“Yüzde 50+1 oyu sittin sene alamamaktan korkuyoruz” demiyorlar da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçeceğiz” diyorlar.

*

“Koalisyon hükümeti kuracağımızın ortaya çıkmasından korkuyoruz” demiyorlar da, “6+1 partinin Genel Başkanı hükümette eşit imza yetkisine sahip olacak” diyorlar.

*

“Mavi Vatan tezine sarılıp Yunanistan’ı karşımıza almaktan korkuyoruz” demiyorlar da, “Libya’da ne işimiz var” diyorlar.

*

“Sınır dışı terör operasyonlarına destek verip HDP’yi kaybetmekten korkuyoruz” demiyorlar da, “Suriye’de ne işimiz var” diyorlar.

*

“Kandil’in ittifakımıza verdiği desteği kesmesinden korkuyoruz” demiyorlar da, “Selahattin Demirtaş’ın ne suçu var, çıksın kahvaltı yapalım” diyorlar.

*

“Adayımızın olmadığının ortaya çıkmasından korkuyoruz” demiyorlar da, “Seçim tarihi açıklansın, adayımızı açıklarız” diyorlar.

*

“Aldığım yüzde 7,2 oydan ders çıkardığım için Cumhurbaşkanı adayı olmaktan korkuyorum” demiyor da, “Başbakan olacağım” diyor.

*

“Kılıçdaroğlu’nun yapay lider olduğunu söylemeye korkuyoruz” demiyorlar da, “Kemal Kılıçdaroğlu ittifakın doğal adayıdır” diyorlar.

*

“MHP’nin meydanlara çıkmasından korkuyoruz” demiyorlar da, “MHP’nin oyları düşüyor” diyorlar. Tekirdağ mitinginden sonra umutlarının tamamen söndüğünü itiraf edemiyorlar.

*

“Cumhur İttifakına artan teveccühten korkuyoruz” demiyorlar da, “Cumhur ittifakına şok. İşte anket sonuçları” diyorlar.

*

“13 Şubat’ta da aday çıkaramamaktan korkuyoruz” demiyorlar da, “Aday belirleme sürecini biraz daha öteleyebiliriz” diyorlar.

*

“Sayın Erdoğan’ın aday olmasından korkuyoruz” demiyorlar da, “Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir” diyorlar.

*

Onlarda biliyor ki; Korkunun ecele faydası yok.

14 Mayıs kapıda…