Her düşünce, her yargı veya her davranış eleştirilebilir, eleştirinin amacı zaten doğru ya da yanlışı ortaya çıkarmaktır.

Eleştirirken sana göre doğru olan kabuller üzerinden hareket eder, yanlış olduğunu gördüğün hareket, düşünce, politikaların karşısında kendi doğrularını savunursun.

Türkiye’de de muhalefet uzun zamandır kendince kabul ettiği doğrular üzerinden hareket ederek dış politika eleştirileri üretiyor.

Ürettikleri eleştiriler izlenen politikaların yanlış olduğunu ortaya koyamasa bile bıkmadan, yılmadan eleştirmeye devam ediyorlar.

Onların hedefi dış politikayı eleştirmek, stratejilerin doğrusunu yanlışını tartışmak, varsa yapılan yanlışların doğrularını işaret etmek değil.

Mevcut dış politikaya toptan ve klişeleşmiş ön yargılarla karşı çıkarak aslında, dış politika muhalefete kalırsa neler olur, sorusunun cevabını duyuruyorlar.

Bu nedenle onlar için ortak menfaatlerimize zarar verilmesinin ya da milli kimliğimizin zedelenmesinin hiçbir önemi yoktur.

Hem de uzun zamandan beri…

CHP’nin önerilerine kulak kabartılıp öneri olarak sunduğu politikalar izlenseydi neler olurdu düşündünüz mü hiç?

Terör örgütü YPG’nin tehdit olmadığını, bize saldırmayacağını iddia eden Kılıçdaroğlu dış politikamıza yön verseydi mesela, Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmuş olmaz mıydı?

“Libya’da ne işimiz var?” anlayışı kazanmış olsaydı, bugün Doğu Akdeniz’deki haklarımızın korunması mümkün olabilir miydi?

Milli güvenliğimize öncelik veren politikaların yerini askeri operasyonlara karşı çıkan anlayış almış olsaydı, bugün terörün kökünü kurutan bir Türkiye’den bahsedilebilir miydi?

Ayasofya ibadete açılır mıydı?

Dağlık Karabağ işgalden kurtulur muydu?

Türk dünyasının birliğinden bu kadar gür bahsedilebilir miydi?

Bu sorduğumuz soruların cevapları bellidir.

Kılıçdaroğlu için belli olduğu kadar, cezaevinde yatan bir teröristi kahvaltıda ağırlayabileceğini söyleyen Akşener için de bellidir.

Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu, Babacan, Davutoğlu ve diğerlerine göre Türk dış politikası yanlış yolda ve bu yanlış yol Türkiye’yi uluslararası arenada yalnızlaştırıyor.

Oysa ki yanlış yolda olan da yalnızlaşacak olan da kendileri, henüz haberleri yok…

Ülkesinin milli meselelerinde kendi ülkesini sert bir şekilde suçlamak, muhalefete milletinin nefretinden başka ne kazandırabilir ki?