KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN ÖZEL  Başörtüsü ve ailenin korunmasıyla ilgili anayasa değişikliğine muhalefet partilerinin neden karşı çıktığını MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  Feti Yıldız, gazetemiz TÜRKGÜN'e anlattı.  Yıldız, "Milletimiz bunları görür. Şimdiye kadar başörtüsü ile ilgili söyledikleri bütün sözlerin sahte olduğunu, takiye yaptıklarını ve güvenilmez insanlar oldukları bir kez daha açığa çıkar" açıklaması yaptı.

Feti Yıldız, 24. maddede yapılan anayasa değişikliğinin sebebinin başörtüsünü anayasal güvence altına almak olduğunu söyledi. Aile’nin korunması kanununa karşı çıkanlara ise eşcinsel evliliği ve Lut kavminin artıklarının savunabileceği sözleriyle karşılık verdi.

Yıldız, "MHP ve AK Parti milletvekillerinin tamamının imzasıyla anayasanın 41. maddesinde değişiklik yapılarak aile ve evlilik kurumuna karşı yapılan her türlü tehlike, tehdit ve saldırılarla sapkın akımların dayatmalarına karşı korunması amaçlanmıştır. Şimdi buna kıyamet koparıyorlar. Koparanlar belli" diye ifade etti.

Anayasanın 24 ve 41. maddelerinde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi Anayasa komisyonunda  bugün de görüşülmeye devam edecek.

Ankara Temsilcimiz Kadir Yıldız'ın sorularını cevaplandıran MHP Genel başkan Yardımcısı Feti Yıldız şunları kaydetti:

BAŞÖRTÜSÜ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?
Cevabı aslında çok kısa da verilebilir, uzun uzun tarihi seyri de anlatılabilir ancak şu kadar söyleyeyim. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar başörtüsünü yasaklayan herhangi bir kanun yoktur. 1935 yılında bazı Cumhuriyet halk partili milletvekilleri başörtüsünün yasaklanması ile ilgili bir kanun teklifi hazırlamışlar ve meclis başkanlığına sunmuşlar. Atatürk bundan haberdar olunca İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’yı makama çağırarak “derhal kanun teklifini geri çekin” demiştir ve teklif geri çekilmiştir.

Ancak, bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan uzaklaştığı için 2008 yılında olduğu gibi zaman zaman başörtüsü ile ilgili iyileştirme çabalarının önünde set oluşturmuştur.

CHP’nin iktidar olduğu 1978 yılında Çalışma Bakanlığı tarafından bir genelge yayınlanarak kadınların başörtüsüyle işe gelemeyeceğinin çok katı bir şekilde uygulanmasıdır. Hemen akabinde de tüm kamuda başörtüsü yasaklanmıştır. Ancak bu bir genelgedir, kanun değildir.

Cumhuriyet Halk Partisi bu tutumundan kaynaklı bir engeli ortadan kaldırmak için Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi 2008 yılında Anayasanın 10. ve 42. maddesinde değişiklik yapmıştır. 411 milletvekilinin kabulüyle geçen bu değişiklik için CHP, 411 el kaosa kalktı demiştir. CHP’nin anayasa değişikliğini AYM’ye götürmesi üzerine değişiklik iptal edilmiş, ancak 2012 yılında dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayınlanan bir genelge ile kamuda başörtüsü yasağı kalkmıştır.

CHP’NİN AMACI NE?
Şimdi ortada böyle bir mesele yokken sırf muhafazakâr ve mütedeyyin kesimin oylarını alabilmek için CHP Genel Başkanı bir gün mutfağında otururken bir video yayınladı. Daha sonra konuyla ilgili TBMM’de kanun teklifi verdiler. Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız “bu kanun teklifiyle olmaz, gel bunu anayasal güvence altına alalım” dedi. Bunun üzerine Cumhur ittifakı olarak derhal bir çalışmanın içine girdik. Anayasanın 24. maddesinde yaptığımız düzenleme ile kamuda başörtüsüyle hizmet almak da hizmet vermekte herhangi bir engel olmadığını hüküm altına aldık.

Anayasanın 24. maddesindeki değişiklik; “Hiçbir kadının dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetlerden dolayı; eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyet kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mali hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz” şeklindedir. Düzenleme bundan ibarettir. Muhalefetin bu metin üzerinde değişiklik talebi vardır.

Buna ek olarak Anayasanın 41. maddesinde yaptığımız düzenleme ile de Aile birliğinin korunması için evlilik müessesesinin sadece erkekle kadın arasında olabileceği hükmünü yerleştirdik.

AİLE’NİN KORUNMASI TEKLİFİ NEDEN RAHATSIZ EDİYOR?
Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti milletvekillerinin tamamının imzasıyla anayasanın 41. maddesinde değişiklik yapılarak aile ve evlilik kurumuna karşı yapılan her türlü tehlike, tehdit ve saldırılarla sapkın akımların dayatmalarına karşı korunması amaçlanmıştır.

Şimdi buna kıyamet koparıyorlar. Koparanlar belli. Yani kadınla kadının, erkekle erkeğin evliliğini ancak Lut kavminin bugünkü savunucuları isteyebilir. Buna niye karşı çıkıyorsun.

YASALAŞMASI İÇİN KAÇ OY GEREKLİ?
Anayasa değişikliği teklifimiz komisyondan geçtikten sonra. Genel kurulda yasalaşması için 360 kabul oyuna ihtiyaç var. Eğer 360 yakalanırsa Sayın Cumhurbaşkanımız referanduma götürür. Cumhur ittifakının toplam oyu 335 olduğu için buna yetmiyor. Eğer 400 ve üzerinde bir kabul oyu verilirse doğrudan yasalaşır ve referanduma gerek kalmaz. Sayın Cumhurbaşkanı da götürmeyeceğini söyledi. 

CHP’nin bu konuda bir teklifinin olmadığını gördük. 24. madde ile ilgili İP’in teklifinin destekleyeceklerini söylediler. Onlar da başörtüsü anayasa değişikliğinde düzenleme istiyorlar. 41. Madde de yapılan ailenin korunması ile ilgili değişikliği de tamamen reddediyorlar. Şimdi bu anayasa değişikliği bir turnusol kâğıdı işlevi görecek.

360 OY ÇIKMAZSA NE OLACAK?
Milletimiz bunları görür. Yapılan kanun değişikliği başörtüsünün anayasal güvence altına alınması ve Aile Birliği’nin korunması. Şimdiye kadar başörtüsü ile ilgili söyledikleri bütün sözlerin sahte olduğunu, takiye yaptıklarını ve güvenilmez insanlar oldukları bir kez daha açığa çıkar. Kimin destek verip kimin karşı çıktığını, kimin samimi olup kimin takiye yaptığını aziz milletimiz elbette değerlendirir. Muhalefetin ailenin korunması ile ilgili savruldukları yeri de burada söylemek istemem. Lut Kavmini savunur duruma düşerler. Bu kadar söyleyeyim.

Editör: Ferhat Erdemir