Türk basketbolu için tarihi gündü. Fenerbahçe bizim için sıradanlaştırmıştı FF4 heyecanını. Alışıktık Sarı-Lacivertlileri burada görmeye. Geçen sezonu son sırada tamamlayan Anadolu Efes, bu sene müthiş bir değişimle 19 yıldan sonra dörtlü finale kalınca eurolig tarihinde bir ilk ilk gerçekleşti. Yıllardır İspanyol, Yunan, İtalyan takımlarını izlediğimiz platformda ilk kez iki Türk takımı eşleşti.

Maç öncesi Fenerbahçe’nin sakatlıklarla başı dertteydi. Sarı-Lacivertliler, Datome’den yoksun kalsa da Kaliniç ve Vesely’i sahaya sürebildi. Anadolu Efes buraya yükselerek geldi. İki takım arasında herşeye rağmen bir denge vardı. Sezon boyunca birbirlerini üçer kez mağlup etmişlerdi. Maç başladığında da bu dengeyi gördük. Anadolu Efes hızlı, tempolu oynadığında Fenerbahçe kontrolü elde tuttuğunda etkiliydi her zaman olduğu gibi. İlk yarı boyunca skor sık sık el değiştirdi. Anadolu Efes Larkin’in önderliğinde Micic, Andserson ve Motum ile farkı açmaya çalıştı. Fenerbahçe her seferinde özellikle mola dönüşlerinde bulduğu sayılarla farkın açılmasını izin vermedi. Ancak Anadolu Efes üçlük yüzdesi ve ribund üstülüğüyle devreyi 45-40 önde bitirdi.

İkinci yarıya Larkin ve Micic ile müthiş başladı Anadolu Efes, ama Fenerbahçe takibi bırakmadı. Ancak ilerleyen bölümde Larkin-Micic ikilisi öyle işler yaptı ki fark yavaş yavaş açıldı. Obradoviç’in değişiklikleri bu ikiliye karşı işlemedi. Maçın kaderini başta Larkin, Efes’in kısaları belirledi. Türkiye’nin en kariyerli koçu da Avrupa’nın en büyük koçunu yendi. Anadolu Efes, şampiyon olursa Ergin Ataman da müzesindeki eksik parçayı tamamlamış olacak. Anadolu Efes de bir başka tarihi yazacak.