Beşiktaş bir yanda, isimler değişse de belli bir ezberi oynamaya çalışan bir ekip, Medipol Başakşehir diğer yanda, abartarak söyleyelim, neredeyse ‘bin’ yıldır aynı şekilde oynayan bir takım… İki takımın da hedefi kazanmak, boyu kısalan ligde ‘Para’ pardon, ‘Şampiyonlar Ligi’ne kavuşma yolunda kocaman bir adım atmak. Oyunlar belli, şablonlar bilindik. Skoru, sonuç, farkı yaratacak olan, futbolcuların o gün ki formları, artı yıldızların parlamasıydı…

Ev sahibinden Şenol Güneş, yıldızı Adem Ljajic, golcüsü Burak Yılmaz’ın bitiriciliği ve diğerlerinin çarkın işlemesini sağlayan sorumluluklarını yerine getirmesine güvendi. İkinci gruptan öne çıkan hangi oyuncu bir fazlasını yaparsa, o da işin kaymağı olacaktı. Liderin hocası Abdullah Avcı’nın taktiği hep aynıydı… Çok paslı, top çevirmeye dayalı, kayıp topu hemen geri kazanan baskıyı içeren bir oyun… Önde görünen Robinho’nun da, sürekli hareketli olarak, pas trafiğinin içine girmesiyle, doğrudan santrforu olmayan bir oyun… Bu oyunun yönetmeni Emre Belözoğlu, aynı zamanda Adem Ljajic’in kilidi olunca, Beşiktaş düşündüğünü yapamadan, net pozisyonlar üretti konuk takım…

Karius üçünü kurtardı, ancak, Medipol Başakşehir’in ‘artı’sı Edin Vicsa’nın, kaleci dahil 6 Beşiktaşlının arasından Robinho’ya attığı pas, herkesi çaresiz bıraktı. Golden sonra kendi oyununu oynamasa da duran toplarla rakip kaleyi zorlayan Beşiktaş, eşitliği sağladı. İkinci yarıya Beşiktaş biraz daha önce başladı. Güneş’in beklediği gibi Burak Yılmaz’ın şutu Mert Günok’u kımıldatmadı. Gary Medel’in sakatlanmasıyla oyuna giren Shinji Kagawa Beşiktaş’ın pas trafiğine ekstra giriş yaptı. Öne geçtikten sonra oyun alanını genişleten Beşiktaş, rakibinin istediği pasları yapmasını engelledi. Üstelik, topu boş alanlara kaçırarak tehlike de yarattı.

Sezon başından bu yana yalnızca Kasımpaşa ve Trabzonspor maçlarında kalesinde iki gol gören Medipol Başakşehir, bir yandan eşitliği sağlamak, diğer yandan üçüncü golü yememek için daha fazla koşmaya başladı. Bu dönemde daha akılcı, daha uzunlamasına oynamaya başlayan Beşiktaş, liderin artısı olan ‘hatlar arasındaki yakınlık’ özelliğini de bozunca, oyunu kendi istediğine çevirdi. Ve kritik maç Fenerbahçe-Galatasaray maçının sonucuna göre farklı etkiler yaratacak şekilde, Beşiktaş’ın üstünlüğü ile sona erdi.