Ne diyordu Dede Korkut?

          “Kahpe içerden olunca. Kapı kilit tutmaz oğul! Halk içinde bozgunculuk yapan. Haindir oğul!”

          Devletin polisi, askeri terörle mücadele konusunda terör örgütüne propaganda yardımı yapar, onlarla ruh birlikteliği yaşarsa, terörle mücadeleyi savsaklamaya çalışırsa o ülkede terör biter mi?

          15 Temmuz hain darbe girişimiyle birlikte Türk devletinin içeriden örümcek ağı gibi nasıl ihanet noktasında sarıldığına herkes şahit olmuştu. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası hainlerden temizlenen Türk devleti her türlü terör örgütü karşısında daha tavizsiz ve kararlı mücadeleye başladı. Milli çehre yerini tekrar almıştı.

Bugün size bu ülkede Emniyet Müdürlüğü yapmış birinden bahsedeceğim.

Adı Hanefi Avcı…

Görev yaptığı sürede adı hep devlet içindeki şaibeli işlerle anıldı.

          1998 yılında “devletin gizli kalması gereken sırlarını ifşâ etmek” suçundan açığa alındı, cezaevine konuldu. Sonrasında beraat etti.

          2010 yılında da “Devrimci Karargâh” örgütüne yardım ve yataklık suçlamasıyla yine tutuklandı. Bu tutukluluktan önce “Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat” isimli Cemaat eleştirisinde bulunduğu bir kitap yazmıştı. Tutukluluğu da bu kitaba bağlanmıştı.

          Bu kitaptan sonra 4 ayrı silahlı terör örgütüne yardım ettiği iddiası ile hakkında 3 ayrı dava daha açıldı. Hanefi Avcı nereden bakarsanız bakın tuhaf biridir. FETÖ kumpas kurdu denilirken, kendisinin FETÖ bünyesinde bulunmuş biri olması da ilginç değil mi? Mesela son açıklamaları içinde de ‘O zamanlar adı ışık evleri değildi. 8-9 aylık bir öğretim döneminde kaldım. O zamanlar FETÖ’nün adı yeni yeni duyuluyordu. Çocuklarım da FETÖ okullarında okudu” diyen biridir. Ben “geçmişte şunu-bunu yaptı”dan ziyade 15 Temmuz sonrası açıklamalarına değinmek istiyorum.

          Hanefi Avcı 2018 yılında FETÖ’yü daha masum bir profile sokmak için “FETÖ’ye terör örgütü diyemezsiniz, PKK ile aynı safa koyamazsınız. FETÖ organize suç örgütü” açıklamasını yapmıştı. Geçtiğimiz haftalarda da PKK’lı Selahattin Demirtaş avukatlığına soyunarak “Parlamentoda her türlü düşünceyi savunabilir. Bir örgütle organik bağı olmadığı sürece, konuşmalarından sorumlu tutulamaz. Vekiller her türlü siyasi dokunulmazlıklara sahiptirler, fiili olarak örgütler bağlantıları olmadığı sürece tutuklanmaları hukuka aykırıdır. Evrensel hukuka aykırıdır. Fikirlerden dolayı kimse sorumlu olmamalı. Türkiye bunlara fatura kesiyor” cümleleriyle onun özgürlüğünü istemiş…

Şu zihniyete bakar mısınız?

          Bu kişi Emniyet Müdürlüğü yapmış birisi… Emniyet Müdürlüğü yapmış bu kişi Selahattin Demirtaş’ın terör örgütü PKK ile organik bağı olmadığını mı iddia ediyor?

Terörist Demirtaş’ın bağı yoksa inanın teröristbaşı Öcalan’ın da yoktur!

          “PKK’yı terör örgütü olarak değil, silahlı halk hareketi olarak görüyoruz” diyen birinin terörle organik bağını bulamayan Emniyet Müdürlüğü yapmış biriyse kime ne anlatacağız?

          Terörist Demirtaş’a fikir özgürlüğü maskesi takmaya çalışan Hanefi Avcı 6-8 Ekim olayları öncesi yapılan çağrı ile ilgili, “O bir konuşma, fiilen bir şey değil. Ceza kanununda da vardır bu. Her alanda konuşabilirler görevleri bu. Tüm insanların fikirleri nedeniyle suçlu olmaması lazım” demiş…

          Hendek-Çukur olaylarında PKK’lı teröristleri azmettirerek 793 askerimizin, polisimizin şehit olmasını sağlayanın Selahattin Demirtaş olduğunu bilmesek, Hanefi Avcı’nın bu Selahattin Demirtaş savunmaları karşısında hüngür hüngür ağlayacağız ve Demirtaş’ı mazlum göreceğiz.

Hendek-çukur kazıp terör eylemleri yapan kimdi? PKK’lılar değil mi?

Peki, terörist Demirtaş onlar terör eylemi yaparken ne tür açıklamalar yapıyordu?

          “Şanlı direniş gösteriyoruz. Bu direniş kazanacaktır. Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar.”

“Hendek kazanların ellerinden öpüyorum.”

          “Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin, onu yapsınlar.”

          “Gazetelerine bir bakın. Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz.”

          “Bugün küçümsediğiniz barikat, hendek dediğiniz şey darbeye karşı direniştir. Darbe yapılmıştır. Buna karşı toplum sessiz mi kalacak?”

          Emniyet Müdürlüğü yapmış bir adama göre bu sözlerin sahibinin PKK ile bir organik bağı yokmuş…

          “PKK’lı gençlerin ölüsüne dirisine sahip çıkacağız”, “PKK’lıların cenazesine katılmayan HDP milletvekillerine soruşturma açtırırım” diyen terörist Demirtaş’a sahip çıkan, onun serbest bırakılmasını savunan Hanefi Avcı şehit polislerimize, askerlerimize ihanet etmektedir.

          Daha önce de “PKK militanları bu ülkenin yurttaşları. Onlar da değerlerimiz. Şimdi onlarla konuşabiliriz. Bayrak indirme olayı büyütülecek bir olay değil“ diyen Hanefi Avcı aslında zihniyetiyle bizi şaşırtmamaktadır.

          1 Kasım 2015 seçimleri sonrası FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme operasyonuna omuz vermiş olan, Meral Akşener’i destekleyen Hanefi Avcı, FETÖ’yü basit bir suç örgütü gibi, terörist Demirtaş’ı fikir suçlusu ve masum göstererek CHP, HDP, İP ittifakına adeta göz kırpmaktadır.

          Meral Akşener’in kurduğu İP’i “Sayın Akşener’in partisi, ülkeye, millete hayırlı olsun” diyerek ilk tebrik edenler arasında olan ve son açıklamalarıyla iyice gözde olmaya çalışan Hanefi Avcı bu azimle CHP, HDP, İP ittifakı içinde kendine milletvekili olma yeri bulacaktır.

          Terörist Demirtaş’ın PKK ile organik ilişkisi olmadığını iddia eden biri bu ülkede Emniyet Müdürlüğü yaptıysa Türk devleti bu durumdan kendine büyük ders çıkarmalıdır.

          Hanefi Avcı’nın da CHP, HDP, İP ittifakı için propaganda avcılığı yaptığı artık netleşmiştir. “FETÖ’yü masumlaştır, PKK’lıyı mazlumlaştır” metodu deşifre olmuştur.

          Kendini bir süre FETÖ’nün avı olmuş gibi gösteren Hanefi Avcı’nın şimdi FETÖ, PKK adına avcılık yapmasına ne diyeceğiz? Etki ajanlığı mı?