Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) herhangi ilacı ve aşısı olmaması nedeniyle halkta koronafobi oluşmaya başladığını söyledi.

Hürriyet'e konuşan Balık, şunları söyledi:

"Hastanelere test için koşuyorlar"
"Günlerdir, belki de son yıllarda ekranlarda ve çevremizde Kovid-19 pandemisi kadar uzun süre ve aşırı yoğunlukta hiçbir konu gündem oluşturmadı. Ayrıca sürekli gündeme gelen dramatik görüntüler, hızla artan rakamlar ve kesin tedavi ve aşının da olmayışı, bulaşmanın kolay olması gibi kaygıyı besleyen birçok unsur, doğal olarak toplumda bu salgının bir fobisinin de doğmasına sebep oldu. Depresif kişilik özelliği, kaygı bozukluğu olan kişilerde daha fazla olmak üzere birçok kişide giderek artan şekilde koronafobi belirtileri görülüyor ve bunların önemli bir kısmı hastanelere test yaptırmak için panik içinde başvuruyor.

"Dikkat kalıcı olabilir"
Bu kişilerde fobi ya da panik atak belirtileri olarak, ateş basması, çarpıntı, nefes daralması, ellerde ayaklarda üşüme, öksürük görülebiliyor. Bu belirtiler, COVID-19 hastalığıyla karıştırılıyor. Bu kişiler, hem sağlık çalışanlarının gereksiz iş yükünü arttırıyor, hem de kendileri ve çevreleri açısından risk yaratıyor. Koronafobiden şüphelenenler kendi çabalarıyla sorunu aşmaya çalışmalı, başaramazlarsa telefonla psikiyatrist desteği almalı. Yoksa bir kısmında salgın bittikten sonra da kalıcı obsesyon görülebilir.”

Psikososyal Destek Hattı: ALO 217
Sağlık Bakanlığı, virüs nedeniyle artan kaygı, panikatak ve koronafobi vakaları için 81 ilde psikososyal destek hattı kurdu. ‘217’ telefon numarası üzerinden kurulan psikososyal destek hattında, İstanbul için 47 hat ayrıldı.

Her ilde mutlaka bulunan, Alo 217 için Adana’da ve Ankara’da 6, İzmir’de 9 hat oluşturuldu. Bu hatlar sağlıklı yaşam merkezleri, il ya da ilçe müdürlükleri ve bazı hastanelere ait. Psikososyal destek hattı sadece yetişkinlere değil, çocuklara da hizmet veriyor. Telefonları uzmanlar yanıtlıyor.

Editör: Haber Merkezi