CHP’nin perişan hali, aklı başında herkes gibi kendi içindeki makul insanları da rahatsız ediyor. Nitekim, Sayın Bahçeli, “Bana göre bir kumpastan ziyade, bir projedir. Bu projenin ismi de, Kılıçdaroğlu’na alternatif oluşturma projesidir” diyerek, hem bu rahatsızlığa, hem de ne yapılmak istendiğine dikkat çekmiştir.

 Türkiye’nin gündemini birkaç gündür CHP’nin içindeki, artık tahammül sınırlarını çok aşan ibretlik savrulmalar oluşturuyor. Kelimenin tam anlamıyla rezil olmuş durumdalar. Kendi parti yönetimini çete olmakla suçlayan bir genel başkan adayı var. Kendi arkadaşlarına, partililerine güvenemeyen, kendi ülkesini dışarıya şikayet eden, açıklamaları ve değerlendirmeleri ile Türkiye düşmanlarının işini kolaylaştıran bir genel başkandan söz ediyoruz.

TESPİT

         CHP’deki bu gelişmeler, hem ortadaki iddialar, hem de siyasete etkileri bakımından doğal olarak diğer partileri de ilgilendiriyor. Nitekim, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile yaptığımız röportaja da sağlığı ile ilgili bilgileri aldıktan sonra, bu konu ile başladık. Okuyucularımızın da dikkatinden kaçmamıştır: Sayın Bahçeli’nin, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirmeleri çok farklı ve çok çarpıcıdır. İlk gün yayınlanan bölümdeki değerlendirmeleri, büyük yankı uyandırmıştır. Eleştiriden daha çok, CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun durumuyla ilgili tespitlerde bulunmuştur. Bu cümlenin altını özellikle çiziyorum. CHP’nin içinde bulunduğu vahim durumun belki de en önemli sebebi, kendi sorunlarını doğru tespit edememesidir.

KILIÇDAROĞLU’NA ALTERNATİF PROJESİ

           CHP’nin perişan hali, aklı başında herkes gibi kendi içindeki makul insanları da rahatsız ediyor. Nitekim, Sayın Bahçeli, “Bana göre bir kumpastan ziyade, bir projedir. Bu projenin ismi de, Kılıçdaroğlu’na alternatif oluşturma projesidir” diyerek, hem bu rahatsızlığa, hem de ne yapılmak istendiğine dikkat çekmiştir. Sicili bozuk gazeteci eskisi Rahmi Turan’ın malzeme edildiği, bir başka gazetecinin tetiklediği ve daha kimlerin işin içinde olduğunun şimdilik anlaşılamadığı bu gelişmeler, bu projenin henüz ortaya çıkan ayrıntılarıdır. Nitekim, Sayın Bahçeli’nin bu tespitinden sonra, tartışmalar yepyeni bir boyut kazanmıştır. İsnat ve itiraflar daha anlam kazanmış, mesele bir kör dövüşü olmaktan çıkmış ve şekillenmeye başlamıştır.

KİME HİZMET EDİYOR?

        Nerelere kadar ulaştığı henüz tam olarak belli olmayan gelişmelerin asıl gayesi CHP’yi yeniden tasarlamaktır ki, asıl sorun da buradadır. Kemal Kılıçdaroğlu, “Partimize dışarıdan müdahale var” derken, meğer kendi içlerinde yaşananları kastediyormuş. CHP böyle devam edemez ve kendisine çekidüzen vermek zorundadır. Bu Kılıçdaroğlu, gerçekten artık her türlü değerlendirmenin dışındadır ve söylediklerinin ve yaptıklarının iyi niyetle izahı mümkün değildir. Sayın Bahçeli’nin, “Türkiye’de can ve mal güvenliğinin olmadığını söylüyor. Bu Kılıçdaroğlu kime hizmet ediyor? Kimlerin hesabına çalışıyor? Dünyanın hangi demokratik ve medeni ülkesinde devletini/ülkesini karalayan, kundaklayan ve hassasiyetlerini kurcalayan bir muhalefet anlayışı vardır? Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye’nin karşısındaki mihrak haline gelmiştir” sözlerinin neresine itiraz edilecektir? Bu vahim durumun aklı başında olan herkesi rahatsız etmesinden daha doğal ne olabilir?

ARAYIŞ OLDUĞU KESİN

         CHP, yine Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, kaynağından ve kökünden tamamen kopmuştur. Atatürk’ün mirası yağmalanmıştır. Yabancı başkentlerin esaretine giren bir CHP söz konusudur. Bununla birlikte muhasım lobilerin tasallutu altındadır. Kılıçdaroğlu günden güne erirken, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dengelerini de bozmanın çabasındadır ve bu çok tehlikeli bir gidiştir.  

Bu siyaset ilkelliğiyle bezenmiş kirli ve zillet üsluptan rahatsızlık duyanların bir alternatif oluşturmak için harekete geçmiş oldukları anlaşılmaktadır. Bunun meşru olup olmaması ayrıdır, ama ortada bir arayış olduğu kesindir.

ÇIRPINDIKÇA BATIYOR

         Kılıçdaroğlu battıkça çırpınıyor, çırpındıkça batıyor. Sayın Bahçeli’nin tespitlerini dikkatle okuması, ciddiye alması kendisi için çok faydalı olacaktır. Kendi partililerine, kendi arkadaşlarına güvenmeyen bir genel başkan olabilir mi? CHP olağanüstülüklerde iktidar arıyor. Eğer ortada olağanüstü bir durum yoksa, kriz ve kaosa oynayarak böyle bir ortam oluşturmaya çabalıyor. Ancak, kendi partisinin bunun dışında kalmasının mümkün olamayacağını ya görmüyor veya küçük menfaatler uğruna her şeyi göze alıyor. Bu büyük bir sorundur ve sadece CHP ile sınırlı kalmamaktadır.

MİLLİ GÜVENLİK SORUNU

              Sayın Bahçeli, bu duruma özellikle dikkat çekmiştir ve yaptığı uyarıları bir defa daha hatırlatmak istiyorum: “Kendi partisindeki alaborayı göremiyor, görmek istemiyor. Kılıçdaroğlu’nun suyu ısınıyor, kendisine alternatif oluşturma süreci farklı metot ve kanallarla devam ediyor. Bizim dışarıdan gördüğümüz budur. Süreç nasıl ilerler bilemem, çok da dert etmem. Su akar mecrasını bulur. Fakat bir gerçeğin altını tekraren çizmek isterim: Kılıçdaroğlu milli güvenlik sorununa dönüşmüştür. CHP’nin gelenekleri ve gerçekleri bu şahsı artık taşıyamıyor. Dilinin ayarı kaçtığından, densizliği de tavan yapmış durumda. Terör örgütleriyle girdiği mesai onu çuvallatmış, Atatürk’ün ahı tutmuştur. CHP’de kaynayan kazanlar artık kapak tutmaz, sular durulmaz, kanamaya yol açan yüksek basınç dinmez. Parti içindeki hesaplaşmaları kumpas örtüsüyle kapatamazlar. Çivi tutmayan çürük tahtaların üzerinde daha fazla duramazlar. CHP sallanıyor, sallandıkça da gövde yarılıyor”

         Röportajın yeni bölümlerinin de dikkatle takip edilmesi gerektiğini,  gündem oluşturacağını ve Türk siyasetine yön vereceğini burada özellikle ve altını çizerek belirtmek isterim.