İkinci yarının ilk haftasında hakem hataları yine ön plandaydı. Halbuki geçtiğimiz hafta hakemlerin semineri vardı. Eğitimler yapıldı, hakemlere sözde destek mesajları verildi. Ama sahada değişen bir şey olmadı.
Süper Lig’de düdük çalacak düzeye gelmiş hakemlerin eğitimlerinin, yetersiz olduğunu söylemek haksızlık olur. Bu konuda yıllardan beri TFF ve MHK’lar gereken çabayı sarf ediyorlar. Seminerde konuşma yapan kulüp başkanları öncelikle şunu bilmeliler ki, hakem hataları hakemlerin eğitim ve kural bilgisi eksikliğinden değil, mental olarak sahaya rahat ve özgüvenli çıkamamalarından kaynaklanmaktadır. Bunun sebebi de, TFF ve MHK üzerinde baskı oluşturup, etkili olmaya çalışan ve bunu başaran kulüplerdir.
Hakemlerin arkasında durabilecek, sadece teknik hatalarından dolayı kelle isteyen kulüp yöneticilerine karşı çıkabilecek, sebepsiz yere eğitime dahi çağrılmama isteklerine razı olmayacak, bunun yanında da ödül ve ceza sistemini adaletli bir şekilde çalıştıracak bir MHK olmadığı sürece, hakem hatalarının azalması mümkün değildir. Çoğalması da kaçınılmazdır. Hakem, arkasında güçlü bir yöneticisinin olduğunu hissetmezse, saha da güçlü olamaz.
***
Liderlik ve yöneticilik çok önemli kavramlardır. Makamları taşımak doldurmak kolay değildir. Gerçek anlamda yönetici olmak için dayatmalara dik durabilmek lazım. Dayatmalar karşısında koltuktan, makamdan feragat edebilme büyüklüğünü gösterenlerin geri dönüşü muhteşem oluyor. Fatih Terim futbolumuzdaki son örnek. Fatih Hoca dayatma ile kendisine sunulan, yardımcı formülü karşısında hiç tereddüt etmeden görevi bıraktı. Hakem camiasında da, geçmişte baskılara boyun eğmeyen başkanlar vardı. Ertuğrul Dilek, Hilmi Ok, Ahmet Güvener, Zekeriya Alp gibi başkanlar, prensiplerine uymayan durumlarla karşı karşıya kalır kalmaz, istifa edebilme kararlılığını gösterdiler. O nedenle tekrar MHK’nin başında ya da üst yönetimlerde görev yapma şansı buldular. 3,5 aydan beri 2 tane FIFA hakemine maç veremeyen, 3 hakemi seminere davet edemeyen bir MHK, görev başında olduğu sürece, kimsenin hakemlerden dik durmasını beklemeye hakkı yoktur. Yöneticisi dik duramayan camiada, bireylerin beli kırılır.
