Yıldız, ‘’PKK/KCK terör örgütü, ara hedef olarak demokratik konfederalizm çatısı altında faaliyet gösterecek öz yönetimlerle, kamu düzenine alternatif bir yapı oluşturmak bu yapı ile halkı devletten uzaklaştırarak radikalleştirmek ve mevcut devlet otoritesine karşı silahlı ayaklanma ile bağımsız devlet kurmayı hayal etmektedir.’’ dedi.

Yıldız, ‘’Terör örgütü üyelerinin parlamento çatısı altında bulunmasına Dünya’da hiçbir demokrasi izin vermez.’’ ifadelerini kullandı.

İşte MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız’ın o açıklamaları;

''Terörizm bir ideoloji değil bir stratejidir Dokunulmazlık, Milletvekilinin işlediği iddia edilen suçlar sebebiyle tutuklanma, sorgulanma ve yargılanmaya karşı milletvekili olduğu süreyle sınırlı olarak korunmasıdır.

Milletvekili dokunulmazlığı bir ayrıcalık ve imtiyaz değildir.

Suçüstü hali ve seçimden önce soruşturması başlanmış olmak kaydıyla, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar, terörle mücadele kanunu kapsamında yer alan suçlar, Anayasanın 14. Maddesinde kalan suçlar dokunulmazlığın istisnasıdır.

Öğretide kabul gören ve yerleşik yargı kararlarına göre, örgüte üye olmak suçu mütemadi suçlardandır.

Yani fiilin icrası süreklilik arz eder. Örgüt hiyerarşisine dahil olup faaliyete başlamakla suç tamamlanır.

Türk Ceza Kanununun 314. Maddesinin 2. Fıkrasında düzenlenen ‘’silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçunun temadi eden niteliği dikkate alındığında,  örgütün amacını benimseyen ve hiyerarşisine dahil olan milletvekilinin dokunulmazlıktan faydalanamayacağı açıktır.

Terör örgütüne üye olmak suçunun konusu anayasal düzene ve toplumsal hayata ilişkin suçlardır.

Cumhuriyetin niteliklerini değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemler terör eylemleridir.

Terör örgütü üyeliği, terör örgütü propagandası ve sair terörle mücadele kanunu kapsamında suçlarla ilgili çok sayıda milletvekili için fezleke karma komisyonun  raflarında bekletilmektedir.

Anayasamızda tarif edilen eşitlik ilkesinin amacı, hukuksal durumu aynı olan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamaktır.

Anayasanın emredici hükmü gereği  terör suçlarıyla ilgili tüm fezlekeler için işlem yapılmalı ve usulü süreç başlatılmalıdır.

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında  karma komisyonda bekleyen fezleke sayısı 1487 adettir.  

10/7/2014 tarihinde kabul edilen ‘’terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair 6551 sayılı  kanun’’ kapsamında görevlendirilenler bu görevleri nedeniyle hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz Görevlendirilen kişilerin yasa kapsamında yürüttüğü faaliyetler yargılama konusu yapılmaz.terör eylemleri sürdüğü müddetçe güvenlik güçlerinin adli makamların hukuk içinde kalarak bunlarla mücadele etmesi kanuni görevleridir.

Anayasanın 137. Maddesi yürürlüktedir.

6551 sayılı kanunla,

Ceza normları tarafından suç olarak tanımlanıp karşılığında ceza öngörülen fiillerin hukuka uygun hale dönüştürmesi mümkün olmaz.

Birleşmiş Milletler şartında yazılı olduğu gibi;

Bir devletin ya da ülkenin milli birliği, toprak bütünlüğü veya siyasal bağımsızlığının kısmen veya tamamen bozulmasına yönelik bütün girişimler barış hakkı olarak tarif edilemez ve gayrı meşrudur.

PKK/KCK terör örgütü, ara hedef olarak demokratik konfederalizm çatısı altında faaliyet gösterecek öz yönetimlerle, kamu düzenine alternatif bir yapı oluşturmak bu yapı ile halkı devletten uzaklaştırarak radikalleştirmek ve mevcut devlet otoritesine karşı silahlı ayaklanma ile bağımsız devlet kurmayı hayal etmektedir.

Barış, demokrasi, çevre, kadın hakları, kardeşlik söylemleri bu amacı perdelemeye dönük gayretlerdir.

Terör örgütü üyelerinin parlamento çatısı altında bulunmasına Dünya’da hiçbir demokrasi izin vermez.

Mahkeme, hukuka uygun şekilde elde edilen delilleri kullanmak suretiyle, sanığın aleyhine olduğu kadar lehine delilleri de araştırıp değerlendirerek, yargılama sonunda her türlü şüpheden arınmış bir neticeye ulaşacaktır.

Uygarlığı, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerler oluşturur.

İnsan hayatının Korunması bu değerlerin en önemlisidir.

Toplumlar, terörizme karşı kendini top yekün savunmalıdır.

Terörizm bir ideoloji değil bir stratejidir. Amaca ulaşmak için şiddetin yöntem olarak benimsenmesidir.

Terör örgütüne üye olmak için Failin taşıması gereken özel bir nitelik yoktur.

Failin kendi davranışlarını örgütün hizmetine sunması, örgütün amaçı doğrultusunda bir sadakat ortaya koyması ,örgütün hiyerarşik düzeninde kendine verilen emirleri yerine getirmesi yeterlidir.

Terör örgütünün işlediği cinayetlere, katliamlara yakınlık duyacak bir kişinin Gazi Meclisin çatısı altında bulunması duygusal olarak tam bir trajedidir. Terörizm ,toplum iradesini dışlamaktır.

Terörü bir siyaset yapma biçimi, teröristi dava adamı olarak görüp ona boyun eğerseniz terörün ruhsal kurbanı ve kölesi olursunuz.

Demokrasi ile terörizm arasında radikal bir karşıtlık vardır.

Terörizmin her türlüsü hayatın ve özgürlüğün inkarıdır.

Bir doktorun onlarca kişiyi öldüren silahla birlikte poz vermesi utanç vericidir.

Bir siyasetçi olarak kişisel özgürlüğünüz, terörizme karşı göstereceğiniz direnme cesareti ile başlayacaktır.''

Editör: Haber Merkezi