Bir tarafında Soğuk Savaş’ın galibi olarak görülen NATO çatısı altındaki Batı ülkeleri ile diğer tarafta Rusya ve Çin’in yer aldığı yükselen güçlerin rekabeti son yıllarda “yeniden Soğuk Savaş” söylentilerine sebep oluyordu. Gürcistan ve Ukrayna’da yaşanan gerginlikler de ABD/NATO ile Rusya arasındaki güç rekabetinin bir yansıması olmuştu. Nitekim Brüksel’de düzenlenen NATO Zirvesi’nde, İttifakın Çin ve Rusya ile rekabet açısından hangi noktada olduğu hususu da gündemdeki başlıklardan biriydi.

Günümüz küresel siyasetinin kaç kutuplu olduğu yönündeki tartışmalarla birlikte gündeme gelen “Soğuk Savaş” söylemlerinin kaçınılmaz bir sonucunun savunma/silahlanma harcamaları olacağı tahmin edilebilir. Son NATO Zirvesi’nde gündeme gelen konulardan biri de NATO üyelerinin savunma harcamaları oldu. 11 Haziran’da NATO tarafından kamuoyu ile paylaşılan bir rapor, müttefiklerin yaptığı savunma harcamalarına ilişkin somut verileri ortaya koydu. NATO’nun “NATO Üyelerinin Savunma Harcamaları” başlıklı rapor, ittifak üyelerinden GSYİH’nin yüzde 2’si kadar savunma harcaması yapması beklentisine kimin ne kadar yakın olduğu, NATO üyelerinin bir bütün olarak ne kadarlık savunma harcaması yaptığı gibi önemli verileri gözler önüne seriyor.

Raporda dikkat çeken hususlardan birisi NATO müttefiklerinin savunma harcamalarının 2012-2014 döneminde gözlemlenen düşüşün ardından 2015’ten bu yana kesintisiz bir şekilde artıyor olması. Yıllık artış oranlarına bakıldığında en fazla artışın yüzde 5,9 ile 2017’de gerçekleştiği görülüyor. 2020’de yüzde 3,5 olan artış oranının 2021’de yüzde 4,1’e yükselmesi öngörülüyor. NATO müttefiklerinin 2021’de toplam savunma harcamalarının 1 trilyon doları aşması bekleniyor.

NATO’nun üye ülkelerden beklentisi olan GSYİH’nin yüzde 2’si kadar savunma harcaması yapması hususunda ise 10 ülkenin bu beklentiyi karşılayabildiği anlaşılıyor. Burada dikkat çeken noktalardan biri, 2014 ile kıyaslandığında ABD hariç tüm ülkelerin savunma harcamalarının GSYİH’ye oranının artış göstermiş olması. Örneğin, Rusya’dan daha fazla tehdit algılayan Letonya ve Litvanya gibi Baltık ülkelerinin 2014’te savunma harcamalarının GSYİH’ye oranı yüzde 1 bile değilken 2021’de bu oran iki ülke için de ciddi bir artışla yüzde 2 seviyesini aşmış durumda.

Türkiye’nin savunma harcamalarının GSYİH’ye oranında az da olsa artış gözlemleniyor ve 2021 itibarıyla bu oranın yüzde 1,57 seviyesine çıkması bekleniyor. Esas dikkat çeken ve Türkiye açısından önem arz eden bir durum ise Yunanistan’la alakalı. Savunma harcamalarının GSYİH’ye oranı 2014’te yüzde 2,2 civarında olan Yunanistan için bu oranın 2021’de yüzde 3,82’ye ulaşması bekleniyor. Bu oran ile Yunanistan, 30 NATO üyesi ülke arasında ilk sırada yer alıyor.

NATO üyelerinin savunma harcamaları artarken, NATO tarafından tehdit ve güçlü birer rakip olarak görülen Rusya ve Çin’in savunma harcamalarının nasıl seyrettiğine de bakmak gerekir. SIPRI tarafından Nisan 2021’de yayınlanan rapor, dünya çapında harcamaların arttığına ve toplamda 2 trilyon dolara ulaştığına işaret ediyor. ABD, Çin, Hindistan, Rusya ve Birleşik Krallık’ın ilk beş ülke olduğu sıralamada Çin’in harcamalarının 26 yıldır kesintisiz artış kaydettiği de tespit edilmiş. ABD’nin 2020’de yaptığı 778 milyar dolarlık harcamanın tüm dünyanın yaptığı harcamanın yüzde 39’una tekabül ediyor olması da dikkat çeken hususlardan biri. En büyük ikinci harcamayı yapan Çin’in 2011-2020 döneminde savunma harcamalarındaki artışın yüzde 76’ya ulaştığı anlaşılıyor.

Hem NATO hem de diğer ülkelerin harcamalarında gözlenen artışlar, küresel seviyede kızışan rekabetin bir yansıması olarak görülebilir. Ancak, 2020 ve 2021 için savunma harcamalarının GSYİH oranına bakılırken, küresel salgın yüzünden ekonomilerin küçülmesinin de artan oranlarda pay sahibi olduğu gerçeğini ihmal etmemek gerekir.