"Hepiniz birleşin şunu aday yapın, hepiniz şu konuda beraber tepki gösterin, hepiniz şu konu üzerine yoğunlaşın” diye bunları yöneten ve yönlendiren gizli ajans sanırım CHP’nin başını çektiği muhalefeti “Türkiye’de kaos çıkarın” diye baskı altında tutuyor. Çünkü muhalefet akıl almayacak işler yapmaya başladı.

          Mesela CHP ve HDP işbirliğinin yancısı Meral Akşener bunlar içinde en çıldırmışı gibi davranışlar sergiliyor. Cumhurbaşkanına yönelik nerdeyse toplumda kan çıkarak hakaretlerde bulunuyor. Konuşmaları dengesiz, yorumları tahrik edici, ilişkileri pervasız…

          Meral Akşener iki gün önce çıktı “Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için, gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı.” şeklinde düşmana hizmet eden bir açıklama yaptı. HD(P)KK Türkiye’de, Irak’ta, Suriye’de yapılan terör operasyonlarını sivillere yönelik bir saldırı gibi gösterme propagandası yaparken, Meral Akşener’in “Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı.” cümlesi resmen terör örgütü PKK’ya bir propaganda destek hizmeti olmuştur.

          İşin en tuhaf yanı ise bu konuda çok büyük tepki almış olmasına rağmen, iki gün sonra adeta tahrik fitilini ateşlemek, provokasyon düzeneği kurmak istercesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın %89 oy aldığı Rize’ye gitmesi olmuştur. Meral Akşener hedefine ulaştı. Gittiği her yerde protesto edildi. Netanyahu’ya benzetme aymazlığı ve PKK ile olan ilişkisi gittiği her yerde yüzüne vuruldu. İP’li yöneticiler de yumruk ve tekmelerle vatandaşa saldırdı.

          Meral Akşener bu manzaranın yaşanacağını bile bile Rize’ye gitmiştir. Çünkü o malum gizli ajans, bu kadını CHP ve HDP yanında kaos aparatı olarak kullanmaktadır. Dikkat edin bu muhalefet cephesi içinde en pervasızı bu kadındır. Cumhurbaşkanına yönelik ölçüsüzce hakaretler ediyor, çok dengesiz cümleler kuruyor. Birileri bunlara çok kötü gaz veriyor… Maalesef AKP içinde de bazıları bunlara yarınlarda ne olur olmaz diye şirinlik yapıyordu. Daha geçtiğimiz gün sözde hükümetle diyalogları iyi olan Hürriyet gibi bir gazetede MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin çok anlamlı “19 Mayıs” açıklaması manşetten görülmezken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener gibi HD(P)KK ortaklarının fotoğrafları konularak 19 Mayıs açıklamalarına yer verilmiştir. Hem de Cumhurbaşkanına “Netanyahu” şeklinde alçak benzetme sonrası bu yapılmıştır.

          Meral Akşener’in malum ajansın çizgisi dışında davranması mümkün değildir. Abdullah Gül’den akıl alarak, CHP’den maddi ve manevi destek alarak kurduğu partisinin bu çizgi dışına çıkması mümkün olmadığı için Cumhur ittifakına öfke ve nefret kusarak patronlarını tatmin etmeye çalışacaktır.

          Ama aynı Meral Akşener ne zaman “başıma bir operasyon gelir” korkusu yaşarsa da hemen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övmeye başlayacak kadar da korkaktır.

          Bunu geçmişte yapmıştı. Mesela bunu partisi İP’i kurduğu ilk yıllarda yapmıştı. Hatta ben de o günlerde “BU ÖVGÜLER NEYİN KORKUSU?” başlıklı bir yazı yazmıştım.

Meral Akşener: Tayyip Bey’in FETÖ’cülüğü yoktur.

Meral Akşener: FETÖ terör örgütü ile yapılan mücadelede Sayın Cumhurbaşkanı çok samimi.

Meral Akşener: “Gazi Mustafa Kemal’den, Aziz Atatürk’e” geçiş son derece sevindiricidir.

Meral Akşener: Ayakların, Türk Milliyetçiliğinden çekilerek Malazgirt ovasına Otağ kurmaya yönelişi, Kızılelma seslenişi gayet memnuniyet vericidir.

Meral Akşener: “Kerkük” sözcüklerinin duyulacak kadar seslendirilmesi bile, tarafımızda memnuniyetle karşılanmaktadır.

Meral Akşener: Teröre karşı çok ciddi mücadele veriliyor.

          2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerinden sonra, 2019 Yerel Seçimlerinden sonra bu övgüleri unutup tam tersini söylemeye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmeye başladı. Ve gün geçtikçe dozajını artırmaya başladı. Şimdi solcuların, devrimci-komünist artıklarının, FETÖ’cülerin, PKK’lıların gözdesi haline gelmiştir. Meral Akşener hakaret ettikçe, Cumhur ittifakına saldırdıkça hepsi kudurmuş gibi kendinden geçiyor ve sevinç çığlıkları atıyorlar.MHP’den ayrıldıktan sonra etnik kökenini, dünya görüşünü, çevresini, ilişkilerini değiştiren Meral Akşener’in aldığı gazla daha çok kaos peşinde koşacağı anlaşılmaktadır. Rize ziyareti bu manada ciddi ve tehlikeli bir örnektir. 

          “Malum ajans” anlaşılan ciddi ciddi bir kaos istiyor ve bu pandemi sürecini en verimli olacak fırsat olarak görüyor. “Halk ekonomik sıkıntı yaşıyorsa, bunu muhakkak siyasi ranta dönüştürmeliyiz” düşüncesiyle aşırı saldırgan davranıyorlar. Bu kaos ortamı arayışında da “Ülke yönetilemiyor” propagandasıyla zihinleri hipnoz etmeye çalışıyorlar.

          CHP’nin başını çektiği bu tayfadan her şey beklenir. Ama “canlı bomba Mülayim” olarak şu an daha çok kullanılan Meral Akşener’dir.