Dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformlarından LinkedIn, Çin’deki servislerini iş ilanları kısmı hariç kapatacağını açıkladı. Microsoft’un satın aldığı LinkedIn platformu özellikle beyaz yaka iş dünyasının yakından kullandığı, yeni iş fırsatlarının araştırılması, bağlantıların kurulması, ürün ve servislerin tanıtımı, insan kaynakları gibi alanlarda sosyal ağ etkinlikleri sunan bir platform.

Microsoft’un bu kararı ile dünyada yaygın kullanılan internet servis platformlarından Çin’de servis vermeye devam edenler çok azalmış oldu. Bundan önce Google da ülkeden ayrılmıştı.

Elbette şirketlerin bu kararları verirken ifade ettikleri sebeplere de dikkat vermek gerekiyor. Google ayrılırken sansür ve baskı nedeniyle ayrıldığını ifade ederken, LinkedIn ise Çin’in gerektirdiği kanuni uyum gereksinimlerinin çalışmayı çok zorlaştırdığını ifade etti.

Çin, kendisi için önemli bazı konularda (örneğin Tayvan konusu) bu platformlarda aramaların sınırlandırılması, bu ülkelerden kişilerin verilerine erişebilme gibi gereksinimler sunuyor. Yakın zamanda, Çin’in bunun da ötesinde öneri algoritmalarının detayına girerek önerme modeline müdahale etmek istediği belirtiliyor. Yani bu şu demek, bir alanda bir arama kelimesi ile arama yaptığınızda Çin hükümetinin işine gelen sonuçların çıkması, bir sonuca bakarken yine Çin hükümetinin işine gelen diğer önerilerin yapılması.

Aslında Çin sadece yabancı şirketlere değil kendi şirketlerine de büyük bir regülasyon yükü getiriyor. İçeriklerin incelenmesi, sansürlenmesi, bilgi paylaşım yükümlülükleri ve benzeri.

Bununla beraber Çinli insan kaynağını dünyaya açan, dünyadaki insan kaynağını da Çin’e açan bu platformun kapanması, Çin’in bir anlamda iş insan kaynağı ve iş bağlantıları kurma anlamında dünyadan yalıtılması anlamına da geliyor.

İşin ilginci LinkedIn Çin’e girerken maruz kalacağı regülasyonları biliyordu ve bunu kabullenerek girmişti. Her ne kadar işlerin biraz değiştiği açık olsa da bu durumu yalnızca bu yeni gereksinimlerle açıklamak yerine Çin ve Amerika arasındaki ilişkilerin durumuna da bakmak gerekiyor.

Çin–Amerika arasındaki ilişkilerin gerildiği bir ticaret savaşının zirvesinden iniliyor olsa da hâlen barış oluşmuş değil. Bununla beraber başını 5G’nin, nadir elementlerin ve çip üretiminin çektiği teknolojik fikri mülkiyet, teknolojik ham madde ve teknoloji üretim savaşı da devam ediyor.

Bununla beraber, Hint ve Pasifik Okyanuslarında başta Çin’e karşı olan pozisyonu “acilen” güçlendirmek adına, Avustralya’nın denizaltı filosu yenileme çalışmasını Fransa’yı bir gecede kapı dışarı ederek Amerika-İngiltere iş birliğine devretmesini ve 15 Eylül 2021’de AUKUS (Australia, United Kingdom, USA) ismiyle kurulduğu duyurulan güvenlik paktını da, LinkedIn olayı gibi aynı konumlanmanın çıktıları olarak değerlendiriyorum.

Çin gittikçe daha yalnızlaştırılıyor, Batı’nın faydalarından (örn. LinkedIn) yararlanmasının önü kapanıyor, Batı ile ilişkileri kısıtlanıyor, askeri yığınak ile de Çin’e karşı strateji güçlendiriliyor. Bakalım, hâlen Çin’de küçük bir pazar payıyla da olsa arama motoru Bing ile bulunan Microsoft, arama motorunu ne zaman geri çekecek?