Yazık oldu Trabzonspor’a… Hep yazıyorduk, bu Trabzonspor bu ligin en iyi top oynayan, en disiplinli, saha içi yardımlaşmasını çok iyi yapan, usta ayaklarla, genç isimleri başarı ile bütünleştiren takım diye…

Böyle bütünleşmiş Trabzonspor’un sahadan bir puanla ayrılması gerçekten yazık.

İşte dün de gördük. Golü yedikleri son dakikaya kadar, görevini yapmayan yoktu Bordo Mavili takımda. Zaten sağlam olan Trabzonspor’un defansını Ünal hoca Hosseini ile daha da güçlendirmeyi başarmış. Şimdi Obi Mikel daha rahat, daha özgür oynuyor. Kamil Ahmet, sakat olan Novak kadar olmasa bile yine de onu aratmadı. Pereira bildiğiniz gibi tam bir Trabzonlu. Bu Yusuf Sarı tecrübe kazandıkça çok iş yapacak Karadeniz ekibinde çok. Bir tek çözemediğimiz Nwakaeme. Bir futbolcu nasıl bu denli kimlik değiştirir, o etkili futbolunu nasıl unutur hayret! Bizi etkili ve olumlu futboluna alıştıran Nwakaeme’yi arayıp duruyoruz. Ayağına aldığı her topu ezdi, ne rakip eksiltebildi, ne de o meşhur topla oynama kabiliyetini sergileyebildi. Böyle giderse kulübe yolu görünüyor bu futbolcuya. Karadeniz ekibinde uzun süredir sakat olan Ekuban döndü, az kaldı diğerleri de dönerse fırtına şiddetini arttırır, bizden söylemesi.

Ama asıl önemlisi Trabzonspor’daki ‘buz adam…’

Birileri bu ‘Kuzeyin Kralını’ tutmalı…

Gelene atıyor, gidene atıyor. Tepki vermeden, soğukkanlı, sahada kendini unutturarak oynuyor ama bulduğu pozisyonları da affetmiyor. Bir de 86 ve 90+1’deki pozisyonları gole çevirse, heykeli dikilirdi Trabzon meydanına. Böyle giderse ‘buz adam’ Sörloth’un bonservisi çift hanelere çıkar, elde tutması zor olur gibi.

Galatasaray için söylenecek söz yok…

Buldukları ‘kör vuruş’ ile beraberliği kurtardılar, o kadar…

Hem sakatlık belini bükmüş aslanın, hem de bazı futbolcuların vurdumduymazlığı. Belli ki Fatih Terim de olaya el koyamıyor, kaderine razı olmuş, ara transferi bekliyor. Ne Belhanda, ne geçen sezonki performansından uzak Fegouli, ne de Seri bu takımda yer bulamaz. Mecburiyetten oynayan Adem Büyük de aynı durumda. Sarı Kırmızılı takımda o yöneticilerin çok dillendirdiği “Galatasaraylılık ruhu” kalmamış, herkes kendi havasında. Şampiyonlar Ligi’ne havlu atan, Avrupa Kupası’na da atmaya hazırlanan Galatasaray, böyle giderse lige de erken veda edebilir.

Çünkü ne son dakikalarda kurtarılan bir puan, ne oynanan futbol, ne alınan sonuçlar, ne de Teknik Direktör Fatih Terim’in müdahaleleri gelecek için umut vermiyor.

Bu maç kimseyi yanıltmasın…