir. Akdeniz’de hukukumuzu savunuruz Yunan’dan önce Kılıçdaroğlu karşı çıkar. S-400 alırız ilk tepkiyi zilletin bütün ortakları koyar. Suriye’deki yıkıma müdahale ederiz, Davutoğlu’nun pişkinliği ile karşılaşırız. Karabağ’ın esaretine son vermek için seferber oluruz, Ermenistan’dan önce CHP’nin sözcüleri devreye girer. Terörle mücadele ederiz, zillet ortalığı ayağa kaldırıp kravatlı teröristlere sahip çıkmak için hiza mesafe alırlar. Allah rızası için bir gün de, bu ülkenin faydasına, bu milletin hayrına bir olumlu iş, bir düzgün laf edin.

DAHA ÇOK BEKLERSİNİZ!

Ülkenin en son gündemi Boğaziçi Üniverisitesi’ne rektör ataması bahanesi ile yapılan hukuksuzluklar. Öğrencilikle hiç akalası olmayan, tespitli-ispatlı şekilde terör örgütleri ile irtibatlı bir güruh gürültü çıkarmak, sokakları karıştırmak ve bir huzursuzluk oluşturmak için ellerinden geleni yapıyor. Türk milletinin gözleri önünde yaşanan bu rezillikler için ABD başta olmak üzere yukarıda anlatmaya çalıştığımız ülkelerden gelen tepkilere bakın, sonra da zilletin söylediklerini dinleyin. Bu kadar benzerlik sizi hiç mi rahatsız etmiyor? Hiç mi utanmıyorsunuz? Bu nasıl siyaset, bu nasıl anlayış, bu nasıl gidişattır? Türk milletine bu durumu nasıl anlatacaksınız? Anlatamıyorlar zaten. Onun için de ümitlerini Türk milletine değil, Biden’e bağlamış durumdalar. Biden’in seçimlerin öncesinde yaptığı ve doğrudan Cumhur ittifakını, dolaylı olarak da Türkiye’nin ilerlemesini hedef alan açıklamalarına güveniyor, bunların gereğinin yapılmasını bekliyorlar. Daha çok beklersiniz!