Dünyanın merkezi Türkiye
E öyle ama…
Hem Nasareddin Hoca da aynısını söylemiyor mu, inanmazsanız ölçün canım…
***
Peygamber Efendimiz’in İstanbul’un fethini, fatihini ve muzaffer ordusunu taltif ile müjdelemesi ayrı konu…
Bir de Efendimiz (S.A.V) “Dünyada dört nehir vardır. Kaynağı cennettedir. Bunlar Fırat, Nil, Seyhan ve Ceyhan’dır”… diye buyurmuştur ki, bazı rivayetlerde Dicle nehri de bu hadis-i şerifte geçmektedir… Bunları başka bir yazıda inceleyelim…
Bu arada Zülkif, Elyasa, Danyal, Yuşa (A.S) Peygamberlerin de Kabr-i Şeriflerinin Türkiye’de olduğunu da kayda geçelim…
Tabii ki Hz. İbrahim’in (A.S.) makamının da yine mukaddes Türk topraklarında olduğunu…
Hz. Eyüp (R.A.) ile birlikte birçok sahabenin İstanbul civarında; Yine Diyarbakır, Şanlı Urfa ve Adıyaman’da da sayıları çokça fazla Peygamber yoldaşının kabrinin olduğunu da not olarak yazalım… Kuran-ı Kerim’de geçen Yedi Uyurlar mekânlarını da…
***
Bunlar bizim için mukaddes değerler elbette.
Bununla beraber dünya tarihinin önemli isimlerinin de bir dönem yollarının Türkiye’den geçtiğini söyleyelim.
İşte onlar…
Lev Troçki… Sovyet Devri’min en önemlerinden biri Troçki. Kızıl Ordu’nun kurucusu ve komünist teorisyenlerden… Stalin’le girdiği mücadeleyi kaybedince 1929’da ülkemize sürgün ediliyor. Dört buçuk yıl İstanbul’da Büyükada’da ikamet eden Troçki Meksika’da yaşadığı dönemde bir suikast sonucu hayatını kaybediyor…
İran Devrimi’nin Lideri Humeyni de bir önem Dünyanın Merkezi Türkiye’de kalanlardan… Humeyni Kasım 1964’den Ekim 1965’e kadar Bursa’da sürgün hayatı yaşadı.
Macar Protestanlarının lideri ve Orta Macaristan Kralı Tökeli İmre de Dünya’nın Merkezi Türkiye’ye sığınanlardan… Tökeli İmre 1699’dan 1705 tarihinde ölümüne kadar İzmit’te yaşadı. Mezarı Kartepe ilçesindedir.
İsveç Kralı Demirbaş Şarl da misafirlerimiz arasında… Rusya’yı işgal etmek için başlattığı savaşta yenilince soluğu güvenli Türk topraklarında aldı Demirbaş Şarl.
Özbek Afganlarının Lideri, Afganistan Eski Devlet Başkan Yardımcısı Mareşal Raşid Dostum’u da unutmayalım.
***
Hazreti Meryem de bizim olan topraklarda kalanlardan. Kaldığı evin Selçuk’da olduğu söylense de yine İzmir’in Seferihisar ve Tire ilçelerinde de Hz. Meryem’in kaldığı iddia edilen mekânlar var.
Hz. İsa’nın havarilerinin Kapadokya’ı seçmesi de boşuna olmasa gerek…
Yine Hıristiyanlığın “Yedi Büyük Kilisesi”nin tamamının da Türkiye’de olduğunu…
Hatta İncil’in belirlendiği yani kendi aralarında o mu olsun, bu mu olsun? Yoksa şu mu olsun dedikleri İncillerin toplandığı “Konsil”in de İznik’te toplandığını da yazalım…
***
“Dünyanın Yedi Harikası”ndan ikisinin Halikarnas Mozolesi’nin ve Artemis Tapınağı’nın Türkiye’de olduğunu…
Dünyanın iki medeniyetinin Doğu ve Batı uygarlıklarının ayrıldığı ya da başka değişle birleştiği noktanın İstanbul ve Çanakkale Boğazları olduğunu da köşemize taşıyalım…
***
İşte böylesine önemli olan bir coğrafyada ilahi takdir ile bulunuşumuz, bu toprakları savunuşumuz ve dahi değer katmamız boşuna olmasa gerek…
Türkiye’ye bakarken bir de bu gözlerle baksak, nasıl bir kilidin anahtarlarının elimizde bulunduğunu unutmasak çok iyi olur…
Acaba bu kilidin anahtarları niye Türk Milletine verilmiştir diye de derin derin düşünsek hele
***
Saygılar efendim… Hayırlı bayramlar diliyorum.
