TRÇ: Meselelere vurulan yumruk
Lider Bahçeli’nin ülkeler arası satranç masasında şah çektiği önermesi TRÇ dünya gündemine oturmuş durumda.
Batıdan taradığımız kaynaklarda Fransız, Alman ve İngiliz düşünce enstitüleri ile strateji kuruluşları teklifi çalışmaya başladı bile…
***
Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür” deklarasyonundan sonra Türkiye gibi, “tek bir imparatorluk değil(!) İmparatorluklar varisi” olan bir ülkenin tarihi misyonunu bir üst safhaya taşıyan bir önerme oldu, TRÇ…
Elbette böyle bir teklif Sayın Bahçeli’nin “geçmiş-bugün-yarın” kavrayışıyla yerli yerine oturan zihninden başka bir yerde inkişaf edemezdi…
TARİHE AÇILAN PARANTEZ: 2023
Siyasi olarak hiç kimsenin böyle bir tasavvuru bile ortada yokken, Sayın Bahçeli 1992 yılındaki bir konuşmasında “2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü Yılı, Lider Ülke Türkiye” hedefini ortaya koymuş, tarihe bir parantez açmış ve geleceğin temellerini o günlerden atmaya başlamıştı.
Bilhassa son dönemde Vahşi Batının sömürgen tahakkümüne karşı hedeften hiç sapmadan yürümesi, sarsılmaz bir irade ortaya koyması, bir istikrar ve ilke hareketidir.
Son on yıl içinde dünyada, bölgemizde ve sınırlarımız etrafında olup bitenler dikkate alındığında Devlet Bey’in “Milli Beka, İç Cephe, Milli Birlik ve Terörsüz Türkiye” hedeflerini gerçekçilik zemininde masaya yatırdığınızda konu tam anlamıyla vuzuha kavuşuyor.
GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli için söylenecek sözlerin en başında “yumruğunu masaya değil, meselelerin üzerine vuran lider” demek en doğrusudur.
Fakat TRÇ önermesi ile Sayın Bahçeli, sadece Türkiye’nin değil Dünyanın meseleleri üzerine de yumruğunu vurmuştur!...
Zira TRÇ, O’nun “Bölgesinde Lider ve Dünyada Sözü Geçen Ülke; Türkiye” hedefinin gerçekleşmeye dönük son dönemecini ihtiva ediyor…
NATO, BM, AB, ABD ve Siyonizm masasına karşı, “Güneşin doğudan, Türk Dünyasından doğacağını ve dünyayı etkisi altına alacak rüzgârın da ancak Anadolu yaylasından eseceğinin son işaretidir bu…
TRÇ’nin dünya gündemine girmesini de böyle değerlendirmek gerekir…
TÜRK KUŞAĞI VE TRÇ
Turancılık veya Türk Birliği Ülküsü esas itibariyle bütün Türk Milliyetçileri için romantizmin doruğudur… Nasıl gerçekleşeceği ve nasıl hakikat olacağı bilinmeyen bir kömen…
At üzerine binip esir Türkleri mi kurtaracaktık?… Yoksa bir sabah uyandığımızda her şey olup bitecek, gözlerimizi Turan’a mı açacaktık?...
Gerçekten bilmiyor, sadece hayal kuruyorduk…
Ama şimdi öyle mi?...
***
Bugün itibariyle 16. Kuruluş Yıldönümünü kutladığımız Türk Devletleri Teşkilatı’nın varlık ve işleyişine Devlet Bey’in ve MHP’nin verdiği önem boşa değil… Nasıl bir birlikteliğe yürüdüğümüz yavaş yavaş ortaya çıkıyor…
TÜRK KUŞAĞI
Şimdi tekrar başa dönelim: İdeal doğrultuda Türk Kuşağı…
Egemen güçler(!) “yeni ticaret yolları” için rekabet ve mücadeleye başlamışken; kimisi Çin’den, kimisi de Hindistan’dan başlayan “Yeni İpekyolları” kurgularken, coğrafyanın hâkimi ve sahibi olan Türk Devletleri neden kendi stratejik kuşağını oluşturmasın?
***
Toparlayalım…
Hatırlayınız… Devlet Bahçeli Beyefendi dünyada, bölgemizde ve sınırlarımız etrafında gerçekleşen hareketliliği önceden görerek;
- Milli Beka,
- İç Cephenin Tahkimi- Milli Birliğin Tesisi ve
- Terörsüz Türkiye adımlarını yerinde ve zamanında atmış, emperyal kuşatma ve taarruzlara karşı önlem almıştır.
Bu önlemlerden sonra da dünyanın gözünü diktiği Ortadoğu, Avrasya, Türkistan ve Uzak Doğu bölgeleri için Türk Kuşağı zeminli, Türkiye Merkezli; Türkiye-Rusya ve Çin (TRÇ) ittifakı önerisini yapmıştır.
Adeta bu, “sömürgen yenidünya düzenine” karşı İsmet Paşa’nın dediği gibi “yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır” restidir!
***
Dünyayı yaşanmaz hale getirenler, yüzyıllardır sergiledikleri vahşet ve sömürüden geçinenler şimdi Sayın Bahçeli’nin bu çok yönlü, stratejik, ekonomik katkısı yüksek ve barışa dayalı önermesini tartışıyor…
Olur mu, olmaz mı? Türkiye bunu başarabilir mi? Başarırsa dünyada neler değişir?...
Onlar tartışa dursun biz, “İnsana insanca bir yol Türk’ün birliğinden geçer” diyerek bitirelim…
Bu arada Turan, Türk Birliği nasıl mı gerçekleşecek?
Onu da Lider Bahçeli’nin gazetemiz Türkgün için tafsilatlı olarak anlattığı “Türk Kuşağı” tasarımından okuyalım… Reel-politik sahada nasıl gerçekleşmeye başladığını görelim…
Hayırlı pazarlar efendim…
