MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, Meral Akşener'in yersiz ithamlarına cevaben EtikHaber'e açıklama yaptı.

Semih Yalçın'ın EtikHaber'e özel yaptığı açıklama şu şekilde:

Saçma sapan değerlendirmeleri ve itici ses tonuyla maruf İP Müdiresi Meral Akşener, sık sık TBMM’de evlere şenlik konuşmalar yapmaktadır.

Son konuşmasında MHP’yi, ülkeyi eyaletlere bölmenin altyapısını oluşturmakla suçlayarak akla ziyan sözler sarf eden İP Müdiresi, içişleri bakanlığı yapmış olsa da il idaresinin nasıl işlediği konusunda bilgi ve fikir sahibi olamadığını göstermiştir.

Fikir namusu, millî bekaya dönük yüksek sorumluluk duygusu, ülkenin birlik ve bütünlüğü konusundaki titizliği, vatan sevdası asla sorgulanamayacak olan MHP’nin böylesine sapı silik bir üslupla itham edilmesi; zavallılığın, çaresizliğin işaretidir.

MHP’nin Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü noktasındaki kararlı ve sağlam duruşunun kefili, aziz Türk milletidir.

Ayrıca il ve ilçelerde belediye başkanlarının kullandığı yasal yetkiler ne zamandan beri eyalet sistemiyle irtibatlandırılmaktadır?

Anayasa’mıza ve yasalara göre belediye başkanları halk tarafından seçilmekle birlikte denetim, merkezî idarenin yetkisindedir.

İl belediye başkanlarına veya il belediye meclislerine ilçe belediye başkanlarını seçme yetkisinin verilmesi, onların merkezî yönetime karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve bağını koparmayacağı gibi, devletin denetim görevini daha güçlü yerine getirmesine imkân verecektir.

Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek, Müdire Hanım’ın zaten kamuoyunda pek zayıf olan itibarını büsbütün zedelemektedir.

MHP saflarındayken bozgunculuk yapma, yalan ve iftira üretme, tefrika ve fitne çıkarma konularındaki mahareti tescillenen bir güruhun başını çeken birinin, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi böylesi rezil ithamlarla karalamaya çalışması, esasen çok da şaşırtıcı olmamıştır.

Pek muhterem Müdire, kendine bir siyasi çatı kurar kurmaz ilk fırsatta FETÖ’cüler için mağduriyet edebiyatına başlamakla kalmamış, PKK’nın siyasi kanadının yargı erki tarafından kodese atılan eşbaşkanına hürriyet talebinde bulunmuştur.

31 Mart Yerel Seçimlerinde de PKK’nın siyasi kanadıyla omuz omuza vererek kendi partisinin aleyhine CHP’li ve HDP’li adayların kazanması için gayret göstermiştir.
İP Müdiresi Akşener; bindiği dalı kesmiş, kendi ayağına kurşun sıkmıştır.

PKK’nın siyasi kanadını “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” olarak nitelendiren Müdire, hem cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de genel ve yerel seçimlerde HDP ile birlikte hareket etmekten imtina etmemiştir.

İhtiras fırtınası gözünü karartmış bulunan İP Müdiresi, anlaşılan o ki bunlarla da yetinmeyecektir. Eline fırsat geçtiği taktirde sözde Kürt siyasetine destek vermeyi sürdürecek, bölücübaşına nazire yaparcasına bunlar adına tam bağımsızlık talebinde bulunacaktır.
Hâlâ hafızalarda tazeliğini korumaktadır; karakteristik doku bozuklukları ve fikir kangrenleşmesi yüzünden Ülkücü irade marifetiyle bünyeden atılan İP’sizler taifesi, zamanında MHP camiasında Truva atı işlevi üstlenmiştir.

Osmanlı tabirleriyle “hal edilmiş” veya “mazul” başbakanlardan Ahmet Davutoğlu da şimdi Ak Parti camiasında Don Kişot misali benzer bir serüvene atılma hazırlığındadır.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde 2016’da ele geçirilen FETÖ belgelerine göre “Kripto Abla” unvanına hak kazanan İP Müdiresi’ne, alternatif bir siyasi proje olarak ABD desteğinde düğmesine basılan yeni oluşumun Truva atına binmesini tavsiye ediyoruz.
Ancak bunun yolu, bütün İP’lilerin Serok Ahmet’in başını çektiği oluşuma topluca iltihakından geçmektedir.

Bu sayede, MHP saflarında gerçekleştiremedikleri “FETÖ’ye yamanma” siyasetini, Ahmet Davutoğlu’yla sırt sırta vererek pek güzel hayata geçirebileceklerdir.
Böylelikle iki kafadar hem “kripto paralel yapının” değirmenine su taşıyabilecekler, hem de düşmanlıkta birleştikleri MHP’ye karşı dayanışma içine girebileceklerdir.

Açılım sürecinin yeniden hayata geçirilmesi misyonunu üstlenen ve bunun önünde sağlam bir engel olarak duran Cumhur İttifakına saldıran Ahmet Davutoğlu ile birlikte Amerikan çıkarlarına daha iyi hizmet etme fırsatı elde edeceklerdir.

“Küresel ekonominin dengesiz ve kanunsuz kovboyu” olan Amerikan doları, böylece Türkiye’de üzerine bineceği yeni bir tahta ata kavuşmuş olacaktır.
Ne yazık ki Serok Ahmet ile İp Müdiresinin ortaklaşa imal edecekleri tahtadan beygirin hikâyesi böyle başlasa da mutlu sonla bitmeyecektir. Dolap beygiri gibi kaos değirmenine su taşıyacak tahta at, sonunda binicisi tarafından felakete sürüklenecektir.

Yani MHP var oldukça bu beyhude siyasi mücadelenin kazananı İP Müdiresi Kripto Abla da olmayacaktır, Serok Ahmet de…

Kalın kafalı Amerikan kovboylarının Anadolu topraklarında vuku bulan destani hadiseler konusundaki cehaletlerindense eminiz.

ABD’nin Türkiye’de siyaseti yeniden dizayn etmek için kurduğu nevzuhur oyuna Serok Ahmet - Kripto Abla dayanışmasıyla sadece iki başarısız piyon eklenmiş olacaktır, o kadar…
Dememiz o ki kafayı Sayın Genel Başkanımızın siyasi müessiriyetine ve MHP’nin dominant tutumuna takan İP Müdiresiyle tilmizlerini bekleyen; yeis, hayal kırıklığı ve hüsrandır.

Editör: Haber Merkezi