Bu ülkenin en önemli meselesi Y-CHP ve yöneticileridir…

“Kozmik oda faciası”nın kumpasçısı Arınç’ı “AKP’nin vicdanı” olarak açıklayacak kadar akıl tutulmasındalar…

“Muhalefet” olmak bu değil, “Tayyip bey düşmanı” olmak bu değil, “MHP ve Bahçeli husumeti” gütmek bu değil…

“Ana muhalefet partisi” Y-CHP, kaset tezgâhıyla işbaşına gelen Dersimli Kemal ve ekibi tarafından PKK yancısı, ABD taşeronu haline getirildi…

Ne Atatürk’ten “tam bağımsızlık ve millîlik” ilkesi kaldı, ne Ecevit’ten “sosyal demokratlık”

Korkunç bir hasımlık ve ihtiras, Y-CHP’yi uçuruma getirdi…

“Dostlarımızla iktidar olacağız” diyenlerin ağzındaki baklanın “müstemleke partisi” olmak olduğu kesin!

“Küreselcilerle millî ve yerli”nin kavgasıdır memleketteki, bunu iyi belleyin!

*

“Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ne işimiz var” diyecek kadar strateji ve tarih yoksullu cehaletin…

Anayasa ve Meclis aritmetiğinden habersiz, Bahçeli’ye “ülkeyi seçime götür” diyen aptalca bir kafanın…

Dünyanın Covit-19 belâsıyla savaşında çalkalanan ekonomiye rağmen, “Türkiye’nin yatırım için güvenli olmadığını” açıklayan, ülkesini Batı’ya şikâyet eden haince bir düşüncenin…

Ermenistan-Azerbaycan savaşında, “Türkiye Azerbaycan’a silah ve cihatçı milisleri sevk ediyor” ihbarında bulunan bir kahpeliğin…

“Madımak katili” diye suçladıklarıyla sinsice “anayasa taslağı” hazırlayabilen bir riyakârlığın…

Erdoğan’ı devirmek ve Devlet Beyi sıkıntıya sokmak uğruna siyasî rakibine 15 milletvekilini kiralayan sözde halk iradesi yalancılığının…

“Müstemleke partisi”ne dönüşmesi yadırganır mı?

Y-CHP artık HDP gibi birilerinin taşeronudur!

O kadar ki, Conilere “Go home” protestoları yapan devrimcilerin yüz karasıdır!

*

Delegenin ve halkın iradesi “tek adam” Dersimli Kemal’in umurunda değildir…

Cumhuriyet, adalet, hürriyet, demokrasi, eşitlik, millî ve yerli olmak birer araçtır O’nun için…

Bir zamanların antiemperyalist partisi Y-CHP’nin “Dostlar” dediği, İP/SP/HDPKK/GP/Deva değil, Soros, kripto medya, ABD ve Biden’dir…

Tam bir manda, müstemleke partisi olarak, daha koltuğa oturmamış ABD’nin yeni başkanı Biden’e gönderdiği mesaj tam bir skandaldır!

Dersimli Kemal’in delegenin iradesine inat genel başkan yardımcılığına oturttuğu Ünal Çeviköz, “Biden’den Türkiye’de demokrasi vurgusu yapmasını” isteyecek kadar şuur kaybında…

Gerçi bu Çeviköz, bir ara “Türkiye Libya’da çizgiyi aştı” diyen, bir ara “Türkiye, Suriye’de meşru değil” diyen, bir ara “S-400’lerden vazgeçmeliyiz” diyen adamdı…

Geçen gün de diyor ki, “S-400'lerin aktif hale getirilmemesi seçeneğinin muhtemelen hükümetin gündemine gelecek, eğer gelmezse de CHP'nin liderlik edeceği bir sonraki hükümetin gündemine kesinlikle gelecek.”

Bu müthiş Y-CHP’li yönetici diplomat sıralamış:

“Suriye güvenlik güçleri güvenliği sağlayınca Türk askeri çekilmeli, işgalci konumundayız.”

“Türk dış politikası üç önemli unsur tarafsızlık, öngörülebirlik ve güvenilirliği kaybetti.”

Ve bu allame Y-CHP’li Türkiye’yi şikâyet ederek, Biden’den destek istiyor:

“Biden yönetiminden ilk beklentimizin şu olacağını düşünüyorum: Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, yargı sisteminin siyasetten arındırılmasına, güçler ayrılığına, demokratik reformlara, medya, ifade, toplanma özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü bir vurgu yapması.”

Conilere “Go home” diyen devrimcileri mezarında dört döndüren müstemleke partisinin hali…

Ve bu ülkede hâlâ iktidara geleceklerini sanıyorlar…

15 Temmuz’a rağmen!

*

GÜZEL BİR GELİŞME…

TBMM Sağlık Komisyonu, oybirliğiyle, Koronavirüsü sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak” kabul etti. Önümüzdeki günlerde kanunlaşacak… İnşallah kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımızı da kapsaması sağlanır…

Türk Sağlık Ordusu’na verilen her destek onlara verilen büyük moraldir.

Hayırlı olsun!