Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Milletin iradesinin hürriyeti

Milletin iradesinin hürriyeti

YAYINLAMA:

Yerel seçimler için son düzlükteyiz. Bir haftalık geri sayım başladı. Seçimlere ve adaylara dair kurulması gereken tüm cümleler kuruldu ve söz sırası millete devredilecek. Cümleler kuruldu, marifetler serildi, olanla olmayanın izahı verildi ve olması arzulananlar vaatlerce listelendi. Peki tüm bunlar kulaklara isabet etti mi, gözlere göründü mü, hal ayan oldu mu..?

Seçimlerin genel öznesi adaylardır aslında; adayların vasıfları, vaatleri, çalışmaları ve tavırları konuşulur. Ama biz bugün, şu son düzlükte, milletin iradesine teslim olan adayları değil de milletin iradesini konuşalım …

***

Alışıla geldiği üzre seçimler her daim adaylar üzerinden şekillendirilir. Milletin taleplerine ve memleketin gelişimine hizmet edecek adaylar sıralanır, vaatler belirlenir ve çalışmalar bu yönde yapılır. Mantık şudur; halk nezdinde iyi olan kazanır. Ancak milletin iradesi İngilizce gibi, öyle yazıldığı şekilde okunmuyor. Öyle olmasa, çöp şehir anlayışıyla belediyecilik yapanlar(!) tekrar tekrar seçilir mi..? İşte o gizli özne, “irade” …  Başta sormuştuk ya hani: “Kulaklara isabet etti mi, gözlere göründü mü, hal ayan oldu mu..? diye. Cevap ayan olmuştur herhalde…

Bazen nefret iradeyi gölgeliyor yahut irade nefretle şekilleniyor. İnsanlar nefretlerini yoldaş ettikleri ideolojilerin, kara kışı bahar bahçe gösteren illüzyonist gözlüklerini takıyorlar. Hani amiyane tabirle diyorlar ya, “filan parti filan yere ceketini atsa kazanır.” diye… İşte o gözlüğün alameti farikası… Çöpler görünmüyor, koku duyulmuyor, belediyecilik sorgulanmıyor… Nefret iradeyi böyle gölgeliyor. Peki nereden geliyor bu nefret dersek..?

***Millete olan nefretlerini demleyip, tiyatro gösterileri eşliğinde yine bu millete yudum yudum içirmeye çalışanlar ayan değil mi…

İradeyi gölgeleyen her zaman nefret değil tabi ki.  Mesela, günümüzde popüler kültürün ürettiği yozlaşmışlık da iradeyi sarhoşlaştırıyor. Gürültülü bir çağdayız ve artık mikroplar bizi sadece biyolojik olarak tehdit etmiyor. Çünkü sosyolojik bir pandeminin içerisindeyiz. İnsanlar tükeniyor, toplumlar tükeniyor ve irade tükeniyor. Şuursuzca tüketerek, tükeniyoruz. Bu bir sarhoşluk hali de değil midir..? Sarhoşun iradesi abdest tutar mı..?   Haliyle irade, kelime itibari ile hürken, insanlıkta zincirleniyor.

Hal böyle iken seçimler, milletin iradesine değil de milletin iradesinin hürriyetine teslim oluyor. İradenin hürriyeti için nefretle demlenmiş muhabbetlerin samimiyetini sorgulamak gerek… İrademizi sarhoşlaştıran sosyolojik virüslere karşı, milli varlığımızı gard edinmek gerek… Durup düşünmek gerek… Siyah iplikle beyaz ipliği ayıran vakitte nefsimizi mühürleten Ramazan’ın, benliğimize lütfettiği bizlikle iyi ve kötüyü ayırmak gerek…

Bu millet hür iradesi ile nice zaferler yazdı; şimdi iradesine vurulmaya çalışılan prangaları parçalayarak, yeniden yazılacak zaferlerin mührünü sandıklara vuracaktır…

 *Zafer bazen çöp şehre dönüşmüş güzide şehirlerimize gelen belediyecilik hizmetidir.*

Yorumlar
N
Nurettin İNAN 4 ay önce
Mine hanım merhaba iyi günler bütün yazılarınızı takip ediyorum bizim gönlümüzden Yüreğimden geçen düşüncelerin vücut bulmuş hali yazılarınız okuyunca kendimizi kendi düşüncelerimizi buluyoruz iyi ki varsınız….???
begenme BEĞENME
0
cevapla CEVAPLA