Bu takımın ruhu 'kırmızı beyaz'
Vincenzo Montella, final maçı dediği Gürcistan maçına, 6 gollü tarihi Bulgaristan maçına göre fark yaratacak bir rotasyonla başladı. İki beki değiştirdi İtalyan hoca. Zeki’nin yerine daha fizikli, ters kademeye daha hızlı girebilen Mert’i, sol bekte savunma tarafı kadar hücumda da hızlı olabilen Eren’i tercih etti.
Orta sahada Orkun’un yerine savunması daha sert İsmail’i oynattı. Sağ taraftaki Oğuz ile Yunus değişimi de öndeki oyun zekasını artırma adımıydı. Plan, santrforsuz oyunda yere inen topu en doğru şekilde kullanmaktı.
Tam da kağıt üzerindeki gibi başladı maça A milliler. O kadar çabuk, yerden, ayağa paslaştı ki, konuk nefesini ayarlayamadı. Soldan Kenan-Eren, sağdan Yunus yanına gelen Arda ile boşluk yaratan paslaşmalarla rakibi sindirdi. Hakan, İsmail’in savunma perdesinin arkasında oyunu yönlendirdi. Bulgaristan’daki kayıp Kerem, öndeki baskıyı yöneten isimdi.
Baskıdan yorulan Gürcistan, şansını denemek için savunmasını öne doğru çizgi halinde çıkartınca cezayı, ‘geriden uzun pas sorumlusu’ Abdülkerim’in ‘uzun pası’ ile Kenan kesti. Sonra bir duran top, ardından bir geçiş golü...
Ve A Milliler, ilk yarıda grup ikinciliğini cebine koydu. Kendi oluşturduğu geniş milli takım havuzu nedeniyle “O, neden oynamadı? Bu, şu takımdan diye oynuyor değil mi?” diye hırpalanan Montella, bu oyun ve sonuçla her türlü eleştiriye yanıt verdi.
Çünkü, kim oynarsa oynasın, ‘Bizim Çocuklar’ ay yıldızlı formayı takımlarından bağımsız büyük gururla taşıyor.
