İkinci tur seçimlerine sayılı günler kala strateji değişikliğine giden Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’yle yediği nanelerin kokusunu bastırsın diye milliyetçilikle ağzını çalkalıyor.

Ona dair en çok akılda kalan “Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, özgürlük, özerklik, çözüm süreci” kelimelerini hiç kullanmaz oldu.

“Vatan” diye inim inim inliyor…

Kalan 5 günde hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçen Kemal Kılıçdaroğlu, “Vatanını seven sandığa gelsin” feryadıyla sesleniyor.

Vatanın dili olsa, “Hangi vatan! Özerklik vaadiyle HDP’ye yem ettiğin vatan mı?” diye sorar.

Sandığın konuşası tutsa, “Bölücülerin, bir oy Kemal’e, bir oy HDP’ye kampanyası düzenlediği sandık mı!” diye surat yapar.

Zorda olan vatan değil, Kemal Bey’in ta kendisi…

Damarlarına HDP basılmış bir adaya milliyetçi oylar rağbet göstermedi. 

Sahte milliyetçilerin tavsiye mektupları da kendileri gibi karşılıksız çıktı.

Birinci tur hezimetinin ardından Bay Kemal’in tahtası baştan aşağı temizlendi. Tahtada en büyük harflerle “MİLLİYETÇİLİK” yazıyor.

Eminim bu aralar çalışmalarını yürüttüğü bilgisayarın arama motoru “Türk milliyetçiliği” diye başlayan aramalarla dolu.

Kullanıcı deneyimlerine göre çözümler getiren algoritmanın ‘bunu mu demek istediniz’ diyerek karşısına “Kürt milliyetçiliğini” çıkarması ise pek olası.

Beyoğlu’nda Göktürk bayrakları altında yürüyüş düzenleyen Canan Kaftancıoğlu’nun Çin Sarayı’na baskın düzenlemek üzere yola revan olduğu da konuşulanlar arasında.

Ah… Süre çok az olmasa daha neler yapmazlardı…

Ne işi vardı Kemal Bey’in Amerika’da, İngiltere’de, Almanya’da…

Gönlü Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Azerbaycan’da olmayı istiyor.

Vey Irmağı’nın gözesinden bir avuç su kaldırıp, Ötüken ormanlarının serinliğinde atını dörtnala mahmuzlamak istiyor.

Kara Ozan’ın şiirleriyle coşkun sellere kapılıp, Yamtar’ın gürleyen kahkahalarına ortak olmak istiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu milli iradeden şaplağı yediği birinci turdan sonra ikinci tur seçimlerini “Mülteciler kalsın mı, gitsin mi” referandumuna çevirmenin peşinde.

Adaylık macerası “Ben Kemal geliyorum” mottosuyla başlamıştı.

Şimdi ne diyor: “Kemal mi gelsin, 10 milyon mülteci mi?”

Meral Akşener’i sürüklediği ölüm-sıtma gerilimini şimdi Türk milletine dayatmaya kalkarken, sıtmalığı da iyice sahiplenmişe benziyor…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun çevireceği bayat tiyatro oyunlarını 5 gün daha izlemek zorundayız.

Ondan sonrası malum.

Muhalif şarkıcı Gülşen’in bir parçasında geçtiği gibi “Yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkaz, hop” Kemal Bey’in siyasi cenazesi…