Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de ve Ege'de artan gerilimi yönetip, sınırlarındaki terör operasyonlarıyla egemenlik haklarını koruduğunu kaydeden Sadir Durmaz, ülkenin bu süreçte ekonomisine yönelik kuşatmayı da yarmaya çalıştığını ve Kovid-19 ile mücadele ettiğini vurguladı.

Türkiye çoklu cephe hattında bu mücadeleleri verirken, bazı odakların siyasi hesaplar içinde devlet karşıtı hareket ettiğini savunan Durmaz, şöyle devam etti: "Özellikle CHP ve yancıları ile CHP'nin arka bahçesi gibi çalışan sözde sivil toplum kuruluşları, böyle zamanları siyasi fırsata dönüştürmeye çalışmaktadır. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin 'Türk hekimlerini temsil edemez' dediği Türk Tabipleri Birliği yapısı, kurulduğu günden bu yana her zaman devletimizin karşısında olmuştur. Adındaki 'Türk' isminin anlamından ve kapsayıcılığında habersiz olan bu birlik, mutlaka kapatılmalıdır."

"DERDİMİZ TTB'NİN TEPESİNE YUVALANMIŞ TÜRKİYE DÜŞMANLARIYLA"

MHP'nin TTB üyesi, vatanını ve milletini seven Türk hekimlerinin yanında olduğunu da kaydeden MHP Genel Başkanı Yardımcısı Durmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim derdimiz Tabipler Birliğinin tepesine yuvalanmış 'merkez konsey' denilen Türkiye düşmanlarıyladır. Bunlar, Paris Kürt Enstitüsünün bölücü bildirisine imza atmışlardır, teröristbaşı Öcalan'a 'Bağımsız doktorlar heyeti gönderilsin' demiştir. PYD eş başkanına, barış, dostluk ve demokrasi ödülü vermiştir. PKK ve DHKP-C'nin talimatıyla açlık grevi yapan teröristler için grev sonrası beslenme ve tedavi el kitabı hazırlamıştır. Şanlı askerimizin Zeytin Dalı Harekatıyla terörist kantonlarına darbe vurmaya hazırlanırken, Tabipler Birliği bunu bir savaş olarak değerlendirip, savaş bir halk sağlığı sorunudur açıklaması yapmıştır."

TTB Başkanlığına Şebnem Korur Fincancı'nın seçildiğine de işaret eden Durmaz, "Bu yapının geçtiğimiz günlerde seçilen yeni başkanına baktığımızda, PKK elebaşı Öcalan'a özgürlük platformunu kurmuş, Türkiye'ye karşı Ermeni soykırımını savunmuş, PKK'nın yayın organı Özgür Gündem gazetesinin yayın yönetmenliğini yapmış, Türk askerine 'katil' demiş. Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun ve bu kirli yapı nasıl Türk hekimlerini temsil edebilir, bunu kendi vicdanında sorgulasın." ifadesini kullandı.

"TTB'YE SELAM GÖNDERME YARIŞINA GİRDİLER"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in bu gerçekler ortada dururken Fincancı'yı desteklediğini kaydeden Sadir Durmaz, "Bugüne kadar hiçbir şehidimize selam göndermeyip, manevi değerlerimize selam göndermeyip sahip çıkmayanlar, PKK'nın sevicisi durumundaki Tabipler Birliğine sahip çıkma ve selam gönderme yarışına girmişlerdir." şeklinde konuştu.

"ATATÜRK'E ATATÜRK DİYEMEYEN BİR CHP SÖZ KONUSU"

Durmaz, CHP ile HDP'nin ittifakının artık inkar edilemeyecek şekilde ortaya çıktığını savunarak, şöyle konuştu: "Bugün Atatürk'e Atatürk diyemeyen bir CHP söz konusudur. CHP Genel Başkanı, Atatürk diyemeyen il başkanına sahip çıkmış, aynı zihniyette olduğunu göstermiştir. CHP'nin Atatürk maskesi düşmüş, altındaki HDP yüzü görünmüştür. Atatürk'ün partisinde Atatürk diyemeyenler, bölücülerle kol kola Atatürk'ü istismar etmekte, onun değerlerine düşmanlık etmektedirler. Bunlar Atatürk konusunda zerre kadar samimi olsalardı, Atatürk'ün 100 yıl önce emperyalizme karşı verdiği Misakımili mücadelesinden feyiz alır, bugün yine emperyalizme karşı verilen Mavi Vatan ve Misakımilli konularında devletimizin yanında yer alırlardı." Türkiye'nin çoklu cephe hattında verdiği mücadeleleri "Orada ne işimiz var?" diyerek eleştirenlerin, tarih ve coğrafya bilgisinden yoksun olduğunu ileri süren Sadir Durmaz, "Bugün bunlar bir de 'Karabağ'da ne işiniz var?' demektedir.

Karabağ, Türk'tür ve Allah'ın izniyle Türk kalacaktır. Tüm varlığımızla kardeş ülke Azerbaycan'ın yanında durmaya devam edeceğiz. CHP'nin bugünkü kadroları maazallah Atatürk zamanında yaşasalardı, emin olun 'Ne işimiz var Hatay'da?' derlerdi." ifadesini kullandı. Öte yandan, tek listeyle gidilen seçimde mevcut başkan Ömer Baysal, güven tazeleyerek yeniden il başkanlığına seçildi.

Editör: Haber Merkezi