Gölgelerin gücü adına
Çizgi film gibiler…
Gölge kabine kurmuşlardı. Her Bakanlığın CHP’de bir karşılığı olacak, bu sanal bakanlar da icraatların takipçisi olacaktı.
Hükümet ne yapıyorsa didik didik edilecek, hataları ve eksiklikleri bulunacak, olmadı millete şikâyet edecekti.
Gülmeyin hemen canım, oyun oynamak onların da hakkıydı. Evcilik oynama yaşını çoktan geçtikleri için elbette “bakancılık” oynayacaklardı, ne var bunda!...
Hem buğday ambarı işini de nereden çıkardınız, bir nevi iktidara gelme antrenmanıydı bu. İlk Genel Seçimleri kazanırlarsa yabancılık çekmesinlerdi, acemilik yapmasınlardı.
Büyük bir siyasi buluş, muazzam bir devrimdi bu!
İngiltere ve Almanya gibi emperyalist-kapitalist ülkelerde uygulanıyordu mesela ama Küba, Laos ve Vietnam gibi büyük büyük sosyalist ülkelerde bugüne kadar böylesine bir siyasi adım hiç atılmamıştı.
Gölge Bakanlar halk tarafından seçilmemiş, CHP Polit Büro’su tarafından atanmışlardı fakat olsundu. Bu kadarlık kusur kadı kızında dahi olurdu.
Partinin resmi internet sitesinde bu çakma kabinenin Cumhurbaşkanı olarak sabık belediye başkanı Ekrem İmamoğlu yerine Özgür Özel ustaca işlenmiş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak da Polit Büro Sekreteri Selin Sayek Böke yerleştirilmişti…
Yine aynı sitede kabinedeki nazırların fotoğrafları renkli verilmiş, fakat ne hikmetse gölgesi oldukları bakanlıkların adları silik, belli belirsiz bir şekilde yazılmıştı(!).
Zira gerçek olacağına kendileri dahi inanmıyorlardı.
Aslı yok yaylasında yayılan beş yüz koyun gibi, İşkembe-i Kübra’dan sallamasyon olarak ayarlanan bu kabinede Deniz Yılmaz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı; Gökçe Gökçen Adalet Bakanı; Aylin Nazlıaka Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Murat Bakan da İçişleri Bakanı olmuştu.
Bu cüllük kabine daha ilk günlerde üç beş fire vermiş, bazı bakan efendiler görevlerinden alınmıştı.
CHP medyası bunu yazmadı bile, eh onlar yazmayınca da ülkede umursayan olmadı. Çok da fifiydi…
***
Hatta bir keresinde CHP’nin bu çakma kabine üyeleri asıl bakanlarla bir araya gelmişler fotoğraf bile çektirmişlerdi.
Sonra ne mi oldu? Işıklar yandı. Gölge oyunu bitti. Hayal perdesi kapandı.
ETKİN YOLSUZLUK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan yolsuzluk operasyonundan sonra geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, bugünde Adana, Antalya ve Adıyaman Büyükşehir Belediyelerine operasyon yapıldı.
Belediye Başkanları ve ekipleri zimmet, rüşvet, irtikâp, iltimas, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve devletin gücünü kendi gücün sanma gibi alanlardaki yolsuzluklar sebebiyle suçlanıyor!
Fakat bu operasyonları başlatanlar, suçlayanlar, şikâyetçi ve itirafçı olanlar kim dersiniz? Söyleyelim “Etkin Pişmanlık Yasası” ndan faydalanan öz ve öz CHP’liler!
Artık, “hep sen yedin, ben yemedim; sen çok yedin ben az yedim” kavgasından mıdır yoksa vicdan azabından mı bilmem ama yolsuzluk ihbarlarını yapanlar hep CHP’liler…
HE-MEN’LER SUSUYOR!
Ne hikmetse olan bitene karşı gölge bakanlardan da hiç ses çıkmadı! Sanal İçişleri Bakanı Murat Bey sessiz kaldı. Hayali Adalet Bakanı Gökçe Gökçen Hanımın ise ağzını bıçak açmadı!
İlkokuldaki “Kızılay Kolu, Kütüphane Kolu, Temizlik Kolu” gibi etkisiz kaldı garipler.
Cırlaz sandıkları fıs çıktı…
“Kırmızı kart çıkarıp, tencere tava çalmadılar; ışıkları yak-söndür, don lastiğini çek sündür” eylemlerini başlatmadılar!
Gölge Adalet bakanı sanal savcıları devreye sokup kararlara itiraz etmedi. Hayali İçişleri Bakanı Casper emniyet güçlerini devreye sokmadı…
CHP’li arkadaşlar bu sanal kabineden bir HE-MEN çıkar da “Gölgelerin Gücü Adına, Güç Bende Gari” diye haykırmasını beklediler ama olmadı. Hayaller yine başka bahara kaldı…
