Yalanlarını, iftiralarını, karanlık bağlantılarını ve ihanetlerini demokrasi kılıfına sararak Türk milletine hazmettirmeye çalışıyorlar. Zillet ve yancıları demokrasiyi kendi güdük zihniyetlerinin tamamlayıcısı olarak görüyor ve tamamen bağlamından saptırarak kullanıyorlar. Gerçek anlamıyla demokrasi bunların ne aklına gelir, ne işine gelir. Bu kadar sarılmalarının sebebi, demokrasiyi Türkiye’yi düşkün gösterme gayretlerine malzeme yapıp sınırsız biçimde kullanabilmeleridir. Bir taraftan millet iradesini yok sayıp tanımadığınız gibi, her türlü hakareti de yağdıracaksınız, diğer taraftan da ahkâm kesip demokrasi dersi vereceksiniz. Sevsinler sizin demokrasinizi.

TÜRKİYE DÜŞMANLARINA ÜMİT VERİYORLAR

Zillete göre terör partisi HDP ile iş birliği yapmak, terörist Demirtaş’a sahip çıkmak, FETÖ’yü kollamak, korumak ve aklamaya uğraşmak demokrasidir ama milletin verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanmak zalimliktir. Buyrun çıkın işin içinden çıkabilirseniz. Bu mantık, bu siyaset, bu anlayış ne acıdır ki sadece ve sadece Türkiye düşmanlarına hizmet ediyor, onların işini kolaylaştırıyor, onlara ümit ve heyecan veriyor. Çok şükür ki, Türkiye zillet güruhundan ibaret değil. Cumhur İttifakı gibi sağlam ve kararlı bir yapı, ülkesine de milletine de sahip çıkıyor. Türk milletinin hür iradesi ile işbaşına gelmiş bir Cumhurbaşkanı ve kurduğu hükümet var. Kurum ve kurallarımız işliyor. Yasama görevi yapan TBMM açık ve çalışıyor. Yargı kendi mecrasında yürüyor. Ancak zilletin bütün unsurlarını dinlerseniz, her şey kötü, her şey yanlış, bir tek bunlar doğru zannedersiniz. Ne hükümet görevini yapabiliyor, ne TBMM çalışıyor. Hele yargıya söylemedikleri laf, yapmadıkları yakıştırma kalmadı.

SİYASETİN GIDASI MİLLET İRADESİDİR

Siyasetin gıdası da, ürünü de millet iradesidir. Demokrasinin temeli bu iradeye saygı göstermek, kabul etmek ve sonuçlarına katlanmaktır. Zillet bunu ya öğrenecek, ya öğrenecek. Başka bir yol ve yöntem yok. Ne güvendikleri dış odaklar, ne iş birliği yaptıkları terör örgütleri, ne aradıkları karanlık, kriz ve kaos ortamı bu gerçeği değiştiremeyecektir. Bu gidiş gidiş değildir ve ne kendilerine, ne ülkeye, ne de bağlı oldukları mahfillere bir şey kazandıramaz. İsteseler de istemeseler de demokrasi işliyor. Bir hukuk devletiyiz ve bunun gerekleri yerine getiriliyor. Eksiklerimiz vardır ve bunlar da bir an önce tamamlanacaktır. Ümidimiz ve beklentimiz bu yöndedir. Terörle mücadelede elde ettiğimiz yüksek başarının, hukuk ve yargı ayağının da hızla işlemesi gerekiyor. Bu hem PKK terörü için geçerlidir ve özellikle siyasi ayağın bir daha açılmayacak şekilde ortadan kaldırılması şart olmuştur. Hem de FETÖ için geçerlidir ki, yargılamaların daha hızlı yapılması gereği orta yerde durmaktadır. FETÖ’cü hainler ve PKK’lı teröristlerin devam eden mahkemelerinin bir an önce karara bağlanması Türk milletinin ortak beklentisidir.

MAHKEMELER BİR AN ÖNCE SONUÇLANMALI

FETÖ’nün “futbolda şike” soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle açılan davanın sonuçlanmış olması memnuniyet vericidir. 88 sanığın yargılandığı davada gerçekten âleme ibret olacak cezalar açıklandı. Darısı diğer davaların başına. Sayın Devlet Bahçeli son grup konuşmasında terör örgütleriyle ilgili yürütülen soruşturma ve davalarla ilgili çok çarpıcı bilgiler verdi. FETÖ’yle ilgili görülmekte olan soruşturma dosya sayısının 58 bin 720, kişi sayısının da 112 bin 124 olduğunu açıkladı. Kovuşturma safhasında olan dosya sayısının 33 bin 232, kişi sayısının ise 44 bin 413 olduğunu anlattı. PKK’yla ilgili devam eden soruşturma dosyalarının sayısını 33 bin 817, kovuşturmaya esas olan dosya sayısını ise 65 bin 618 olarak ortaya koydu. Yaklaşık bin 780 gündür süren mahkemelerin maşeri vicdanı rahatsız ettiğini belirttikten sonra da, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemelerinin bu davaları bir an önce sonlandırması gerektiğini söyledi ve uyardı: “Adalet kurumları son kararlarını vermekte geciktikçe dipsiz tartışmalar, ipe sapa gelmez polemikler, bilhassa dış tahrikler artış göstermektedir. Yargı reformlarının konuşulduğu, dördüncü yargı paketinin gündeme geldiği bir dönemde, FETÖ ve PKK’yı kapsamına alan adli süreçlerin bitirilmesi, kimin suçlu kimin masum olduğunun tayin ve tefriki süratle temin edilmelidir.”

TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜ SÖKÜLÜP ATILMALI

Bu ikazların dikkate alınması şarttır. Bu hem kamu vicdanının, hem ülkenin şartlarının, hem de hukukun gereğidir. Kimsenin yaptığının yanına kalmadığının ve Türk mahkemelerinin adalet dağıttığını göstermenin en kesin yolu budur. Bu aynı zamanda hem içeride, hem de dışarıda hiç eksik olmayan istismar yolunu da kapatacaktır. Terörün her türlüsünün hukuk ve demokrasi içinde ve kararlılıkla hayatımızdan sökülüp atılmasının zamanı çoktan gelmiştir. Bu yükten kurtulmak lider ülke yürüyüşümüzü çok daha hızlandıracaktır.