Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Kılıçdaroğlu bilecek ki…

Kılıçdaroğlu bilecek ki…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

14 Mayıs 2023 günü Türk milleti Kemal Kılıçdaroğlu’na net bir mesaj verdi: “Sevdiklerinle vedalaş, 14 gün sonra siyasi hayatına veda ediyorsun” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun pençesine düştüğü hastalığın adı sıtmaydı.

Bu hastalığı HDP isimli Kandil sivrisineği tarafından defalarca sokularak kaptı.

Elbette biyolojik var oluşu sokmaya ayarlı sivrisineğin değildi tek suç.

O zehirli tabiatı gereği ulaşabildiği herkesi sokmakla mükellefti.

HDP/PKK bataklığına gül bahçesine girer gibi giren Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi eceline davetiye çıkardı.

Yıllardır eleştiri mahiyetinde yazılar yazarak onun HDP ve PKK ilişkilerini sorguladık.

Neredeyse her yazımızın hammadde kaynağı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun terörün siyasi ayağıyla maske-mesafe kurallarını altüst eden yakınlaşmalarıydı.

Kemal Bey’e bu yönde yapılan her eleştiri, çevresindeki ibrikçilerin yağlı övgülerinden bin kat daha gerçekleri fısıldıyordu kendisine.

Ama o kulak kabartmadı.

Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur derler. Biz, Kemal Bey’in en sadık eleştirmenleri, O muhalefetin direksiyonuna geçip Kandil aktarmalı iktidar güzergahı belirlediğinden beri usanmadan uyarıyoruz.

Mesela bir yazımızda şöyle demişiz: “PKK’nın propaganda enstrümanı olan HDP’yi meşru sayan bir siyasetçide, her şeyden önce yönetmeye talip olduğu toplumun kanayan yarasına karşı bir duyarsızlık hali vardır. Evladı katledilmiş bir anneyle kuramadığı bağ, babasız kalmış çocukların feryadına kulak tıkama hali vardır. Kemal Kılıçdaroğlu, oğlu Kerem’i, Meral Akşener de oğlu Fatih’i PKK terörüne kurban vermiş olsaydı, bu kadar içtenlikle “HDP meşrudur” diyebilirler miydi?”

Muhalefet Türk milletinin duygu durumunu bir türlü idrak edemedi ama Türk milleti muhalefet ve HDP arasındaki ilişkiyi gördü, sandıklar kurulduğunda da siyasi tercihini Türkiye’nin bekası yönünde kullandı.

Muhalefet, Eren Bülbül’ü, Aybüke Öğretmeni, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu, Polis Fethi Sekin’i, Piyade Er Tarık Tarcan’ı kendi evladı, kendi öğretmeni, kendi babası gibi sahiplenenlere yenildi. Şehit babasını kan çanağı gözlerle uğurlayan yavruların gözyaşına mağlup oldu.

14 Mayıs’ta akıbeti kendisine gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu şimdi direksiyonu milliyetçi hassasiyetlere doğru çevirse ne fayda?

Bu sözde kurtarıcı hamlesi onun siyasi hayatının son çırpınışları olarak hatırlanacak.

HDP’li Sezai Temelli muhalefete destek sağladıkları yerel seçimler öncesi ne diyordu:

“Mansur Yavaş da Ekrem İmamoğlu da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür.”

Türk milleti de 28 Mayıs 2023 günü şöyle seslenecek:

“Kemal Kılıçdaroğlu da bilecek ki kaybetmişse PKK ve HDP’ye bel bağladığı için kaybetmiştir. Türk milletini yok sayarak, Türk milletinin hassasiyetlerini göz ardı ederek Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı olamaz. Bu da Türk milletinin gücüdür.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *