"Seçildiğimde belediyenin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak" diyerek CHP ve DEM’in kent uzlaşısı birlikteliğine halel getirecek bir söylemde bulunan CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal partisinin hışmını üzerine çekti.

Bu açıklama, CHP Eş Genel Başkanı Özgür Özel tarafından "dil sürçmesi" olarak nitelendirilse de, Burcu Köksal, DEM Parti'yle ilgili ifadelerinin arkasında durarak genel başkanını tekzip etti.

Özgür Özel'in çizik yemesi sonrası, CHP'nin öteki eş genel başkanı Ekrem İmamoğlu sahneye çıkarak Burcu Köksal’a DEM’lenmiş bir cevap verdi.

DEM’in desteğine yaşamsal düzeyde ihtiyacı bulunan Ekrem İmamoğlu “Belediye başkanı olursam şu partilileri belediyeye almam diyen de ya kendine başka iş bulacak, ya da başka parti bulacak" ifadelerini kullanarak Burcu Köksal’a kapının yolunu gösterdi.

Aynı zamanda “Ekrem İmamoğlu İBB’yi DEM’lilerle birlikte yönetiyor” cümlesini doğrulayan bir pozisyon aldı. 

14-28 Mayıs yenilgisini bile sessiz sedasız geçiştiren CHP’nin siyasi sevgilisi DEM’e toz kondurmaya hiç niyeti ve tahammülü olmadığı bir kez daha görülürken, CHP’li Burcu Köksal’ın samimiyetinin de sorgulanması gerekmektedir.

Afyonkarahisar'ın milliyetçi hassasiyeti yüksek bir kent olduğunu düşündüğümüzde, Burcu Köksal'ın DEM Partisi'ne yönelik sözleri ne kadar samimidir?

Son seçimlerde Afyon’da sadece 0,32 oy alan DEM'in siyasi desteğini almak, böyle bir kentte seçimlere girmeden kaybetmek anlamına gelmez mi?

Afyon’da DEM partili yok ki belediyeye girecek…

Burcu Köksal'ın milliyetçiliğini görmenin en iyi yolu, CHP ile olan bütün ilişkisini sonlandırması olurdu.

Ancak, kendisi hâlihazırda CHP'nin Afyon milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili olduğu için durumun pek de öyle olmadığı görülüyor.

DEM’in seçim sonuçlarını etkileyebilecek bir çoğunluğa sahip olduğu illerin herhangi birisinde “Belediye başkanı seçilirsem, belediye kapısından içeri hiçbir bölücüyü sokmayacağım” taahhüdünü verebilen bir tane CHP’li belediye başkan adayı var mı? Yok.

Dolayısıyla bu yokluk durumu Burcu Hanım’ı en iyimser ihtimalle, istisnanın kaideyi bozmadığı “türünün tek örneği”nden fazlası yapmaz.

Oysa CHP Grup Başkenvekili Burcu Köksal’ın bu nitelendirmeyi de hak etmediğini gösteren geçmiş örnekler mevcut.  

TBMM’de TİP, EMEK ve DEM milletvekilleriyle bir araya gelerek eşcinsel evliliği savunduğu ortak bir basın toplantısına imza atmışken Burcu Köksal’ın DEM’e olan bu alerjisi tamamen “yerel” mevsim kaynaklıdır.

Milliyetçilikten başka bir dilin kabul edilmediği bir şehirde herkes az-çok milliyetçi pozları vermeye zaten mecburdur.

Milliyetçilik, Diyarbakır meydanında “Ne mutlu Türk’üm diyene” demekle, Tunceli’de “Seyit Rıza teröristtir” diye haykırabilmekle ispatlanır.

Gerisi lafügüzaftır.