ABD Temsilciler Meclisi’nin, Ülkü Ocakları’nın “yabancı bir terör örgütü olup olmadığının araştırılmasını” öngören bir maddeyi de içeren 2022 Savunma Bütçe tasarısını kabul etmesinin tartışıldığı ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin bu alçaklığa çok sert tepki gösterdiği şu günlerde, ABD’nin terör örgütlerine nasıl sahip çıktığını da YPG/PKK terör örgütünün başındaki “Mazlum Kobani” kod adlı terörist Ferhat Abdi Şahin’in son açıklamasından bir kez daha öğrenmiş olduk. Mazlum Kobani isimli teröristbaşı, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle Suriye’de de kendilerini benzer bir senaryonun beklediğini düşünerek korkuya kapıldıklarını ama endişelerinin çok uzun sürmediğini çünkü ABD Başkanı Joe Biden’ın kendilerine “Sizi terk etmeyeceğiz, Suriye politikamız tamamen farklı” dediğini itiraf etti.

          YPG nedir? Suriye’de PKK terör örgütünün uzantısı… ABD özellikle Trump’ın ABD başkanlığında başlayan süreçle YPG’ye tonlarca silah yardımı yaptı. Joe Biden da aynı çizgiyi sürdürerek YPG’ye sahip çıkıyor.

          Dünyanın gözü önünde terör örgütü YPG/PKK’ya bu şekilde sahip çıkan ABD’nin dalga geçer gibi, Ermeni asıllı Yunan ve FETÖ’ye yakın Nevada Eyalet Temsilcisi olan Dina Titus’un ABD Dışişleri Bakanlığından “ABD, müttefikleri ve uluslararası ortaklarının çıkarlarına karşı aktivitelere dair Ülkü Ocakları olarak da bilinen Bozkurtların detaylı faaliyetleri; Yabancı terör örgütü kriterlerini karşılıyorlar mı bunu belirleyecek bir değerlendirme ve sonuç olarak yabancı terör örgütü olmadıkları kanaatine varılırsa da hangi kriterleri karşılamamış olduklarını izah eden detaylı bir açıklama” istemesi ve bunun raporlaştırılarak araştırılmasını talep etmesi klasik bir ABD ikiyüzlülüğü olarak tarihe geçmiştir.

          Terör örgütü YPG’ye tonlarca silah veren ve PKK’lı yaratıkları terör eylemleri için eğiten ABD’nin Ermeni asıllı Yunanlı bir FETÖ’cünün aklıyla Ülkü Ocakları’nı “terör örgütü” konumuna sokmaya çalışması Türkiye düşmanlığının bir yansımasıdır.

Birçok ülkeyi “özgürleştireceğim, demokrasi getireceğim” diye işgal eden, milyonlarca insanı bu gerekçeyle öldüren ABD’nin ruh hastalığının tezahürü olan bu tür ikiyüzlülükleri artık dünya milletlerini bezdirmiş durumdadır.

          ABD Başkanı olmadan “Türkiye’deki muhalefeti destekleyerek Recep Tayyip Erdoğan’ı devireceğiz” açıklaması yapan Joe Biden’in yarattığı bu atmosfer, Türkiye’deki milli dinamikleri hedef alan noktaya gelmiştir. Ülkü Ocakları’nı terör örgütü listesine sokmaya çalışan bu son girişim, Türkiye’nin hedefte olduğunun en bariz belirtisidir. Onbinlerce insanı öldüren terör örgütü YPG/PKK’yı kucağında besleyen ABD’nin Ülkü Ocakları’ndan terör örgütü yaratmaya çalışması ciddi bir ruh hastalığının belirtisidir.

          Ülkü Ocakları Türkiye’de hukuk ve kanunlar çerçevesinde kurulmuş bir yapılanma olduğu gibi, dünyanın her yerinde de bulunduğu ülkenin kanunlarına göre kurulmuş, yasal bir oluşumdur.

          Ermeniler işgal ettiği Karabağ’dan temizlendi diye, ABD beslemesi olan terör örgütü YPG/PKK Türkiye-Irak ve Suriye’de darbe üstüne darbe yiyor diye bunun faturasını Ülkü Ocakları’na mı kesecekler?

          Hem de FETÖ’cülerle görsel diyalogları ortaya çıkan Ermeni asıllı bir Yunan’ın talebi ve yönlendirmesiyle Ülkü Ocakları’nı hedef alan ABD’nin PKK, YPG, PYD, FETÖ gibi terör örgütleriyle kendi ilişkisini raporlaştırması ve ABD Temsilciler Meclisi’ne sunması daha mantıklı olacaktır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Terör örgütleriyle düşüp kalkan bu ülkenin Ülkü Ocakları bağlamında köksüz ve mesnetsiz iftira yığınağına tevessül etmesi korkunç bir yanlış, korkak bir saptırmadır” ifadesi tam yerinde bir tespittir.

          ABD Joe Biden ile çöküş dönemini hızlandırmış durumdadır. ABD bu yönetim tarzıyla sadece terör örgütlerinin sığınağı olmuş durumdadır. Bu halini perdelemek için de Ülkü Ocakları gibi yasal kurumları hedef almakta ve beslediği terör örgütlerinin darbe yemesini önlemeye çalışmaktadır.

ABD ne yaparsa yapsın kendi çöküşünü engelleyemeyecektir.