Seçim günü yaklaştıkça CHP’lilerin motoru ciddi şekilde su kaynatmaya başladı.  Telaştalar, ne yapacaklarını bilemez haldeler. Ne yaptıklarının ne de söylediklerinin farkındalar. Yaptıkları söylediklerini, söyledikleri yaptıklarını yalanlıyor sürekli…

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş bu manada öne çıkan yoldaş CHP’liler… Mansur Yavaş’ın tezatlıklarını bugün “Başyazı” bölümünde yazdım.

Bu köşede de CHP Eşbaşkanları olarak anılan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun son açıklamalarındaki tezatlıklara değinmek istiyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu gibi birini bile arattıran sözde CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel bir konuşmasında demiş ki: “Türkiye’yi sevenlerden oy istiyoruz, öyle bedelli askerliğe kaçanlardan değil gerekirse bu vatan için canını vermeye razı olanlardan oy istiyoruz. 

Aynı Özgür Özel 2018 yılında “Bedelli askerlik uygulamasının Meclis'ten geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muazzam bir yığılma ve beklenti var ancak 16 yıldır ülkeyi yönetiyorlar ama askerlikle ilgili kalıcı, hakkaniyetli ve doğru bir düzenleme yapamadılar.” açıklamasını yapıyor ve TBMM’de “Bedelli Askerlik” sistemi için destek toplantıları yapıyordu.

Bir insan kendi yaptıklarından bu kadar habersiz olabilir mi?

PKK’nın siyasi uzantılarıyla oynaş, sonra çık askerlik üzerinden ahkâm kes… Şehidimizin cenaze töreninden hemen sonra öldürülen PKK’lı teröristler için “Onların anılarını yaşatacağız” diyen DEM’e koştur koştur giden Özgür Özel, utanma gibi insani hasletle ne zaman tanışacak acaba?

Özgür Özel bu konunun kendini köşeye sıkıştırdığını anlayınca “Ben onu kastetmedim” diye kıvırmaya başladı. Askerimizi şehit edenle iş birliği yap, bedelli askerliği isteyen basın açıklaması yap. Sonra “Bedelli askerlik yapanlar bize oy vermesin” de… Vermesinler bakalım ne olacak…?

Şimdi bu sözler üzerine bedelli askerlik yapan CHP’liler ne yapacak acaba? CHP Çankaya Belediye Başkan adayı CHP’ye oy verecek mi şimdi? Bedelli askerlik yaptığı ortaya çıkan “Ekrem İmamoğlu’na oy vermeyin” mi diyorsun yoksa? Subliminal mesaj mı veriyorsun yoksa Özgür Özel?

Gelelim her sözü, davranışı tezatlıklarla dolu olan Ekrem İmamoğlu’na…

Şimdi de AK Partililerin yaptığı işarete kafayı takmış ama kendinin Van mitinginde yaptıklarını unutarak.

Önce ne demiş ona bakalım, sonra tezatlığını ifade edelim.

“Parmak eksilterek el sallıyorlar ya 31 Mart’tan sonra parmak parmaklarını da özgürleştireceğiz, özgürleştireceğiz… El sallayacaklar serbestçe. Yav yüzyıllardır el sallamanın bir usulü var değil mi? Böyle böyle elin özgür özgür. Ya bir kişi yaptı diye herkes bir parmağını eksik gösteriyor. Yarın dese ki, “iki parmağınız eksik” öyle yapacaklar. Yav dese ki “vazgeçtim hepsini açın” dese öyle yapacaklar. Vallahi Allah akıl versin. Ya vallahi böyle bir siyasi süreç olmamıştır.”
Peki el işareti üzerinden ahkam kesen Ekrem İmamoğlu’na sormak lazım. Gerçi gazeteci Cengiz Alçayır o sözlerinden sonra defalarca sordu kendisine…

Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak gittiğin Van’da HDP paçavraları dalgalanırken sen niye “Kayyum düzenine son vereceğiz, Selahattin Demirtaş’ı özgürleştireceğiz” nutukları atarken, eşin yanında zafer işareti yapıyordu? 3 parmağına ne olmuştu?

Rize’de sol yumruk ile halkı selamlayan eşin Dilek İmamoğlu, Van’da niçin zafer işareti yapıyordu?

“Rize’de sol yumruk, Van’da zafer işareti yap” diye eşini mitinglerde figüran olarak mı kullandın? Senin şimdi ki sözlerinle tezat durum değil mi bu sözler?

Yaptığı bir icraatı olmadığı için hayata geçirdiği bir projeyi anlatamayan Ekrem İmamoğlu, böyle siyasi polemiklerle iktidar karşıtlarını yanında kemikleştirmeye çalışıyor. 

5 yılını hikâyelerdeki Ağustos böceği gibi tatillerde geçiren Ekrem İmamoğlu “elden, parmaktan” seçim propagandası yaparak aklınca siyasi kutuplaştırma rantı peşindedir. Ne kadar acınacak halde olduğunu söyleyen de yok… Murat Ongun başka renkli işlerle(!) uğraşacağına Ekrem İmamoğlu’na bu konularda akıl versene!

Allah, Türkiye’yi CHP’ye muhtaç etmesin. Zira halleri, karakterleri, yaşamları ortadadır.