Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Muhalefetin ruh sağlığının hangi boyutlara ulaştığı ve ülkeye ihanet grafiğinin nasıl olduğunu görmeniz açısından Libya-Akdeniz konusu başlı başına bir delildir.

Geçtiğimiz gün, 2 Temmuz 2022 tarihinden itibaren 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Libya tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. AK Parti ve MHP “Evet” oyu verdi. İP “Evet” verdi görüldü ama oylamaya katılımı “Dostlar alış verişte görsün” misali oldu. Çünkü aynı parti bir önceki Libya tezkeresine “Hayır” oyu vermişti. O zaman ne demişti Meral Akşener: “Başkanlık divanımız milletvekillerimize bu konuda bir tavsiye kararı bildirdi. İYİ Parti olarak oy birliğiyle ‘hayır’ oyu verme kararı aldık. Bu tezkerenin milletimize hayır getirmeyeceğini, milli güvenliğimizi tehdit edeceğini düşünüyoruz.”

2020’den 2022’ye ne değişmiştir?

Türk devleti ve hükümetinin Akdeniz politikası 2020’de de 2022’de de aynıdır. O yüzden değişen sadece İP’in atmosfere ve siyasi figüranlığına göre rolünü oynamasıdır.

Hele siyasi tasmasını HDP’ye tapulu teslim etmiş olan CHP ve onun Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Libya/Akdeniz konusunda tam evlere şenlik durumdadır.

Önce “Doğu Akdeniz’de zengin petrol var. Doğal gaz yatakları var. Amerika orada, Yunanistan orada, Kıbrıs Rum Yönetimi orada, Mısır orada, Katar orada, hepsi orada. Bir tek devlet yok, Türkiye. Niye yok?” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk devleti ve hükümetinin Mavi Vatan projesinin sağlam adımlarla gittiğini görmesiyle birlikte “Libya’da ne işimiz var?” sözüyle nasıl “U” dönüşü yaptığını herkes görmüştü. Birinci çağrısında hükümeti sıkıştırmak için politika yapıyordu, ikinci yorumuyla Amerikancılık görevini yerine getiriyordu. Tarih ve coğrafya cahili, vizyon fukarası, çapsızlık sembolü, emperyalizm maşası Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde de vatana ihanet ortağı HDP ile birlikte tezkereye “Hayır” oyu vermiştir. Daha önce “Hayır” oyu veren İP’i de milliyetçi alanda yabani ot gibi tutmak için ve oy tırtıklama tiyatrolarında etkili olur düşüncesiyle bu sefer “Evet” oyu verdirmişlerdir.

“Herkes orada, biz Akdeniz’de niye yokuz?” diyenle “Libya’da ne işimiz var?” diyen aynı kişi… 2020’de Libya tezkeresine “Hayır” oyu verenle, 2022’de “Evet” oyu vermiş gibi görünen aynı kişi…

Ama Libya tezkeresi ve ihanetleri konusunda zerre şaşmayan HDP’de her ikisinin ittifak ve proje ortağı…

Her şey çok net ortadadır. Kimi görmüyor, kimi görmek istemiyor. Kimi de menfaatine öyle geldiği için susuyor.

Suriye’de, Irak’ta terör örgütlerine yapılan operasyona karşısınız, Akdeniz’de Mavi Vatan Projesine karşısınız, Azerbaycan’da Karabağ’ın işgalden kurtarılmasına karşısınız, Yunanistan karşısında adalarımızı savunmamıza karşısınız, Türkiye’de HD(P)KK’ya dokunulmasına karşısınız… Yahu sizde ne tür bir kan, ne tür bir soy var?

Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz Kemal Kılıçdaroğlu sonra çıkıyor, “Yahu biz Kuvâ-yi Milliyeciyiz arkadaşlar. Siz bizi hala keşfedemediniz mi, hâlâ öğrenemediniz mi bizi?” diyor.

Tarih bu ihanetlerinizi kalın harflerle yazacak, Türk milleti de bu ihanetlerinizin bedelini bir gün muhakkak soracaktır.

Editör: Haber Merkezi