Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile olan yakın ilişkisi ve ittifakı, onun şehit cenazelerine gönderdiği birçok çelengin kaldırılmasına veya parçalanmasına neden oldu. Birçok CHP’li yönetici cenaze törenlerinde protesto edildi. Ankara’nın Çubuk ilçesindeki şehit cenazesi töreninde Kemal Kılıçdaroğlu’na artan tepkiler fiziki saldırıya kadar ilerledi. CHP’nin trolleri ve medyası şehit yakınlarını provokatörlükle suçladı ve anında hedef gösterdi. Şehitlerimizin katillerinin savunucusu HDP ile ittifak yaptıktan sonra şehit cenazesine giden Kılıçdaroğlu’nun protesto edileceğini bile bile yaptığı bilinçli tahriki MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’den başka hiç kimse dile getirmedi.

***

İP Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında, “Bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan, Binyamin Netanyahu” sözleriyle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı Filistinli bebeklerin katiline benzetti. Birçok kesimden tepki alan bu sözlerden iki gün sonra Meral Akşener, Erdoğan’ın memleketi Rize’ye gitti. Tepkiyle karşılaşacaklarını, protesto edileceklerini adları gibi biliyorlardı. Öyle de oldu. Tepki gösteren vatandaşlar İP’liler tarafından darbedildi, provokatörlükle suçlandı…

***

İP Başkanı Meral Akşener’in diğer gezilerinde karşılaştığı gibi Bingöl gezisi sırasında da bir şehit yakını Meral Akşener’e HDP ile aynı masada oturduğu gerekçesiyle tepki gösterdi. İP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, tepki gösteren vatandaşın boğazını sıkarak sinkaflı küfürler etti. Kamuoyu şehit yakınına yapılan bu alçakça muameleye tepki gösterdi ve Lütfü Türkkan’ın partiden ihraç edileceğini düşündü. Ancak Meral Akşener tepki gösteren şehit yakınını provokatör, Lütfü Türkkan’ı ise baş tacı ilan etti. Yetmedi, 28. dönemde de yeniden milletvekili adayı gösterdi…

***

AK Parti’de uzun yıllar üst düzey görev yapan ve siyasi varlıklarını Sayın Erdoğan’a borçlu olan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu iki ayrı parti kurdu. Birisi “DEVA olacağım” dedi, diğeri “Gelecek” vadetti… Buraya kadar olan kısım AK Parti tabanında düşük sesli tepkilere neden oldu. Ancak, Babacan ve Davutoğlu’nun CHP’nin kurduğu 6’lı masaya oturup Sayın Erdoğan’ı tahkir eden sözlerle siyaset yapmaları durumu değiştirdi. AK Parti’den oy tırtıklamak için altlarına birer sandalye verilen ve Kılıçdaroğlu’nun gazıyla konuşan bu isimler gittikleri her yerde yoğun tepkilerle karşılaşmaya başladı. Bu tepkiler “Erdoğan olmasa seni sığır çobanı tutan olmazdı” sözlerine kadar ilerledi. Tepkili vatandaş provokatör, kendileri ise demokrat oldu…

***

Sivas doğumlu olan ve Madımak Oteli olayının yaşandığı dönemde Sivas Belediye Başkanlığı yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, son yıllarda katıldığı her Sivas Tanıtım Günlerinde protesto edildi. Protestonun nedeni siyasi kimliğini CHP ile aynı çizgiye taşımış olmasıydı. Elbette herkesten ve her yerden tepki gelmesi normaldi ama bir siyasetçiye üstelik belediye başkanlığını da yaptığı kendi memleketinden tepki gelmesi yaşanan rahatsızlığın ne denli büyük olduğunu gösterdi. En son İstanbul Yenikapı’da düzenlenen Sivas Tanıtım Günlerinde de Temel Karamollaoğlu gelen tepkiler üzerine konuşma yapamadan kürsüden inmek zorunda kaldı. Tepkili vatandaşlar provokatör, ilkesiz siyaset ise hak oldu…

***

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ittifak ortakları HDP eksenli siyaset yapan, yerel yönetimlerde özerklik vadeden ve terörist Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacaklarını söyleyen, kürsülerden zafer işareti yapan, HDP’nin kayyum partisi YSP’nin flamalarını selamlayan İBB Başkanı ve 7’li koalisyonun cumhurbaşkanı yardımcılığı adayı Ekrem İmamoğlu esnaf gezisi için gittiği Erzurum’da protesto edildi. Resmi miting talebinde bulunmadan, kamu hukukunu hiçe sayarak esnaf ziyaretini mitinge dönüştürmeyi amaçladı. Erzurum Valiliğini ve Belediyeyi suçladı. Polislerin görevini yapmadığını ileri sürdü. Bu iftiraların hepsi MOBESE ve ses kayıtlarıyla çürütüldü. İki grup arasındaki karşılıklı taşlaşmalar neticesinde gözaltılar yapıldı ve istihbaratta görevli bir uzman çavuşun da FETÖ ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. İP Başkanı Meral Akşener ise FETÖ izinin karıştığı bu tezgâhı, “Erzurum olayından sonra Kemal Kılıçdaroğlu kesinlikle kazanır” sözleriyle itiraf etti.

***

Önce toplumu tahrik ediyor, sonra yarasına basıyorlar. Şimdi siz söyleyin…

Yarası olan mı suçlu, yoksa o yaraya basan mı?