Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, aradaki 8 puan (maç öncesinde 11 puan) farka rağmen, sürekli olarak tek bir söz söyledi, “İnanmayan gitsin. Aradaki fark 5, 8 değil...” Amacı, hem futbolcularını motive etmek hem de şampiyonluk acemisi Medipol Başakşehir’in ayarlarıyla oynamaktı. Sözler tamam, rakibi ve oyuncuları etkileyebilirdi, ancak, bunun sahaya yansıması, Galatasaray’ın her maçını da kazanması gerekiyordu.

Bunlardan ilki, Antalyaspor maçıydı. Ve bu maç için en ‘ofans’ takım ile sahaya çıktı. Savunmada acil durum santrforu Christian Luyindama’dan başlayarak, tam savunmacı denebilecek oyuncu yoktu neredeyse sahada. Belki, savunma yeteneklerinden çok topu oyuna sokuşu, isabetli pas oranıyla dikkat çeken öteki stoper Marcao ve oyunu iki yönüyle oynama becerisine sahip Badou Ndiaye... Diğerleri, belki mevkilerinde savunma olsa bile, hep ileriye, hep gole yönelik isimlerdi. Yani, Sarı-Kırmızılılar, 90 dakika sonunda gülen taraf olmak istiyordu. Yani, Galatasaray’ın gol atması, daha çok atması, oyunu hep rakip alanda oynaması gerekiyordu. Üstelik, suskun ve patlamaya hazır golcü Mbaye Diagne de hırslı ve istekliydi.

Bir şans golü ile öne geçen Galatasaray, her geçen gün ortalardan alta doğru inişe geçebilecek durumdaki Antalyaspor’un ileri çıkışını engelleyemedi. Konuk takım oyunu rakip alana yıkarken, Sarı-Kırmızılılar topu önde tutamadılar. Antalyaspor’un köşe vuruşlarında, Galatasaray’ın savunma kuleleri, golcü Diagne’nin de katılımı ile topu izlerken, Fernando Muslera, son dönem eleştirilerini çöpe atan iki net kurtarış yaptı ki, en kaleci gibi kaleciler o topları çıkartamazdı. İkinci yarıya Ryan Donk’u oyuna alarak başlayan Fatih Terim, savunma sorununu en azından canlı oyun sırasında ortadan kaldırdı.

Konuk kullandığı köşe vuruşunda, biri direkten dönen, ardından Fernando Muslera’nın muhteşem refleksle önlediği iki net pozisyonun dışında etkisiz kaldı. Savunmayı halleden Galatasaray’ın rahatlama getirecek gol için, rahatlatmaya çalıştığı Mbaye Diagne’yi topla buluşturma çabasına girdi. Ancak, Akhisarspor maçında yaptıkları 38 ortanın aksine, topu ceza yayı civarına taşıdı. Galatasaray’ın ısrarla göbekten gitme nedeni, savunma Mbaye Diagne ile uğraşırken, araya sızan Henry Onyekuru ve Badou Ndiaye’nin attığı gollerle ortaya çıktı.

Galatasaray istediğini aldı, liderin, ‘Kaybetseler de rahatlasak’ isteği boşa çıktı. Ancak, sormadan edemiyoruz. İkinci goldeki ara pası dışında eli belinde sahada gezen Younes Belhanda’ya ne kadar göz yumulacak.