Geçtiğimiz haftaya hakem performansları açısından baktığımızda, sahadaki hakemler genelde doğru kararları, ya da bir başka deyişle, neticeye tesir etmeyen hatalarıyla dikkat çektiler. Ama VAR odası maalesef bu başarıya gölge düşürdü. Rizespor - Beşiktaş maçında seyircilerin kamera açılarını kapatmaları nedeniyle ofsayt çizgileri çizilemedi. Kritik pozisyonlar VAR odasından gözle değerlendirildi. Bu konu da, pazartesi akşamına damga vurdu. Tüm spor programlarında bir bilinmezlik ve bilgi kirliliği yaşanırken MHK proaktif davranarak tüm programlara doğru bilgi akışı sağladı ve tartışmaları bir nebze olsun aşağı çekti. Herhalde bu hafta TFF ile VAR teknolojisi firması arasında ciddi görüşmeler yapılıp, gerekli tedbirler alınacaktır. Kasımpaşa-Erzurumspor maçında yaşanan ofsayt çizgisini hatalı çekme skandalı ise MHK’nın hayli canını sıkmışa benziyor. Eminim ki VAR odası kayıtlarını baştan sona tekrar izleyip, hatanın nedenini bulup, sorumlular hakkında gerekli işlemi yapacaklardır. Erzurumspor ve Erzurumlular isyanlarında haksız değiller..

Geçen hafta TFF 1. Lig’de 6 Süper Lig hakeminin adını gördük. Anlaşılıyor ki, canı yanan takımlar “Süper Lig hakemi” diye veryansın ediyor. Ama maçlardaki yönetimlere baktığımızda gördük ki, bu formül tutmuyor. Maalesef Süper Lig hakemleri bu ligde çok can yaktılar. Adı Süper Lig hakemi olup da, henüz daha çok acemiler ve içi geçmişler için MHK sezon sonunda bir operasyon yapacaktır herhalde.

Geçtiğimiz hafta MHK’nın tabandan yeni isimler arayışını dile getirmiştik. Bu uygulama alt klasmanlardaki hakemlere büyük heyecan getirdi. Genç hakemler “Bu fırsat bana da verilir mi ?” beklentisiyle maçlara çok daha dikkatli hazırlanıp motive oluyorlar. Ancak küme düşmesi kesinleşmiş takımın hiçbir heyecan taşımayan, sadece adı bir üst lig olan müsabakalarında görev yapmanın da tam ölçü olamayacağı bir gerçek. Nitekim böyle bir müsabakayı başarıyla yöneten bir hakemin geçen hafta kendi klasmanındaki sıkıntılı yönetimi de, MHK’nın gözünden kaçmamıştır. Genç kardeşlerim, “Sadece bir maçı iyi yönetip rehavete kapılmanın faturası ağır olur.” Geçtiğimiz haftanın akılda kalan hakem kararları ise: -Trabzon maçında Antalyasporlu Charles’ın topu kornere gönderdiği pozisyona Hüseyin Göcek’in faul kararı vermesi, sarı kart göstermesi ve atış sonrası Trabzonspor un gol atıp öne geçmesi… -Yaşar Kemal Uğurlu’nun, Fatih Terim’e dakikalarca üstelik ağzını kapatarak bir şeyler anlatmaya çalışması… -Marcao’yu son dakika yaptığı hareketten dolayı ikinci sarı karttan ihraç etmemesi... -Mete Kalkavan’ın Dirar ve Soldadoya sarı kart göstermemesi. 88 dakikada yaşanan karmaşada sahadaki hakem gibi görerek karar vermemesi. Ekran başındaki yorumcular gibi önce seyretmesi, sonra kartları vermesi... -Kasımpaşa- Erzurum maçında VAR odasındaki Halil Umut Meler ve Ceyhun Sesigüzel’in ofsayt çizgisini yanlış çizerek tarihi bir hataya imza atması ve Erzurumspor’ un mağdur edilmesi… -Kariyerinde daha 3. maçına çıkan Zorbay Küçük’ün VAR’ın hatalı yönlendirmesine rağmen penaltı vermeyip kararında ısrar etmesi ve doğruyu bulması… -Rize’de 2-7’lik skor olmasaydı, bu maç çok tartışılırdı. Ofsayt teknolojisinin çalışmaması, kritik 2 golde VAR odasından protokole aykırı bir şekilde gözle “ofsayt yok” tespiti yapılması, 19. dakikada Vidaya yapılan penaltının verilmemesi ve delik kale ağları gol karnavalına gölge düşürdü.