Beşiktaş camiası için kupa yolunda erken finaldi. Tribünler dolu, daha önemlisi coşkulu, ideale yakın 11 sahada, hatta bolluktan (!) Gedson ve Muleka yedekler arasındaydı.
Ankaragücü’nün mazisinden gelen kupa iştahı da olunca kıran kırana maç izledik.
Karşılıklı sertlik dozu yüksek, hatta bolca kart beklentilerine yol açan, hırstan kaynaklı çarpışmalı anlar yaşandı. Gerilim yüksek, faul bol olunca maç bir türlü tempo kazanamadı.
2 takım son 18 güne 3’üncü kez karşılaşıyordu ve birbirlerinin ciğerini biliyordu. Ankaragücü tam saha presle nefes aldırmayınca Muçi-Ghezzal-Rashica dönme dolap gibi alan değiştirse de Beşiktaş organize olamadı. Öyle ki, Mert Günok’un tüm toplarını Ankaragücü aldı. 
Ribaunt ve duran toplardan doğan pozisyonlardan da gol gelmedi.
Kör dövüşünü futbola çevirmek, presi kırmak için Serdar Topraktepe 2’nci yarıya Gedson’la başladı. Ancak, yine de arzu ettiği pas oyununu kuramadı. Aksine Ankaragücü 3 net fırsat buldu, onlar da Mert Günok'u geçemedi.          
İşin içinde kupa olunca sahaya akıl ve ekstra ruh koymak gerekiyordu. O akıl da Muçi’ydi. 70’inci dakikada Tolga Ciğerci’nin hatasında hızlı düşünerek sert şutla altın golü attı. Tehlike anında, camının kırılıp kullanılması gereken adam, düğümü çözmüştü. 
Özetle; Beşiktaş takımı kendilerine güç katan taraftarı kadar tempolu değildi, ancak, finali getiren skoru aldı. 2021’in ardından 3 sezondur her yıl tekrar eden travmayı kupayla atlatmak istiyor camia. 
Bu hedef için en önemli adım atıldı, sıra finalde…