Bizce Dersimli Kemal, içine PKK kaçmış Y-CHP’nin başında kalmaya devam etmeli…

Böylece günden güne gerçek yüzleri…

Halkı nasıl gördükleri…

Devlet için ne düşündükleri…

Hedeflerinde hangi kirli planlar bulunduğu…

Aslında nasıl bir “faşist dikta ve tek adam özlemi” içinde olduğu…

Zillet’teki partisi ve ortaklarının nasıl bir çözülmede olduğunu saklamak için sun’i ve kaosa dönük gündemlere yöneldikleri…

Bir bir ortaya dökülüyor milletin gözünün önüne!

*

70 yıldır muhalefetten kurtulamamış sözde bir sosyal demokrat partinin kendi partisi içinde bile muhalefete tahammül edemeyen Genel Başkan Dersimli’nin öncelikli meselesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmeye yönelik düşmanlıktı…

Demokrasi, adalet, eşitlik, hürriyet, devlet ve yüzde 52’lik millet iradesi önemli değildi!

“Halkın oyuyla seçilmiş” Cumhurbaşkanı’na “Sözde diktatör” dedi Dersimli Kemal…

Kendini dizginleyemedi, “AKP’ye oy veren öğretmene, öğretmen demem” bile dedi…

Hızını alamadı, “Türk Ordusu satılmış” diyen adamına toz kondurtmadı!

“Dostlarımızla iktidar olacağız” diyordu ya, “ABD’li dostu Biden”a güvendiğini attığı mesajla açık etti…

Türk adaletinin mensuplarına “Siz Saray’ın satılmış yargıçlarısınız” hakaretinde bulundu…

PKK’li terörist Selo hakkındaki iddianame ile ilgili, “Şeref madalyası” demekten çekinmedi!

15 Temmuz’dan beri ne ettilerse olmadı…

Bahçeli’ye saçma sapan bir “Ülkeyi erken seçime götür” teklifinde bile bulundular!

Erdoğan ve Bahçeli, “Haziran 2023” dedikçe pusulaları iyice şaştı!

*

Derken Devlet Ata, Cumhur ittifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni devreye sokunca…

Mesele Cumhur ittifakını devirmek için Devlet Bey ve MHP’ye saldırmaya vardı…

Zıvanadan çıktı iş…

Asker ve polise etmedik iftira bırakmadılar…

Libya, Suriye ve Azerbaycan üzerinden Mehmetçiğe iftira yağdırmaktan çekinmediler…

PKK’li Selo ve Sorosçu Kavala uğruna yargıya demedikleri kalmadı!

Devletin rektör, vali, kaymakam ve yargıçlarına “militan” diyecek noktaya geldiler…

Önce Y-CHP’li Altay, “Artık rektöründen başçavuşuna uzman çavuşuna kadar herkes AKP militanı” demişti.

Bir akılsızca deneme de eski Y-CHP’li vekilden geldi…

Partisinde ve Türkiye gündeminde esamesi okunmayan Berhan Şimşek adlı artist, gündeme olmadık hakaretlerle girmeyi başardı…

Şimşek, canlı yayında, “Vali militan, kaymakam militan, yargıçlar militan” diyerek devletin bürokratlarına saldırdı. 

Utanmadan da, kahraman askerlerimize saldıran Y-CHP'lilere de “doğru bir itham” sözleriyle destek verdi…

*

Dersimli Kemal’in başını çektiği Y-CHP, hakikaten bir “millî beka meselesi” olduğunu ispatlamak için devletin bütün kılcal damarlarına saldırıyor…

Ümitsiz, çaresiz, istikbâlsiz, hazırlıksız, beceriksiz, akıl tutulmasında bir devlet düşmanlığındaki ve sadece “proje partisi” olmaya adanmış kadroların elinde…

Taciz ve yolsuzluk skandallarını örtemiyorlar; kaos, yalan, kumpas, iftira, hakaret, kargaşa ve “sokaktan medet uman” bir zavallılığa düştüler…

Evet, Y-CHP tam bir “militarizm”e koşuyor, hem de şuursuzca…

Örgütteki “Aklı başındakiler, Atatürkçüler”, birer ikişer Dersimli ve ekibinin günahlarından kaçmanın derdine düşeli çok oldu zaten!

Yakındır partinin kapısına savcıların dayanması… Hele bekleyin!