Meclis genel kurulunda Sağlık Bakanlığının bütçesi üzerinde bir konuşma yapan Yıldız şunları ifade etti:


"İnsanımız tarafından bir mesele anlatılırken, her sözün başında “Önce sağlık gelir.” sözünü gerçekten insanımız yaşayarak öğrendi. Sağlık olmadan hiçbir şeyin kıymeti olmadığını hepimiz biliyoruz, yaşayarak da gördük. Bu dönemde sağlık ordumuzun olağanüstü hizmetlerini, fedakârlıklarını, durup dinlenmeden insanların yardımına koştuklarını bir doktor babası olarak yakından biliyorum.

Güçlü sağlık altyapımız sayesinde pandemiye biz diğer milletlere göre daha hazırlıklı girdik. Doktorlarımız aldıkları ücretin düşüklüğüne aldırmadan yeri geldiğinde, icabında ailesinden yardım alarak görevlerinin başında bulundular. Pandemi Bilim Kurulu alınması gerekli tedbirlerin hepsini önceden aldı; 115 bin toplantı yaptı, alınan kararları da halkımızla paylaştı.
Bildiğiniz gibi, sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığımızın 953 hastanesi, 978 ilçe sağlık müdürlüğü ve 1.434 laboratuvarının yanında Üniversite Hastanelerimiz ve özel hastaneler olmak üzere üç kesim tarafından yerine getirilmektedir, yürütülmektedir ancak kamuya ait sağlık hizmetleri sistemimizin esasını oluşturur ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinin yatak sayısı da özel hastanelere bakıldığında 165 bini aşmış vaziyettedir. Yani sıklet merkezi Sağlık Bakanlığına aittir.

Sağlığa ayırdığımız kaynaklar sınırlı olmasına rağmen, özellikle pandemi döneminde gelişmiş ülkelerin çok ilerisinde hizmet vererek sağlıkçılarımız tüm dünyanın ve milletimizin takdirini topladı. Kamu cari sağlık harcamaları 3,6 gibi düşük bir seviyede olsa da doktorlarımızın fedakârlıkla çalışmaları bu açığı kapattı. Evet, bizim, diğer milletlere göre hazırlığımız yerindeydi ama bir de 97 binin üzerindeki uzman hekim sayımız, yine, bir o kadar, 97 binin üzerinde hekim sayımızla yine bir sağlık ordumuz vardı. Bu bizim avantajımızdı elbette.
Bunun yanında, Sağlık Bakanlığı ruh sağlığının geliştirilmesi ve korunmasına yönelik olarak çok sayıda programla hizmetine devam etmektedir. Biz de tam bu sırada, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, daha önce Gazi Meclisimize sunmuş olduğumuz ruh sağlığı yasa teklifinin bir an önce Genel Kurula gelerek yasalaşmasını istiyoruz.

Yine, Bakanlığımızın sağlıkta kullanılan veri tabanlarını tek çatı altında entegre etmesi, hizmetlerin gecikmeden sunulması noktasında önemli bir adım olmuştur. Bu sayede, yaşam süremiz yirmi yıl içerisinde altı.

Gönüllülerden oluşan medikal kurtarma ekiplerine hızlı hareket etme imkânı getirerek olaylara anında müdahale etmiştir. Övüneceğimiz başka bir nokta da dünyada en fazla dijital hastane olan ülkelerin başında gelmekteyiz.
Şehir hastanelerinin hizmete girmesi, sağlıkta kaliteyi arttırdığı gibi sağlığa ulaşımı da kolaylaştırmıştır. Sağlık Bakanlığı yatırımlarının kamu yatırımları içerisindeki payı 5,86. Bu, behamehâl arttırılmalıdır.

Yine, sağlıkta kullanılan malzemelerin önemini anlatmamıza gerek yok, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Uluslararası Uyum Konseyinin üyesidir ve iş birliği içerisinde çalışmalarına devam etmektedir. Bakmayın siz muhalefetin -her ağzına gelenin- şehir hastanelerine karşı ipe sapa gelmez sözlerine; bakmayın siz sağlık ordumuzu aslında temsil etmediği hâlde organize bir grubun işgalinde olan Tabipler Birliğine; bakmayın siz güvenlik güçlerimize iftira atmaktan beri durmayan sözüm ona hekimlere…

Sağlıkta dönüşümün temeli aile hekimliği uygulamasıyla başladı. Gereksiz hastane
başvuruları da bu sayede önlenmiş oldu. Bugün için 8.142 aile sağlık merkezimiz vardır ve milletimize hizmet vermektedir. Övünülecek bir durumdur. Sayın Bakan ve ekibine bu konuda çalışmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, Allah razı olsun.
Bütçemizin de hayırlara vesile olmasını, bereketli olmasını diliyorum.”

Editör: Haber Merkezi