"PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar" sözüyle herkesin hafızasına kazınan PKK mensubu Abdullah Zeydan, 31 Mart seçimlerinde DEM listesinden Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak katıldığı seçimleri kazanmasına rağmen mazbatasını alamamış. Demokrasi havarisi muhalefetimiz buna çok üzüldü. Oysa kendisi yukarıdaki aşağılık ifadeleri ve diğer bölücü faaliyetleri nedeniyle, 4 Kasım 2016'da tutuklanarak örgüte yardımdan 5 yıl, örgüt propagandası yapmaktan 3 yıl hapis cezası almıştı. Hakkında verilen hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan Abdullah Zeydan, 6 Ocak 2023’te verilen kararla tahliye edildi ama siyasi yasağı devam etmekteydi.

Peki, nasıl oldu da siyasi yasağı devam eden birisi seçimlere katılma hakkı kazandı? Abdullah Zeydan kafasına göre bir hâkim bularak memnu haklarının iadesi adına başvuru yaptı ve mahkeme siyasi yasağı devam eden Abdullah Zeydan’a memnu haklarını iade ederek yasaları mı çiğnedi? Bu konunun irdelenmesi ve gerçeklerin ortaya dökülmesi gerekiyor.

Abdullah Zeydan’ın başvurusunu inceleyen Adalet Bakanlığı seçimden önce bir başvuruda bulunarak davanın yeniden görülmesini sağladı ve Abdullah Zeydan’ın belediye başkanı olamayacağı tescillenmiş oldu. 

Mazbatanın Abdullah Zeydan yerine ikinci olan adaya verilmesinin ardından, Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP’nin ambalajı yeni açılmış belediye başkanları ve bilindik simaları "PKK sizi tükürüğüyle boğar" diyen Abdullah Zeydan’ı savunmak için şeklinden şekle girdiler.

CHP-DEM ittifakının ateşi Türkiye'nin çeşitli illerine sıçrayarak sokakları alevler içinde bıraktı. Polis araçlarına molotof kokteyli atanlardan, kamu malına zarar veren ve anarşist eylemleri bir nevi görev gibi gören kişilere kadar, bazı illerde tanıdık manzaralar yaşandı.

Peki, DEM on binlerce üyesi arasından neden Abdullah Zeydan gibi sicili sıkıntılı birisini Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak seçti? 

Herkesin bildiği gibi DEM'in genel ve yerel seçimlerdeki adayları PKK'nın Kandil'deki yöneticileri tarafından belirlenir. PKK/Kandil isteseydi, Abdullah Zeydan yerine sicili temiz görünen birisini Van’a büyükşehir belediye başkan adayı yapamaz mıydı? Yapardı elbette ve bölgenin sosyolojik yapısından dolayı o adayın alacağı oy da Abdullah Zeydan’dan farklı olmazdı.

Fakat Abdullah Zeydan gibi birinin aday gösterilmesi hem devlete, hem hukuk düzenine, hem Türk milletine meydan okumak gibi çoklu bir özelliğe sahip.

Abdullah Zeydan’daki PKK’ya aidiyet, Türk milletine ve devletine düşmanlık duyguları kendisini yıllarca hapse koyduracak bir sicile dönüşebiliyorsa onun ne hukuken ne de ahlaken hak ettiği mazbatayı kendisine teslim etmeyen il seçim kurulu doğru olanı yapmış demektir.

"PKK sizi tükürüğüyle boğar" diyen birisine Türkiye’nin herhangi bir yerinde resmi/kamusal bir görev vermenin, adaletin gözlerine mil çekmek, milletin vicdanını kör bıçakla oymak anlamına geleceği unutulmamalıdır.