Jorge Jesus yine herkesi yanılttı. Ama bu kez son kadroda tek bir değişiklik yaparak. Sadece Osayi Samuel’i kenara çekti kurt hoca, İsmail’i sahaya sürdü. Belli ki orta sahada direnci arttırmak istemiş, Jesus. Çift forvetten de vazgeçmedi, rakip Başakşehir de olsa “Hücum” dedi. Emre Belözoğlu da kendi futbolundan vazgeçmeyince heyecanlı, pozisyonlu, kora-kor mücadeleli seyir keyfifi olan bir futbol ortaya çıktı. Hem Fenerbahçe, hem de Başakşehir tartışmasız ligin en iyi takımları. Mücadeleleri de üst düzey, zaten onun için ikisi de Avrupa’da başarılı. Sarı Lacivertli takımın alıştığımız presini, Belözoğlu’nun ekibi ayağa paslarla kırdı. İki başarılı takımın mücadelesinde orta sahadaki isimler öne çıktı. Fenerbahçe’de İsmail-Crespo, Başakşehir’de Biglia-Berkay sahada basmadık yer bırakmadı. Sarı Lacivertli takımda önceki maçlara oranla kanatlar yeteri kadar çalışmadı. Ferdi ikinci yarıda biraz canlandı, o kadar. Maç Rossi ve Emre gibi çabuk isimleri çağırdı hep. Jesus 70’lerden sonra yaptı değişikliği. Ve işte o değişiklikten sonra Emre Mor ligin en az gol yiyen takımının defansını dağıttı, dengesini bozdu ve Rossi de, ceza sahası dışından mükemmel bir gole imza attı. Eleştirilen Altay da son anlardaki kurtarışıyla maça damga vurdu.

Üst üste maçları kazanarak, ligin gizli lideri olarak gösterilen Fenerbahçe bu galibiyet sonrası, Adana Demirspor’un alacağı sonuca kadar liderlik koltuğuna oturdu.

Hak etti mi Sarı Lacivertli takım, evet sonuna kadar hak etti.